O İki Penaltı...

        2006-2007 sezonuna gidiyoruz bu yazıda… Hatta, Süper Lig’in ilk haftasına! İstikamet, Yenikent ASAŞ Stadyumu ve o dönem adı Ankaraspor olan başkent temsilcisinin Galatasaray’ı ağırladığı maça mercek tutuyoruz…

        Ankaraspor için ilginç bir istatistik verelim ayağımızın tozuyla: Mavi-beyazlı başkent leoparları, tarihi boyunca Galatasaray’ı hiç yenemedi! Beraberlikler aldı evet ama galibiyet tadamadı sarı kırmızılara karşı. Nitekim o maçta da gelenek bozulmadı: Takımlar, maçtan 1-1 berabere ayrıldı ancak spotların altında tek bir isim vardı…

        Daha önceden iki kez Kocaelispor’la Süper Lig maçına çıkmış olan, sezon başında da 1. Lig’deki Kocaelispor’dan transfer edilen Hakan Arıkan!

        Hakan, ilginç bir şekilde takımın Dünya Kupası apoletli iki kalecisini birden keserek A takım formasını üstüne geçirmiş ve çıktığı ilk maçta da birisi Necati’nin, diğeri Hakan Şükür’ün olmak üzere iki penaltıda da gole izin vermeyerek takımının lige bir puanla başlamasını sağlamıştı.

        Ankaraspor’da sergilediği performans, bu tek maçla kalmadı ki Hakan kısa sürede Beşiktaş’ın yolunu tuttu. Ancak hemen hemen her kalecinin kariyerinde olan kırılma noktalarından birisi de onun başına geldi… Evet, malum Liverpool faciasında kalede Hakan vardı ve Hakan o maçtan sonra bir daha kendisini toparlayamadı…

        Oysa aynı Hakan Arıkan, Euro 2008 Avrupa Şampiyonası elemelerinde üç maçta milli formayı terletmiş ve bu üç maçta da milli takım mağlubiyeti unutmuştu. Keza aynı sezonda (2008-09) 8 kez Türkiye Kupası maçlarında Beşiktaş’ın kalesine geçmiş; bu sekiz maçta da (üstelik Fenerbahçe ile oynanan kupa finali de dahil) Beşiktaş puan dahi kaybetmemişti…

        Liverpool maçından bir sezon sonra dahi bu kadar güzel bir performans ortaya koymasına rağmen Hakan’ın Beşiktaş’taki kariyeri nispeten kısa sürdü. Sonraki iki sezonda ligde oynadığı 17 maçta sadece dokuz gol yemesine ve dokuz maçta kalesini gole kapatmasına rağmen Mersin İdman Yurdu’nun yolunu tuttu…

        12 maçlık Mersin serüveninin ardından adresi Antalyaspor oldu bu kez. İki sezonda 41 kez formasını giydiği Antalyaspor’a ise 2014-15 sezonu başında veda ederek Kayserispor’un yolunu tuttu… Bu yolculuk, tam dokuz sezon sonra tekrardan 1. Lig’de maça çıkmak demekti Hakan Arıkan için…

        1. Lig’de Kayserispor formasıyla ilk yarıda 16 kez maça çıkan Arıkan’ın performansı Trabzonspor için yeterli gelmiş olacak ki, yarım sezonluğuna kiraladılar başarılı yılları birkaç sezon geride kalmış olan kaleciyi.

        Yazının finalinde ise, başka bir sürpriz bıraktım okuyucular için. İlk paragraftaki maça geri dönüyoruz şimdi. Galatasaray, başkentte Ankaraspor karşısında üç puan için bastırırken sahada ilk kez Süper Lig’de forma giyen bir genç vardı.

        Ankaraspor’un, 3. Lig’deki pilot takımı konumunda Keçiörengücü’nde kiralık olarak pişirdiği ve Türk sporuna hediye ettiği Özer Hurmacı’dan başkası değildi o genç! Özer o sezon iki kez fileleri sarssa da, Ankaraspor’un tekniğine yaptığı yatırımla birlikte kariyerinde ilerledi; önce milli formaya, sonra da Fenerbahçe’ye kadar yükseldi. Fenerbahçe’de geçirdiği sarsıntılı sezonların akabinde bir diğer İstanbul temsilcisi Kasımpaşa’ya transfer oldu. Bu takımda başarılı bir sezon geçirir geçirmez de Trabzon’un yolunu tuttu…

        İki futbolcunun yolları iki kez karşılıklı olarak kesişti: Özer Hurmacı, forma giydiği süre boyunca Hakan Arıkan’ın koruduğu filelere iki kez gol atma başarısı gösterdi. (Mersin İdman Yurdu-Fenerbahçe maçı ve Antalyaspor-Kasımpaşa maçı)

        Bu iki Ankaraspor çıkışlı Süper Lig futbolcusu, yıllar sonra tekrar aynı takımda oynayacak. Kariyerlerindeki tüm iniş-çıkışa rağmen ikisinin de kumaşının iyi olduğunu bilen birisi olarak; onları birlikte izlemek bana keyif verecek…

Hazırlayan: Alper KAYA