28 Şubat 2018 Çarşamba

Röportaj: Mustafa Kaplan (Hacettepe)


          Transfer Merkezi'nin bugünkü konuğu Hacettepe ile müthiş bir çıkış yakalayan başarılı teknik adam Mustafa Kaplan. 2.Lig Beyaz Grup'ta Bugsaşspor maçına kadar 16 maçlık yenilmezlik serisi yakalayan Hacettepe, 42 puanla 4. sıraya kadar çıktı. Yaş ortalaması 22 olan bu takımla çok önemli işler başaran tecrübeli hocayla Hacettepe, alt ligler ve Türk Futbolu'nu konuştuk.

''Lige kötü başlamamızın nedeni alttan aldığımız oyuncuların lige hemen adapte olamamasıydı...''
          Hacettepe'de benim 4. senem ve her geldiğimde genç futbolculara önem veren bir teknik direktörüm. Biz bu sezona da genç futbolcularla başladık ve sezon başında topladığımız puanlar aslında bizi mutlu etmedi. Lige kötü başlamamızın en büyük nedeni alttan aldığımız futbolcuların ligi bilmemesiydi. Ama biz ligin ilk 3 haftasında oynadığımız ve puanlar kaybettiğimiz Fethiyespor, Kırklarelispor, Sakaryaspor maçlarında bile iyi oynayarak kaybettik. Evet biz sezona kötü giriş yaptık ama söylediğim gibi bunun nedeni genç oyuncularımızın ligi bilmemesiydi ve haliyle hemen adapte olamadılar. Haftalar ilerledikçe lige uyum sağladık ve bu başarıyı yakaladık. Bu başarıda teknik kadromuzda yer alan; Medet Çoşkun, Burhan Akcan, Neşet Büyükkılıç, Özgür Deniztaşkın hocalarımızın ve bu kulüpte çalışan herkesin payı büyük. Kendilerine teşekkür ediyorum.

''Gençleri ve tecrübeli isimleri iyi harmanladık, daha dinamik ve iyi bir takım yarattık...''
          Geçen sezon devre arasında Hacettepe’nin başına tekrar geçtim ve ligden düşer denilen takımla 44 puan topladık, belki 3-4 hafta daha olsa play off potasına girecektik. Ben de bu sezon başında kulüp yapısını bildiğim için öncelikle altyapıya yöneldim. Altyapıdan aldığımız oyuncuların haricinde eski öğrencilerim Alaaddin Okumuş, Soner Dikmen, Burak Çolak ve Çağrı Bülbül’ü kadromuza kattık. Bu isimler dışında hala kadroda olan eski oyuncularım da vardı. Huyunu suyunu bildiğim, sahada neler yapabileceğini bildiğim oyuncuları bir araya getirdik. Gençleri ve tecrübeli isimleri iyi harmanladık, daha dinamik ve iyi bir takım yarattık.

''Sezona başlarken hedefimiz ligde kalmaktı...''
          Sezona başlarken bize: “Bu sezon ligde kalalım ve Gençlerbirliği’ne oyuncu yetiştirelim.” diye söylendi. Ancak ben geçen sezon verdiğim bir röportajda “Eğer biz takımı bu sezon ligde tutabilir ve daha önce çalıştığım oyuncuların bazılarını tekrar takıma kazandırabilirsek gelecek sezon üstlere oynarız.” diye bir söylemim vardı. Söylediğim gibi bu sezon ligde kalırsak bizim için başarı sayılacaktı ama işler iyi gitmeye başlayınca “bu takım çıkar” söylemleri oluştu.Ama ben yine söylüyorum; bizim grubumuz zor ve 7-8 takım hedefe oynuyor. Gümüşhanespor, Sakaryaspor, Altay, Bugsaşspor Şanlıurfaspor, Bandırmaspor bizim ligin favorileri ve bizde bu yarışın içinde olduğumuz için mutluyuz.

''Rakip takım taraftarını görünce daha iyi oynuyoruz...''
          Bizim takımımızın bir özelliği de; deplasmana gittiğimizde rakip takımın taraftarını görünce daha cesaretli oynuyor ve öz güven geliyor. Rakip takım taraftarını görünce daha iyi oynamaya başlıyoruz. Zaten biz deplasman maçları baz alındığında lider olan bir takımız. Biz ev sahibi olduğumuzda taraftarımız olmadığı için sanki maç halı saha havasında geçiyor. 19 Mayıs’a geçtikten sonra stat şehrin göbeğinde olduğu için biraz taraftar gelmeye başladı ve biz oraya geçince iyi oyunumuzu sürdürmeye devam ettik.

''Eğer bir üst lige çıkarsak biz bu düşünce ve mantaliteyi devam ettireceğiz...''
          Eğer bir üst lige çıkarsak biz bu düşünce ve mantaliteyi devam ettireceğiz. Türkiye’de en önemli örnek Altınordu gösteriliyor ki -kesinlikle büyük takdiri hakediyor-  ama bizde bu konuda önemli işler yapıyoruz. Üst lige çıkarsak Gençlerbirliği’nde şans bulamayanlar isimleri takımımızda oynatacağız, altyapıdan isimleri alacağız ve yine kendi yağımızda kavrulacağız.


''Bizim Ümit Özat hoca ile çok iyi bir diyaloğumuz var...''
          Bizim Ümit hoca ile çok iyi bir diyaloğumuz var. Daha önce Gençlerbirliği’nde çalışan teknik direktörlerle biz bu diyalog eksikliğini yaşıyorduk. Örnek vermem gerekirse yıllar önce burada çalışan bir teknik direktör arkadaşımıza İrfan Can Kahveci, Ahmet Oğuz, Halil İbrahim ve Uğur Çiftçi’yi önerdiğimde olmaz demişti. Daha sonra ben Gençlerbirliği’nin başına geçtiğimde bu isimleri de götürdüm. Şimdi Süper Lig’de oynuyorlar ve kulübe para kazandırıp giden isimlerde mevcut. Çok güzel işleyen bir sistemimiz ve altyapımız var.

''Ümit hoca geçen sezon maçlarımız çakışmadığı zamanlar hem içeride hem dışarıda maçlarımızı izlemeye geldi...''
          Ümit hoca geçen sezon maçlarımız çakışmadığı zamanlar hem içeride hem dışarıda maçlarımızı izlemeye geldi. Bizimle gelip kahvaltı yapıyor, dertleşiyor. Hem Gençlerbirliği hem Hacettepe’yi konuşuyoruz ve kimler bize gelir, kimler bizden Gençlerbirliği'ne gidip şans bulabilir diye planlamayı yapıyoruz. Ümit hocanın bize en büyük katkısı bu kulübü bilmesi ve bu kulübün kaptanlığını yaptığı için buradaki işleyişi bilmesi. Burada tamamen bir aile ortamımız var, maddi ve manevi olarak bir sıkıntımız yok. Tesis sıkıntımız yok. Bunda başkanlarımızın payı çok büyük ve sürekli bizim yanımızdalar. Birkaç gün önce de Ümit hoca ile konuşmuştuk; bizim şu an tek dileğimiz Gençlerbirliği’nin ligde kalması ve bizim bir üst lige çıkmamız.

''Pilot kulüp yapısı ülkemizde kesinlikle yaygınlaşması gerek...''
          Pilot kulüp yapısı ülkemizde kesinlikle yaygınlaşması gerek. Süper Lig’de 14 yabancı oynayabiliyor, 1.Lig’de 10 yabancı oynayabiliyor. Bu yüzden kendi özünden oyuncu yetiştiremezsen mali açından sıkıntı yaşanması yüksek olasılık ve şu anda mali açıdan sıkıntı yaşayan birçok takım var. Ben burada 4 kez görev yaptım ve bu süre zarfında biz Gençlerbirliği’ne çok oyuncu verdik. Bazıları halen oynuyor ve bazılarını bonservisiyle satarak Gençlerbirliği’nin katkı sağlamasına yardımcı olduk. Bu yapıyı uygulayan en iyi kulübüz diyebilirim ve bu konuda Bursaspor'u da takdir ediyorum. Bu yapının yaygınlaşması gerektiğini düşünüyorum.

''Gençlerbirliği'ne ister direkt oyuncu, ister alternatif oyuncu gelecek sezon için 6 ismi sunduk...''
          Gelecekte üst ligde forma giyebilecek isimlerimiz kadromuzda elbette mevcut. Alaaddin Okumuş, Rahmi Can Karadaş, Arda Kızıldağ, Übeyd Adıyaman, Yasin Davus, Soner Dikmen, Mahmut Bilir, Çayan Poshoroğlu, Kaan Yüksel, Burak Çolak, Kadir Arı ve Berat Ayberk Özdemir gibi oyuncularımız üst liglerde rahatlıkla oynayabilecek isimler. Mesela Ümit hoca ile konuştuğumuzda Gençlerbirliği'ne ister direkt oyuncu, ister alternatif oyuncu gelecek sezon için 6 ismi sunduk.

''Übeyd Adıyaman benim gözümde Milli Takım’da rahatlıkla oynar...''
          Übeyd Adıyaman benim gözümde Milli Takım’da rahatlıkla oynar. Sezon başında burnu kırılmıştı ve geçen sezon ligi bitirdiğimiz Yasin Davuş ile sezona başladık. Yasin iyi performans gösterdi ve bir ara sakatlık yaşadı. Bunun sonucunda Übeyd’e şans verdik, o da çok iyi performans gösterdi ve devre arasında Nihat’ın yaşadığı sakatlık nedeniyle Gençlerbirliği’ne gitme durumu oluştu ama sonra bizimle devam etti. Übeyd Adıyaman'ın cezası nedeniyle ligin ikinci yarısına Yasin ile başladık ve o da kaldığı yerden devam ederek çok iyi performans gösterdi. İster Yasin olsun, ister Übeyd olsun, ister Burak olsun hiç farketmiyor. Hepsi kaliteli ve potansiyeli yüksek oyuncular. Bizim buradaki amacımız potansiyeli yüksek oyuncuları Gençlerbirliği’ne hem taktik hem mental açıdan hazırlamak.

''Çok para harcamakla başarı gelmiyor...''
          Çok para harcamakla başarı gelmiyor. Bizim oynadığımız ligde mücadele etmezsen, savaşmazsan, koşmazsan, topu yere indirip ayağa pas yapmazsan sonuç alamazsın. Benim takımımda koşmayan ve mücadele etmeyen oyuncu  oynayamaz mesela. Bizim ligimizde çok para harcayan ve çok iyi kadro kuran ekipler var. Biz ise çok cüzi bir miktar harcayarak takımımızı kurduk ve yine söylüyorum çok para harcamak başarı getirmiyor. Cüzi miktara kurulan bir ekibimiz ve sonucunda ligin en az yenilen takımıyız.

''Ülkemizde altyapıların gelişmesi için yapılacak ilk şey hocalara değer verilmesi olmalı...''
          Ülkemizde altyapıların gelişmesi için yapılacak ilk şey hocalara değer verilmesi olmalı. Bizim ülkemizde altyapı hocalarına verilen değeri ve onlara verilen miktarları biliyoruz. Ben Ankaragücü ve Gençlerbirliği'nde çalışırken oyuncu izlemek için Güney Amerika'ya ve Avrupa'da birçok kulübe gittim ve altyapılara dair gözlemim de oldu. Mesela Genk kulübünü ziyaret ettiğimde orada çalışan hocalar sabah geliyor, her kategorinin hocası ayrı, hocalar kendi arasında sürekli bilgi alışverişinde bulunuyor ve sürekli değerlendirme peşindeler. Bizim ülkemizde bunlar yok. Eğer bu şekilde devam eder ve altyapıya önem vermezsek ilerleyen süreçte ülke futbolunda kaos yaşanması muhtemel. Ben 2012-2013 sezonunda ligin 14. haftasından itibaren Ankaragücü ile çalışmıştım ve sezon sonunda küme düşmüştük. Ben kulübün altyapısını iyi bildiğim için gittiğim zaman 8 oyuncuyu profesyonel yaptım. Biz o dönem ligi 16 oyuncuyla bitirdik ve çoğu kulübe kök söktürerek lig düştük. O zaman kadroda olan birçok oyuncu Süper Lig’e transfer oldu. Cesaretli olup altyapıya önem verip oyuncuları oynatırsan 2 maç 3 maç kaybedersin sonra meyvelerini alırsın. Ben yıllarca işimin olmadığı zaman 19 Mayıs Stadı’nın orada yer alan amatör takımlara gidip hocalarıyla görüşürüm ve bana önerdikleri oyuncuları gider izlerim. Nitekim bu takımın içerisinde Altındağ Belediyespor’dan, Mamak Belediyespor’dan, Pursaklar’dan ve Site Zafer’den aldığımız oyuncular var.

''En önemli sorunlardan biri stat sorunu...''
          Ben Ankara’da yaklaşık 20 yıldır çalışıyorum ve en önemli sorunlardan biri stat sorunu. Biz sezon başında istemedik ama Cebeci’de oynadık ve orada zeminden dolayı puanlar kaybettik. Şu an bir stat diye konuşuluyor ama bana göre bir stattan fazlası gerekiyor. Stat sorunu dışında Ankara’yı bir dönem Süper Lig’de 4 takım temsil ediyordu ve şu an 2 takımı var. Ankaragücü'de gerek camia, gerek taraftarıyla kesinlikle Süper Lig’de olmayı hakediyor ve yeri kesinlikle Süper Lig. İnşallah Gençlerbirliği ve Osmanlıspor da ligde kalır. Bugsaşspor, Keçiörengücü veya biz üst lige çıkarız. Böylelikle hem seyirci açısından hem Ankara’da açısından güzel şeyler olur. İnşallah Ankara’da tesisler çoğalır, Süper Lig’de ve 1.Lig’de Ankara'yı temsil eden takımlar çoğalır.

Röportaj: Muhammed EKTİ
 Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder