Profesyonel kariyerinde oynadığı 490 maçta tam 212 gol atmayı başaran, kariyerinde 4 şampiyonluk 6 final yaşayan efsane golcü Yunus Altun ile sizin için keyifli bir röportaj gerçekleştirdik.
Keşfedilme sürecin ve Fenerbahçe altyapısına geçiş sürecini dinleyerek röportajımıza başlayalım.
Futbola arkadaşım vasıtasıyla başladım diyebilirim, arkadaşım İstanbul amatör takımlarından Fatih Altınyıldız’da amatör olarak forma giyiyordu o dönemde. Bir gün bana gel seni de götüreyim demişti gittik antrenmana çıktık, hoca beni beğenmiş. Orada İstanbul gol kralı oldum. Fenerbahçe beni izleyip beğenmiş. Sonra Fenerbahçe PAF takımına geçiş yaptım, gösterdiğim performans ile 1995’te A takıma yükseldim. A Takıma yükseldiğim sezonda Fenerbahçe şampiyon olmuştu.
Fenerbahçe kariyerinin ardından adının yavaş yavaş duyulduğu Hatayspor’a transfer oldun ve orada 2.Lig'in efsane golcülerinden Mehmet Kakil ile birlikte oynadın. Biraz da Hatayspor günlerinden bahsetmek gerekirse neler söylemek istersin?
Hatayspor’da oldukça iyi sezonlar geçirdim, gol kralı oldum. Hatta Ümit Milli Takıma seçilmiştim. Mehmet Kakil abiyle biz çift forvet oynuyorduk, efsane golcüydü. Ondan çok şey öğrenmiştim beraber oynadığımız dönemde. Hatay’ın, Hatayspor’un ve dönemin efsane başkanı Hikmet Çinçin’in bende yeri ayrıdır.
Hatayspor’un ardından Kayserispor transfer oluyorsun. Kayserispor senin transfer edebilmek için yüksek miktarda bonservis ve futbolcu vermiş. O transfer sürecini bizimle paylaşır mısın?
Aynen çok yüksek bir bonservis bedeli ve 4 oyuncu karşılığında transfer olmuştum. Ayrıca o dönemde İstikbal, tüm tesisleri yeniden düzenlemişti.
Kayserispor’un ardından Konyaspor kariyerin başlıyor ve burada gol krallığı yaşıyorsun. Konyaspor tarihinin en çok gol atan futbolcusunun aynı zamanda. Neler söylemek istersin?
Konyaspor’a gittiğim ilk sezonda yanlış hatırlamıyorsam 18 gol atmıştım, ikinci sezonumda ise 28 gol atarak gol kralı oldum. Ben şehri ve takımı çok seviyorum, sağ olsun onlar da beni seviyor.
Konyaspor’da gol krallığı yaşadıktan sonra Beşiktaş ile ismin epey anılmıştı. Teklif var mıydı o dönemde?
Konyaspor’da yöneticilik yapan Arif Çelik abimin yanına ziyarete gitmiştim, o anda telefonda birisiyle görüşüyor ve bana “Beşiktaş’ta oynamak ister misin Yunus?“ diye sordu. Ben de “Oynamak isterim tabi ki abi“ dedim. Telefonda görüştüğü kişi Yıldırım Demirören’miş, bana hemen gelsin imzayı atsın o zaman demişler. Sonra Deniz Atalay ile Ankara görüştük ve Istanbul’a geldik. İmzayı attım ama sonra transfer gerçekleşmedi, kısmet değilmiş. Sonra da Rizespor’a gittim.
Rizespor’da yaşadığın şampiyonluğun ardından Süper Lig takımlarından Elazığspor’a transfer oldun ve takımın ligden düşmesine rağmen 16 gol attın. Süper Lig’d ki ilk sezonunu bizlere anlatır mısın?
Ben ilk transfer olduğumda takımın başında Mitrovic vardı, bırakın 11’i kadroya girmekte zorlanıyordum. Daha sonra takımın başına Güvenç Kurtar geldi, Effa’nın yanına beni koydu ve ben golleri atmaya başladım. Güvenç hoca daha erken takımın başına gelseydi belki de gol kralı olacaktım. Ayrıca Elazığspor’da çok iyi sezon geçirmiştim ama Milli Takıma çağrılmamıştım, ona çok üzülmüştüm.
Elazığspor lig düşmesine rağmen Yunus Altun’un kariyeri Süper Lig’de devam etti. Önce Malatyaspor ardından Diyarbakırspor’da forma giydin ama Süper Lig’de kalıcı olamadın. Bu kendi tercihin miydi?
Ben Malatyaspor’da yarım sezon kaldım ve 5 gol attım. Fakat ilk yarının sonlarına doğru Aykut Hoca ile bir sıkıntı yaşadım ve yaklaşık 1 ay idman yapmadım haliyle performansım düştü. Onun ardından tam hazır olmadan Diyarbakırspor’a gittim ve sezon sonu doğru beni Bursaspor istedi. Bursaspor da benim hayalimde oynamak istediğim takımlardan biriydi. Çocukluğumun takımıydı, hep içimden Bursaspor’da oynayacağım diyordum. O dönem Levent Kızıl beni arayarak “Gelir misin” dedi. Hiç düşünmeden gittim; şampiyon olduk, rekorlar kırdık, yılın futbolcusu oldum. Süper Lig’de devam edebilirdim ama Bursaspor faktörü beni tekrar bir alt lige getirdi.
Bursaspor’un ardından Mardinspor, Kocaelispor, Etimesgut Şekerspor ve ardından İzmir’e geliyorsun ve Karşıyaka’da son anda kaçırdığınız üst lig var. Neler hissettin o dönemde?
Etimesgut Belediyespor ile gol krallığı yaşamıştım ve tekrar 1. Lig’e transfer oldum. Karşıyaka ile final oynadık fakat 114. dakika da yediğimiz gol nedeniyle bir üst lige çıkamadık. Karşıyaka’nın Süper Lig’e en çok yaklaştığı sezonlarda biriydi, büyük üzüntü yaşamıştık.
Bucaspor ile yaşadığın şampiyonluk öykünü bizimle paylaşır mısın?
Biz o sene düşer dedikleri takımı şampiyon yaptık, ben de bütün maçlarda forma giymiştim. Genç ve tecrübeli isimlerin harmanlandığı bir kadromuz vardı. Cenk Tekelioğlu, Bekir Yılmaz, Mehmet Battal, Sercan Kaya, Erkan Taşkıran, Yılmaz Özlem, Erman Güracar ve daha birçok önemli isim vardı kadromuzda. Yeri geldi Mehmet Batdal maçı aldı, yeri geldi Yılmaz Özlem maçı aldı, yeri geldi Sercan Kaya aldı, yeri geldi ben maç aldım. Çok güzel arkadaşlık uyumumuz vardı.
Bucaspor ile tekrar Süper Lig’de forma giyme şansı yakalamıştın, niye ayrıldın ? Hocanın tasarrufu muydu?
Bülent Uygun istememişti o dönemde, zaten şampiyon kadronun %90’ı gönderilmişti. Biz o dönemde çok üzülmüştük, çünkü takım borçlanıp düşmüştü. Çıktığımız sezon bizi kadroda tutsalardı düşsek bile borçlanıp düşmezdik. Biz Akhisar modeli olabilirdik ama gönderildik. Birçok yeni isim alındı ama ne yaptılar en fazla 5-6 gol attılar. Ben kadroda olsaydım en az o kadar atardım zaten. Benim Süper Lig geçmişim ve sürekliliğim de vardı.
Çaykur Rizespor 'dan sonraki süreçlerde çok takım değiştirmen dikkat çekiyor. Bunun nedeni bize açıklar mısın?
Hep şampiyonluğa oynayan takımlarda forma giydim, şimdi Murat Akın’ın gittiği takım çıkıyor geçmişte de ben öyleydim. Mersin’i de sayarsak 4 şampiyonluğum var, ayrıca oynadığım 6 final var.
Oyun profilin olarak “golü koklayan, nerede duracağını bilen” yorumları yapılıyordu senin için. Katılıyor musun bunlara?
Öyleydim. Bizim işimiz gol atmaktı, geldi mi atardık golümüzü. Ekstra birşey yapmamıza gerek yoktu.
İzmirli değilsin ama Izmir’de yaşıyorsun. Ayrıca Karşıyaka, Buca, Altay gibi köklü kulüplerde de forma giydin. İzmir’in uzun süredir Süper Lig’de bir ekibi yok. Bunun nedenini neye bağlıyorsun?
Ben forma giydiğim 3 İzmir takımında da 10 numaralı giymiş bir isim olarak kulüplerin yanlış yönetimine bağlıyorum. İzmir taraftarı başarıya aç. Ama bu sene ben Göztepe’nin başarıya ulaşacağını düşünüyorum. Hatta bunu da ilk defa buradan söyleyeyim: Göztepe’nin Süper Lig’e çıkacağı ilk maçta Göztepe forması giyeceğim, İzmir için bir adım atılacaksa bizde buralarda oynamış biri olarak destek vereceğiz.
Çok güzel ve uzun bir kariyerin var, beraber oynadığın en iyi 11’i say desek kimleri söylersin?
Çok iyi futbolcular ile oynadım. 11’den ziyade; Cenk Tekelioğlu, Kürşat Duymuş, Erman Güracar, Egemen Korkmaz, Ömer Aysan, Serkan Reçber, Serdar Topraktepe, Cornel Frasineanu, Erkan Taşkıran, Burak Akdiş, Yasin Sülün, Okan Öztürk, İbrahim Dağaşan gibi isimlerle oynadığım için mutluyum.
Çok iyi futbolcularla birlikte oynadın, futbolculuk döneminde örnek aldığın birisi var mıydı?
Aykut Kocaman diyebilirim, Fenerbahçe’de beraber oynamıştık zaten. Çift kalelerde Boliç ile Atkinson ilk 11 oynuyordu diğer takimda da ben ve Aykut hoca oynuyordu. Ayrica efsane Romario’yu da örnek almıştım. Mesela Fenerbahçe’nin hocası Brezilyalı Pereira’ydı o dönem, beni Romario diye çağırırdı.
Uzun bir kariyerin oldu, kariyerinde unutamadığın bir anını paylaşabilir misin?
Elazığspor forması giyerken Beşiktaş’a attığım gol ve Rizespor’da forma giyerken Dardanel maçından önce sakatlığım vardı, arkadaşlarıma başarı dilemek için soyunma odasına indim. Bir baktım 18’de ismim var. O zaman takımın başında Hikmet Karaman var, hocaya bu durumdan bahsettim ve bana “ vallahi seni kadroya alacağım, senin orada durman yeter” dedi bana. Arka adale sakatlığım var, maçın sonuna doğru beni oyuna aldı ve gol atmıştım. Maçı kazandık ve şampiyonluk yolunda önemli bir maçtı. Hikmet Karaman maçtan sonra bana “ bak ben seni boşuna mı aldım kadroya burada duan yetiyor “ dedi.
Şu an aynı zamanda yorumculuk yapıyorsun, futbola yönelik başka planın var mı?
Elbette var, kesinlikle teknik direktörlük yapmak istiyorum. Bu konuda çalışmalarım var.
Röportaj: Muhammed EKTİ / Emre ERKAN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder