1999 Niğde doğumlu olan Metehan, futbola Konya’nın
ilçe takımlarından olan Beyşehir Belediyespor’un alt yapısında çok küçük yaşlarda
başladı. Beyşehir’de iken boyu yaşıtlarına göre kısa olan Metehan’a Beyşehir’deki hocaları da umutsuz bakıyordu aslında. 4-5 sene içinde gelişti Metehan. Bir süre sonra
babasının işi nedeniyle Konya’ya taşındılar ve Metehan, buraya geldiğinde o
zamanki adıyla Konya Şekerspor, şimdiki adıyla Anadolu Selçukluspor’un 30
günlük seçmelerine katıldı. Fiziğiyle ön plana çıkarak daha ilk günden
seçmeleri geçti ve takıma katıldı. Bu süreçte antrenmanlara katılan
Metehan’ın, Aralık 2010’da Konya Şekerspor’da filiz lisansı çıktı. Kaleci olarak
çıktığı maçlarda Konya Şekerspor formasıyla Konya Şampiyonluğu ve Aksaray’da
düzenlenen turnuvada Türkiye Şampiyonluğu yaşayan Metehan, Akademi Ligleri’nde
de oynamaya başlamasıyla Gençlerbirliği ve Eskişehirspor takımlarının dikkatini
çekti. Konya Şekerspor ile Konyaspor’un birleşmesiyle birlikte Konyaspor alt
yapı hocaları tarafından Metehan’ın takıma kazandırılması istenince, Metehan
Konyaspor’a transfer oldu. Konyaspor’daki ilk sezonunda U14 takımıyla maçlara
çıkan Metehan 17 maçta kalesinde sadece 3 gol gördü. Bu sezon ise 21 defa U15
maçına çıkan oyuncu 8 gol gördü, hocası tarafından 1 defa da U16 maçında denenen
Metehan bu maçta kalesinde 2 gol gördü. Metehan yaşına rağmen istikrarlı bir
şekilde maçlara çıkmaya devam ediyor.
Metehan, çocukluğunda minyon bir yapıya sahip olsa da yaşı
ilerledikçe vücudu gelişti. Şu anda 1,87 cm boyuyla dikkatleri üzerine çeken
Metehan, takımının da en uzun boylu ismi. Bir kalecide olması gereken özellikler
içerisinde en önemlilerinden birisi olan hava hakimiyeti Metehan’da üst
düzeyde. Kalede onu izlediğinizde gerçekten duruşuyla ‘’Ben çok iyi kaleci
olacağım.’’ mesajını veriyor herkese. Maçlarını izlerken pozisyon alması konusunda ve yan toplarda da
herhangi bir zaafını göremedim. Metehan tüm
özellikleriyle, hareketleriyle, duruşuyla bir kaleci de olması gereken tüm
özellikleri bünyesinde barındırıyor.
Metehan ile konuştuğumda onun çok bilinçli bir çocuk olduğunu
anladım. Yaşına göre oldukça olgun olan Metehan, kariyer planlamasını 4 basamak
şeklinde oluşturmuş bile kafasında. İlk basamakta profesyonel olmak
istediğini, ikinci basamakta Süper Lig’de forma giymek istediği, üçüncü basamakta
her gencin rüyalarını süsleyen A milli takım forması giymek istediğini söyleyen
Metehan’ın hedefindeki son adım ise La Liga’da forma giymek. Ülkemizin bu
zamana kadar iyi kaleciler çıkarttığını da söyleyen Metehan, bundan sonra da
ağabeylerinin yerini doldurmak istiyor.
Şu anda Konya’da okul hayatına devam eden Metehan, 10.sınıfa
geçti. Bu çocuğa, eğer imkanlar verilirse inanıyorum ki Milli Takımımız harika bir
kaleci kazanır. Bir başka yazıda görüşmek dileğiyle...
Hazırlayan: Hüseyin KARABACAK
Merhaba,
YanıtlaSilSadece merak ettiğim ve fikrinizi almak istediğim için soruyorum. Kendi yaş grubuna göre fiziksel olarak gelişmiş bir oyuncunun diğerlerine göre öne çıkması bizi oyuncu hakkında yanlış bir fikre sokabilir mi? Ayrıca oyuncunun gelişimini de olumsuz etkileyen bir durum mudur? Örneğin daha sert oyuncuların yer aldığı bir yaş ya da daha üstü gruplarla olması, kendisini yeterli ve iyi olacağını düşündüren kendi yaş grubuna göre daha etkili olmaz mı? Benim fikrim sırf yaş grubu aynı diye oyuncuların hepsinin bir tutulmasının hata olacağı yönünde.. Cevaplarınız için çok teşekkür ederim.
Saygılarımla
Dediklerinizin çoğunda haklısınız öncelikle.Yorum yaptığınız için de teşekkürler.Ama biz bu yazıları yazarken çocukların en az 2-3 maçını izleyip yazıyoruz.Fiziki özelliği gerçekten çok iyi ama sadece fiziği değil diğer özellikleriyle de ön plana çıkan bir oyuncu.Hava hakimiyeti,yerden gelen toplar,timeling gibi özelliklerde de gayet iyi bir kaleci. Haa oyuncu psikolojik olarak ''ben iyi kaleciyim,yaşıtlarımdan kat ve kat iyiyim'' havasına girerse işte o zaman durum sıkıntı olur kendisi açısından.Ama inşallah bu tür mental sorunlar yaşamaz.
Silİlginiz için teşekkürler.
Bends izledim yazarin fikrine katiliyorum.
YanıtlaSil