ŞİLİ POTANSİYELİNE ERİŞEMEDİ
Dünya Kupası B Grubu’nda Şili grubun zayıf halkası
Avustralya ile karşılaştı.. Şili son yıllarda yakaladığı jenerasyonlarla dikkat
çeken, önemli oyunculara sahip bir ülke olarak B Grubu’nda İspanya ve Şili’ye
ters gelecek ekiplerden biri… Avustralya karşısına favori olarak sahaya
çıktılar.. Avustralya 2000’li yılların başlarında yakaladığı altın jenerasyonun
meyvesini topladı ve afiyetle yedi.. Şimdiki kadrosu oldukça zayıf durumda…
Eski jenerasyondan Timm Cahill ve Bresciano kadroda yer alıyor…
Şili maça
4-1-3-2 görüntüsünde çıkıp ilk dakikadan itibaren rakibini baskı altına alıp
hızlı ve seri paslaşmalarla başladı.. Sahanın her yerine hakim olduğu gibi
savunmadan oyun kurma girişimleri de dikkat çekti.. Şili baskısını arttırarak
Vidal ve Alexis Sanchez iki iki star oyuncusuyla takım halinde hücum olarak
bütünleşmiş göründü.. Çok vakit geçmeden 12. Dakikada Sanchez ve 2 dakika sonra
Valdivia’nın golüyle oyun üstünlüğünü tabelaya da yansıttı.
Avustralya’nın büyük zaafı savunmasındaki oyuncuların
tecrübesizliği ve uyumsuzluğu.. Aslında onlara dair bir umudum vardı, o da
şöyleydi.. Avustralya takımı oyuncuları her daim fizik gücü yüksek bilhassa
savunma oyuncularından kurulu kadrosuyla
Şili’ye zor anlar yaşatabilirdi. Aksine kısa boylu ve hızlı oyuncuları
barındıran Şili oyuna hakim oldu.. En büyük özellikleri top orta sahada Vidal
veya Aranguiz gibi oyuncular aldığında hücumdaki oyuncular çok hareketli bir
şekilde çapraz koşu halinde ya da alternatif boşluklar oluşturma gayretinde
olmaları.. Bu durum Avustralya’nın kafasını fazlasıyla karıştırdı.. Adam
eksiltmelerle pozisyon şansı yakaladılar..
Avustralya’nın grupta averaj takımı olmayacağını iddia
etmiştim.. Halen de bu görüşümün arkasındayım. İyi niyetli bir şeyler yapma
çabası içinde olan oyunculara sahipler.. Ancak set hücumlarında pek de yoğun
olmayan pres karşısında topu kaybedip kontra yeme potansiyelleri var.. Orta
alanda top tutan merkezi bir savaşçı yok.. Hiç ummadığım bir zamanda Şili’nin
rakibini küçümsediği dakikalarda sağdan gelen ortaya zamanlaması mükemmel bir
şekilde yükselen Cahill farkı bire indirdi.. Avustralya rakip sahada topla
ilerlerken hamle gecikmeleri yaşıyor.. Bu ciddi bir sorun.. Bresciano’nun biraz
daha üretken olması beklenirdi..
İlk devrede ilk 20-25 süper futbol oynayan Şili ikinci yarı
itibariyle oynadığı futbol meğerse o ilk bölümdeki oyunun saman alevi olduğunu
gösterdi.. Avustralya ilk yarıya oranla çok daha kendine güvenircesine
göründü.. Orta alanda ilk devrede beğenmediğim Bresciano çok çalıştı.. Orta
alanda ve Şili’nın hızlıca çıktığı zaman Avustralyalı oyuncular baskı yaparak
topu kazandılar.. Kanat oyuncuları geniş alan bularak ortalar ve zaman zaman
ceza alanında tehlike oluşturacak paslar gönderdi.. Şili’de Vidal hatta Sanchez
ve 65’ten sonra ilk yarının yaratıcı ismi Valdivia oyundan düştü.. Avustralya
2-2’yi bulması işten bile değildi. Şili öylesine oyundan düştü ki yatsın
kalksın zayıf rakiple oynadıklarına dua etsin.. Benim için hayal kırıklığı
oldu.. İlk yarı ayrı ikinci yarı ayrı bir Şili… Maç 3-1 gibi net skorla bitse
bile..
Şili önemli bir galibiyet elde etti ama toparlanmaları
şart.. Bu dengesiz futbol İspanya ve Hollanda’ya sökmez.. Sampaoli şapkasını
koyup o kadar dakika Vargas’a neden tahammül edebildiğini düşünsün.. Çekirge
bir zıplar iki zıplar…
Hazırlayan: Orhun ALİCİKOĞLU
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder