Kartal'ın Bela'sı: Guttmann'ın Laneti

       Liglerin, kupa organizasyonların sona erdiği dönemdeyiz artık. Elbette futbol coşkusu bitmeyecek; zira yaklaşık bir ay sonra yerini Dünya Kupası'na bırakacak. Gerek ekran başındakiler gerek tribündekiler bu heyecana ortak olacak. Ama ondan önce kulüpler düzeyinde iki adet final mevcut. Adeta Iber Kupası'na dönen Avrupa'da ilk heyecan, yarın Sevilla ile Benfica arasında Torino'da oynanacak UEFA Avrupa Ligi finalinde yaşanacak.

       Bu sene Avrupa'da Matadorlar'ın dışında final oynayan tek takım olan ve önceki turda Juventus'u eleyerek siyah-beyazlıların kendi evinde final oynamasına olanak tanımayan Benfica, Avrupa kupası hasretine son noktayı koymak istiyor; fakat Kartallar'ın başını ağrıtan bir "Béla" söz konusu.

       Kırmızı-beyazlılar bir yandan Endülüslü rakibi Sevilla ile, diğer yandan da 1981'de yaşama gözlerini yuman Yahudi asıllı Macar futbolcu ve antrenör Béla Guttmann'ın lanetiyle mücadele edecek.

       Antrenörlük döneminde 20.yüzyıl futbolunun Mourinho'su olan ve Eusebio'yu dünya futboluna kazandıran Guttmann, 1899'da –o zamanlar Avusturya ile et-tırnak olan Macaristan'ın başkenti- Budapeşte'de doğacaktı. 1917-1921 tarihleri arasında Macaristan şampiyonluğunu kimselere bırakmayan MTK'da forma giyecek, ardından Amiral Horthy'ın Yahudiler'e yaptığı baskı ve zulmünden kaçıp Viyana'ya yerleşecekti; sonrasında da ABD'nin yolunu tutacaktı. 1932'de futbolu bırakan Macar oyuncu, daha sonra çeşitli takımlarda antrenörlük yaptı.1959'da Portekiz'e dönen Guttmann, Porto'yu averajla şampiyon yaptıktan sonra gemiyle atlayıp Benfica'ya gidecekti. 1961'de Barcelona, 1962'de de Real Madrid'i finalde yenip Şampiyon Kulüpler Kupası'ndaki Real Madrid hakimiyetine son veren Benfica'ya altın çağını yaşatan Macar teknik adam, yönetimden ücretine zam isteyip red yanıtı alınca takımdan ayrılacak ve tarihe geçecek o sözü söylecekti: "Bu takım 100 yıl boyunca Avrupa kupası kazanamayacak!!"

       Daha sonra Şampiyon Kulüpler Kupası'nda 5, UEFA'da da 2 kez final oynayan Benfica, finallerin hiçbirinde yüzü gülmeyecekti. Özellikle 1989'da Viyana'da oynanan Şampiyon Kulüpler finalinden önce Eusebio, Guttmann'ın mezarına gidip dua etmiş; lâkin Guttmann'ın ahı geçmemiş olacak ki, Frank Rijkaard'ın 68.dakikadaki golüyle Milan, Benfica'yı 1-0 yeniyordu.

       Geçen sene de UEFA'da final oynayan Benfica, Chelsea'ye Ivanovic'in son dakikada attığı kafa golüyle 2-1 kaybetmişti. Son 52 yılda oynadığı 7 Avrupa kupası finalinin tümünü kaybeden Benfica bakalım bu Béla'dan kurtulabilecek mi, hep birlikte göreceğiz.

Hazırlayan: Erkan ADAY