18 Ağustos 2016 Perşembe

Röportaj: Günay Güvenç

         Transfer Merkezi dergisinin Bolu kampından yaptığı röportajlar serisi, Göztepe'nin Beşiktaş'tan sezon başında transfer ettiği kalecisi Günay Güvenç. Bu keyifli söyleşiyi hep birlikte okuyalım.

Klasik bir soruyla başlayalım, Günay Güvenç kimdir, futbola nasıl başladın?
Şu an 25 yaşındayım ve futbola 7 yaşında doğduğum şehrin takımı Ulm'de başladım. Burada 10 sene kaldım ve 17 yaşımda Stuttgart'a gittim. Gittiğim takım 4.Lig'deydi ve 3. lige çıktık. Orada güzel 3 sene geçirdiğimi düşünüyorum. Sonra A2 takımına çağrıldım, Milli Takıma çağırılınca Türkiye'den birkaç tane teklif aldım. Beşiktaşlı olarak Beşiktaş'ı seçtim. Beşiktaş'ta 3 sene güzel duygularla, hayatımın en güzel yıllarını geçirdim. Şampiyonlukla bunu taçlandırdık zaten. Sonra kendime yeni bir yol çizmeye karar verdim, bu aniden verilmiş bir karar değil sezon içinde almış olduğum br karardı. Fazla oynama şansı bulamadığım için ve tekrar kendimi göstermek için Göztepe'ye transfer oldum. Artık buradayım.

Beşiktaş'a transfer olma sürecini bizlere anlatır mısın?
Aslında Beşiktaş'a transfer olma sürecim A2 Milli Takımıyla başladı. O zamanlar A2 Milli Takım kaleci antrenörü Nurettin Yıldız beni izlemeye gelmişti. Sonra bana ''seni Milli Takıma çağıracağım'' demişti. Milli Takıma çağrıldım fakat dirseğimden sakatlanınca 9 ay futbol oynayamadım. Sakatlığımı atlattıktan sonra turnuva kadrosuna çağrıldım ve iyi performans göstermiştim. Daha sonra bana Beşiktaş'tan teklif geldi. Bu benim için büyük bir onurdu çünkü hayal ettiğim yere gidecektim. Türkiye'den başka tekliflerde vardı ama Beşiktaş araya girince o ihtimaller kalkmıştı.

Süper Lig'de niye devam etmedin, kendi kararın mıydı?
Bu tamamen benim kararımdı, Süper Lig'den maddi anlamda iyi tekliflerde vardı. Ama ben sürekli oynayacağım bir takıma gitmek istedim. Başkanımızın, yönetimimizin, Okan Hocanın benim için sarf ettiği emeği düşünerek kararımı verdim. Bana çok güvendiklerini söylediler ve ben de teklifi kabul ettim. Geri adım attığımı düşünmüyorum, büyük bir camiadan büyük bir camiaya geldim. Göztepe'nin yeri farklı. Ben ve takım arkadaşlarım elimizden gelenin en iyisi vererek inşallah taraftarımızın umut ettiği yerlere Göztepe'ye getireceğiz. Göztepe'nin ne kadar büyük bir camia olduğunu ülkemizdeki tüm futbolseverler bilir, o yüzden burası 2.Lig olsun 3.Lig olsun farketmez.

Almanya'da yetişmiş bir futbolcusun, Almanya'nın sana ne gibi katkısı oldu? Ülkemiz ile Almanya'yı biraz karşılaştırırsan neler söylersin?
Almanya'da eğitim almam tabi benim için iyi bir şey ama Türkiye'deki eğitimi de yabana atmamak gerekir. Burada da eğitim iyi seviyede. Ben her zaman söylerim, kendini geliştirmek oyuncunun kendisine bağlı. Futbolcu isterse kendini Türkiye'de geliştirebilir ama istemek lazım. Almanlar daha disiplinli oldukları için, kendileri biraz daha iyi geliştirebiliyorlar. Bizim ülkemizde biraz tembellik sorunu var ama çok sorun değil çünkü her ülkede tembellik var. Dediğim gibi oyuncunun kendinde bitiyor, ben Almanya'da eğitim aldığım için de burada devam ettiğim için de mutluyum. Arada farklar tabi ki mevcut ama çok büyük farklılıklar yok. Ülkemizde de çok yetenekli futbolcular var yeter ki istesinler.


Geçen sezon Beşiktaş ile şampiyonluk yaşadın, bir de şampiyonluk duygularını alalım.
Tabi ki çok güzel bir duygu, takım olarak güzel uyum sağlayıp Şenol hocanın önderliğinde güzel bir şampiyonluk yaşadık. Bütün kulüp, taraftar şampiyonluğa kenetlenmişti ve başarılı bir sezonun ardından şampiyon olduk. Oyuncular kendi menfaatlerini bırakıp takımı düşündü, ben bunun şampiyonluk konusunda büyük bir etki sağladığını düşünüyorum. Taraftarımız hak etti, biz hak ettik. Benim için hayal gibi bir şeydi. Bu Beşiktaş'ın açısından son şampiyonluk olmayacak çünkü kulüp çok büyük bir aşama kaydetti, oyuncularda bunu biliyor ve herkes kenetlenmiş durumda. İlerleyen senelerde Beşiktaş'ın çok daha iyi yerlere geleceğini düşünüyorum.

Geçen sezon Şenol Güneş ile çalışma fırsatı yakaladın. O da senin gibi eski bir kaleci. Şenol Güneş'in sana ne gibi katkıları oldu?
İlk kampımızı geçen sezon yanlış hatırlamıyorsam Almanya'da yapmıştık. Orada şut antrenmanlarında sürekli bize yardım ederdi, fikirlerini bize söylerdi. Çok bilgili gerçekten, Türkiye'de bilgi açısından yüksek seviyede olan teknik direktörlerinden biri. Bu sadece kaleciler için değil tüm takım için böyle, pozisyonlarda oyuncuların neler yapacağını bilen bir insandı.  Yardımcı antrenörleri de çok iyi ve üst düzey çalışan isimlerdi. Benim için Şenol Hoca ile çalışmak çok güzeldi, inşallah ileride tekrar çalışma şansım olur kendisiyle. Şunu da belirteyim Slaven Bilic de çok iyi bir teknik direktördü.

Sezon öncesi kamp çalışmaları hem senin hem de takım adına nasıl gidiyor?
Erzurum kampından sonra Bolu kampına girdik. Erzurum'da güzel bir kamp dönemi geçirdik ve Bolu'da da hazırlık maçları oynadık. Takımın kaynaşması için biraz daha zamana ihtiyaç var. Genç ve dinamik bir takımız, inşallah Göztepe'yi hak ettiği yerlere getiririz.

Henüz 25 yaşındasın ve oynadığın pozisyon itibariyle önünde futbol kariyeri olarak daha uzun yıllar var. Gelecekte planların neler?
Kaç yaşına kadar oynayacağım diye hedef kurmadım, vücudum nereye kadar giderse oynayacağım. Yaşım daha genç ve hala öğrenmem gereken şeyler var. Hangi lig olursa olsun farketmez, öğrenmeye her zaman için açığım. İnşallah Göztepe'yi hakettiği yerlere getirip uzun yıllar bu takımda forma giyerim. Milli Takım hayalim de var, en büyük hayalim bu ve bunu başaracağımı düşünüyorum. Ayrıca şu an bizim üstümüzde büyük bir sorumluluk var, egoları kenara bırakıp sadece kulübü düşünmeliyiz.

Son olarak Göztepe taraftarına neler söylemek istersin?
Her zaman yanımızda olsunlar, her maçı elbette kazanamayız. Ancak savacağız, sahanın her yerinde mücadele edeceğiz. Onlar bize güvensinler, biz onlara zaten güveniyoruz. Ne olursa olsun bizi bırakmasınlar, burası büyük bir camia. Biz de onlara güzel şeyler yaşatmak için sahada her şeyimizi vereceğiz.

Röportaj: Muhammed EKTİ
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder