3 Nisan 2015 Cuma

Röportaj: Kaan Bartu Büyükyıldırım

        Transfer Merkezi dergisinin bugünkü konuğu; Aydınspor'da 3.Lig'de forma giydiği dönemde U21 Milli Takım'a kadar yükseldikten sonra kariyeri düşüşe geçen Kaan Bartu Büyükyıldırım. Transfer Merkezi Aydın Temsilcisi Kamil Kazankaya, başarılı stoper ile ilginç hayat hikayesini konuştu. Buyurun hep birlikte okuyalım.

Merhaba Kaan Bartu. Futbola nasıl başladın, bunda en büyük etken ne oldu?
        Yani çoğu çocuk gibi mahalle aralarında, sokaklarda başladım. Çocukluğumda benim hayalimdi futbolcu olmak. Sonra Aydın’da amatör kulüplerden Özel İdare Köy Hizmetleri Spor Kulübü’nün alt yapısında lisanslı olarak oynamaya başladım. Burada amatör olarak oynadıktan sonra sonra Aydın Belediyespor’a  yani bugünkü ismiyle Aydınspor 1923’e transfer oldum. Futbol maceram böylelikle başlamış oldu.

Aydın'dan amatör gidip profesyonel olarak geri döndün. O zamanlar neler hissettin?
        Sonra Manisaspor’a transferim gerçekleşti. 6 Ay amatör olarak forma giydikten sonra profesyonel imzamı ilk olarak Manisaspor’da attım. 1,5 sezon forma giydikten sonra Muğlaspor’a transfer oldum. Yarım sezonluk Muğlaspor serüveninin ardından Aydınspor’a transfer oldum. Aydınspor’a transfer olduğumda 18 yaşımdaydım. Çok heyecanlıydım. Doğduğum büyüdüğüm şehirde, ailemin yaşadığı arkadaşlarımın yaşadığı şehirin takımında forma giymek tabiki gurur ve mutluluk vericiydi. Çok heyecanlıydım. Ayrıca takımda da birçok çocukluk arkadaşım vardı. Serkan Özdemir, Rıfat ağabey, Osman Kodalak, Onur Dinç gibi isimler vardı. Rıfat Özdemir ağabeyimiz zaten takım kaptanımızdı. Birlikte forma giyecek olmanın heyecanı anlatılamaz. O zamanlar çok güzeldi. Çok özlüyorum.

Unutamadğın en önemli şey neydi peki Aydınspor'da?
        Göztepe maçını asla unutamam. İçeride oynadığımız maç, Adnan Menderes Stadı’nda. 2-1 mağlup olduk. Kazansaydık eğer Play-Off’a kalacaktık. 3.Lig’deydik o zaman. O maçı hiçbir zaman unutamam. Atmosferi yüksek bir maçtı. Aldığımız mağlubiyet de bizi play-off’tan etti. Çok üzülmüştük.

Ümit Milli takıma davet edildin. Nasıl gelişti bu süreç? Sonrasında neler oldu?
        Bizim içeride Nazilli Belediyespor maçı vardı. Adnan Menderes Stadı’nda. 2-0 mağlup ettik. 2 golü de ben atmıştım.  Benim için sezon da çok iyi geçiyordu. 34 maçta 32 kere ilk 11’de yer aldım ve 90 dakika forma giydim. Forma giydiğim 30 maç da hemen hemen benim için çok iyi geçmişti. Milli Takım’a gitmem de o maç büyük etken oldu. Stoper olarak hem iyi olup hem de 2 gol atmam Milli Takım davetinde çok önemli rol oynadı.
"Milli Takım davetini bana Yiğit Gökoğlan bildirdi."
        O yıl yaz sezonunda yanlış hatırlamıyorsam Haziran ayının ortalarında kulübe faks çekilmiş. Milli Takım’a davet edildiğime dair. Ancak o zamanlar kulüp sıkıntılı süreçteydi. Faks, telefon, Elektrik bile yok. Faks çekiliyor ama gelmiyor. Sağolsun Yiğit Gökoğlan arkadaşım ben tatildeyken bana iletti. Kendisi söyledi. Kulübe kalsaydım benim haberim bile yoktu. Milli takıma gidemeyecektim. O derece zor durumdaydı o zamanlar kulüp.  Daveti aldıktan sonra Milli Takım kampına gittim. 4 gün sürdü. Orada da çok iyi bir kamp geçirdim. İstanbul’da Kasımpaşa Stadı’nda Azerbeycan ile hazırlık maçında karşı karşıya geldik. İlk 11’deydim. 70 dakika forma giydim. O zamanlar Süper Lig, 1.Lig ve 2.Lig Klasmanlardan gelen oyuncular vardı. Bir tek ben 3.Lig’den gelen oyuncuydum. İyi de maç çıkardım. Benim yerime Musa Nizam girdi 68-70 arasında. Tek maçlık bir milli takım serüvenimiz oldu. Ama yine de o formayı giymek çok gurur vericiydi. Ay-yıldızlı bayrak göğsümde ne kadar onur duysam az.

"Süper Ligden teklifler aldım ama yönetim beni bırakmadı."
        Milli takım serüveninden sonra Süper Lig takımlarından teklifler geldi. Kasımpaşa, Gençlerbirliği, Trabzonspor, Ankaragücü, Bursaspor gibi takımlardan teklif geldi. Bank Asya’dan da gelmişti. Bucaspor, Altay, Konya, Göztepe takımlarından. Hatta Göztepe ile anlaşmaya vardım. Yönetim kabul etmedi. 4 yıllık imza attım. 75 bin Lira bonservis getirdim. Ancak yine de Aydınspor’dan izin vermediler. O yıl transfer dönemi yine 5 gün uzatılmıştı. O dönemde 5 gün kala Bursa Nilüferspor’a imza attım. Biraz da boşta kalma korkusuyla 50 bin Lira bonservis verdim kendi kulübüme Bursa Nilüferspor’a transfer oldum.

Futbolda en iyi dönemin ne zamandı sana göre?
        Aydınspor. Tartışmasız en iyi dönemim Aydınspor'da oynadığım dönemdi. Rüya gibi geldi, rüya gibi geçti…

Düşüş dönemin nasıl oldu?
        Düşüş dönemim, o yıldan sonraki süreçti. Bursa Nilüferspor’a çok geç transfer oldum. Maçlar başlamıştı. İkinci maça yetişmiştim anca. Kilo aldım, psikolojik sıkıntılar yaşadım. Yani çok iyi bir sezon geçirmişim, Süper Lig takımlarından teklifler geliyor, sen en kötü Bank Asya’yı hedefliyorsun ama Göztepe’yle anlaşmışsın ona dahi olumsuz yanıt veren bir yönetim ve transfer döneminin uzatma günlerinde apar topar Bursa Nilüferspor’a transfer olmuşsun. Yani ister istemez bunalıma girdim. 1.5 yıl burada forma giydim. İyi sezon geçirdim ancak Aydınspor’daki gibi olmadı tabiki.

Tekrar çıkış döneminde iyi zamanların nerede geçti?
        Kırıkhanspor’a transfer oldum Bursa Nilüferspor’dan sonra. Futbol oynadığım dönemlerde geçirdiğim en huzurlu dönem burada oldu. Maddi-manevi hiçbir sıkıntı yaşamadım. O zamanlarda takım olarak iyi bir sezon geçiriyorduk. Kulüp Başkanımız Halil Yılmaz bizlere çok değer verirdi. Kişiliği ile efendiliği ile adam gibi adamdı kendisi. Babacan bir adamdı.

Şimdi biraz özeleştiri yapalım futbol hayatına dair. Sence hataların neler oldu?
        Yani kendime biraz daha iyi bakabilirdim. Dikkat edebilirdim. En büyük hatam psikolojik olarak olaylardan çabuk etkilenen bir insan olmamdı. Tabi ki bu biraz da insanın kendi elinde. Bundan sonra kendimize daha dikkat ediyoruz tabii, o günler geride kaldı. İnsan isterse her şeyi yapabilir.

Beğendiğin, örnek aldığın bir futbolcu var mı?
        Türk isimlerden Egemen Korkmaz. Yabancı isimlerden Bruno Alves. Lugano’yu severim. Bir de Puyol var. Mevkiimden dolayı severim yani bu isimleri sever, çok saygı duyarım. Egemen Korkmaz’a tipik hareketlerimden dolayı benzetirler zaten biraz.

Seni bugüne kadar en çok zorlayan hücumcu kimdi peki?
        Filip Holosko. Manisaspor’dayken çift kalede çok zorluyordu bizi. Onun dışında yani yıpratan aman aman dedirten bir hücumcu ile karşılaşmadım daha hiç. Yani muhakkak bana karşı iyi oynayan olmuştur ama hiç bu beni yordu bitirdi dedirten olmadı. 

Çine Madranspor'da sakatlık dönemi ve şu anki durumun hakkında bilgi verir misin bize?
        İstanbul’da Maltepe maçında pozisyon icabı tek ayakta kaldım. Ters ayakta. Çapraz bağlar koptu. 41.dakikada hiç unutmuyorum. Zaten sakatlandığım an ilk önce hemen dakikaya baktım. Nedeni yani bağırıyormuşum. Böyle bir acı yok, Allah kimseye vermesin. Ön çapraz bağlar koptu sol ayakta. Top havadan gelip sekince ben de tekte taça yollayayım dedim. Rakip futbolcuda hızını alamayınca ben düşerken bana çarpıyor. Sonra olan oldu zaten. Allah kimsenin başına vermesin. Şu anki durumumdan bilgi vereyim. Tek başıma idman yapıyorum. Kendi yaptığım program ile salonda çalışıyorum. Koşulara başladım. Hafta içi salon fitness ağırlık, hafta sonu hafif düz koşular. İnşallah gelecek sezon için hazırlıklarıma devam ediyorum. Çine Madranspor ile 1 yıllık bir anlaşmamız var. Takımımızda da kötü gidişata son verildi. Düşme potasından kurtulsak da tehlike henüz geçmiş değil. Yeni sezon için artık bakalım. Herşey nasip. Daha çok erken.

Gelecek sezon için hedeflerin neler?
        Sakatlık döneminden inşallah bir an önce kurtulmak istiyorum kardeşim. Bunu psikolojik olarak da atmaya çalışıyorum. Hedeflerim tabi ki 2.Lig, PTT 1.Lig. Her yaşın bir hedefi var. Hedefsiz olmaz. Sürpriz bir teklifin gelip gelmeyeceğini zaman gösterir. Bakalım dediğim gibi her şey nasip.

Bize ayırdığın zaman için teşekkürler Kaan Bartu, son olarak neler söyleyeceksin?
        Böyle güzel bir röportaj için teşekkür ederim. Zamanın nasıl geçtiği belli olmadı. Hem senin gibi biri ile bu röportajı yapmak onur verici kardeşim. Bu özel röportaj’da beni layık gördüğünüz için başta sen Kamil Kazankaya ve Genel Yayın Yönetmeni Çetin Kuzu olmak üzere Transfer Merkezi ailesine çok teşekkür ediyorum. Eksik olmayın kardeşim.

Röportaj: Kamil KAZANKAYA
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder