FENERBAHÇE – AKHİSAR BELEDİYESPOR
Lider Fenerbahçe’nin Akhisar Belediyespor’u ağırladığı maçta ev sahibi ekip, rakibini 4-0’lık farklı skorla sahadan sildi.Haftanın açılış karşılaşmalarından olan Fenerbahçe-Akhisar maçı, konuk ekibin baskılı oyunuyla başladı. Baskılı oyunun yanı sıra ilk bölümlerde üst üste ataklar da düzenleyen Akigolar, bu ataklarda gole ulaşmayı sağlayamadı. 15. dakikadan itibaren oyuna ağırlığını koyan Fenerbahçe, hem rakibinin orta alandaki kalabalık oyun düzenini hem de kurduğu baskıyı bertaraf etti. Öyle ki, orta sahada %68’lik bir üstünlükle topa sahip olan Sarı-lacivertliler, maçın genelinde de %65’lik ezici oranla topa hükmeden taraf oldu. Önde baskıyla oynayan konuk ekipte stoperlerden Sonko’nun kırmızı kart görmesi ile denge iyice bozuldu. Bundan sonra Fenerbahçe’nin Sow ve Emenike ile defans arkasına hızlı koşular yaptığını gördük. Ve scoreboard 43. dakikayı gösterirken ev sahibi ekip, Kuyt’ın derin topuna hareketlenen Emenike’nin golüyle soyunma odasına avantaj elde ederek girdi.
1-0’lık avantajla ikinci yarıya başlayan Fenerbahçe’de teknik direktör Ersun Yanal’ın, skoru arttırıp rahatlamak istediği gözlerden kaçmadı. Zira ikinci 45 dakikaya Alper-Webo değişikliğiyle start veren Yanal, 10 kişi oynayan rakibi karşısında 4-3-3’e döndü. Yeşil-siyahlıları bunaltan Fenerbahçe 58. dakikada durumu 3-0’a taşırken, Yanal’ın hamlelerinin de ne kadar yerinde olduğu anlaşıldı.
İkinci yarıda bir varlık gösteremeyen Akhisarspor’da maça önde baskı ile başlarken, defans hattını da ileride oynatma gereği hisseden Hamza Hocayı eleştirmemek elde değil. Orta sahada alan daraltmak, kalabalık görünmek vs. büyük takımlara karşı işe yararken şansın da yaver gitmesine bağlıdır. Ancak Hamzaoğlu, Fenerbahçe’nin orta sahasına karşı boş alan göstermeme çabasındayken 4’lü defansını da ileriye çektiği için Emenike’nin golüne bir yerde davetiye çıkarmış oldu. Ve ligin lideri de bu oyunu affetmedi. Ayrıca Akhisarspor’un orta alanda topa sadece %32’lik sahip olma oranı da, orta alandaki baskılı oyun arzusunun işe yaramadığının göstergesi oldu.
Kaleye sadece 6 şut atabilen Akhisarspor’da %85’lik isabet oranı yakalansa da 90 dakikaya 6 şut sığdırabilmenin bir açıklaması olamaz. 4 hafta önce söylediğimiz üzere Manisa temsilcisinde radikal kararlar almanın vakti geldi, geçiyor. Çok dışarıdan gözlerle bakıldığında dahi ara transfer döneminde de en az 3 transferin yapılması elzem görünüyor. Keza güven veren bir stoper, orta alana Aurelio tarzı çift yönlü bir orta saha ve Niasse’nin önüne öldürücü bir forvet transferine olan ihtiyaç, Fenerbahçe gibi güçlü bir ekip karşısında iyice ayyuka çıktı. Lidere karşı alınan 4-0’lık skorla bu sezon en farklı mağlubiyetini elde eden Akigolar, puan tablosunda geçen haftaki yükselişin ardından 11.’liğe geri döndü.
Fenerbahçe için ise övgüden başka söylenecek söz yok. Bu haftaki tek eksik, forma giyemeyen Caner Erkin’in yerine oynayan Hasan Ali’nin sol kanattaki bindirmelerinin cılızlığı oldu. Akhisar karşısında pasla oynama oranı %72’lere kadar çıkan Fenerbahçe, şampiyonluk yolunda en büyük koz sahibi olduğunu yere basa basa gösteriyor.…
GENÇLERBİRLİĞİ – GALATASARAY
Geçtiğimiz hafta Bursaspor’dan 1 puan koparan Gençlerbirliği, bu hafta konuk ettiği Galatasaray’dan da bir puan almayı başardı.Ortada başlayan mücadelede ilk ataklar Galatasaray’dan geldi. Sneijder ile gol arayan konuk ekip, iyice yüklenirken 3-5-2’lik taktiği değerlendiren rakibi karşısında 1-0 yenik duruma düştü. Geçen haftayı Bursaspor karşısında etkisiz geçiren Gençlerbirliği, gole kadar etkili oynadığı mücadelede golden sonra ise dakika dakika kendini Galatasaray ataklarına bıraktı.
İkinci yarıda rakibini sahasına gömen Sarı-kırmızılılarda en çok pas yapan isim Sneijder; yer yer 6 pasta da görünen, kademeye giren, beraberliği getiren golü kaydeden Drogba’nın hırslı oyunu ve Umut Bulut’un zaman zaman yaptığı çıkışlarla Gençler kalesini abluka altına alan Cimbom, son 45’i rakip sahada geçirse de 2. golü bulamadı. Kaleci Ramazan’ın kalesinde devleştiği karşılaşmada Galatasaray’ın, aslında maça kopuk başladığını ve geriye düştükten sonra toparlasa da işin işten geçmiş olduğunu söylemek gerekir.
Mancini’nin 3-5-2 dizilişi ile İtalyan futbolunu Galatasary’ın üzerine devşirme isteği sancılı bir süreç olmaya devam ederken, Sarı-kırmızılı ekip hücumda topla oynama oranında son 4 haftanın üzerine çıktı. Ayrıca ceza alanına ulaştırılan top sayısında da son 8 haftanın en yüksek oranına ulaşan Aslan’ın, yine son 8 haftadaki en fazla şut çekme rakamlarını yakaladığı dikkat çekti. Karşılaşmada taraflar yenişemese de birer sıra yükselişe geçti.
Mehmet Özdilek’le birlikte Stancu’yu defans arkasına kaçırmak en büyük silahı haline gelen Gençlerbirliği’nde, bu silah Galatasaray’a karşı da işe yaradı. Oldukça sığ olan bu taktik, yanına güçlü bir orta saha kurgusunu da alabilirse her maç tutar. Aksi takdirde devamlı skor üretemez, üretse de puan ya da puanlara garanti veremez.
Şampiyonlar Ligi’ndeki tek temsilcimiz olarak görevini layıkıyla yerine getiren Galatasaray’ın ligdeki oyunu, hem sistemleşmiş hem de taraftarı rahatlatır cinsten değil. Kaldı ki, Avrupa’dan olası bir elenme durumunda bu hafta itibariyle liderle 11 puana çıkmış olan puan farkını kapatmak da oldukça güç olacak.
TRABZONSPOR – BURSASPOR
Karadeniz fırtınasının Timsah’ı ağırladığı maçta karşılıklı goller, kaçışlar ve kovalanışlarla dolu bir 90 dakika geride kaldı. Mücadelenin ilk bölümlerinde Trabzonspor, sağ kanatta Bosingwa ve Olcan ile Bursaspor ceza sahası içlerine kadar rahatça sokulabildi. Kaleye kadar gidilen bu ataklarda sonuç çıkmazken, Bursaspor Taiwo’nun kullandığı sert serbest vuruşta Henrique’nin müdahalesine rağmen yön değiştirmeyen topla 1-0 öne geçti. İki takımın da orta sahaları geçerken zorlanmadığı karşılaşmanın ilk yarısı Trabzonspor’un beraberlik golünü bulmasıyla sonuçlandı.
İkinci yarıda istediğini daha fazla ortaya koyan taraf Reşit Hocanın öğrencileri oldu. Rakibine her anlamda üstünlük kuran ev sahibi ekip, topa sahip olma sayılarında bu sezon ilk kez %60’ları görürken ortalamasının da %12 üstüne çıktı. Topa sahip olmada rakibini ezen Bordo-mavililer, orta sahada ise %64’lük dudak uçuklatan rakamla tek hakim oldu. Ne var ki, bu sezon istatistiksel olarak en parlak maçını çıkaran Trabzonspor, iki kez yenik duruma düştüğü maçta 1 puanla yetindi. Zira 484 pas sayısıyla sezon ortalamasının %35 kadar üstüne çıkan, %27 ile hücum bölgesinde en çok zaman geçirdiği orana ulaşan ve ceza alanına top ulaştırmada 50’li rakamları ilk kez gören Trabzonspor, kaleye gönderdiği şut sayısıyla ortalamalarını alt üst etti. Ancak yerini Emre’ye bırakan Henrique’nin 74 dakika boyunca kreatif bir profil sergileyememesi ve golden uzak kalması, Trabzonspor’da kaybedilen 2 puanın asıl sebebi oldu.
Yeşil-beyazlı ekip ise zorlu deplasmandan 1 puanla ayrıldı ayrılmasına; ancak hem oyunun büyük bölümünde devre dışı kaldı hem de istatistiklerde resmen eridi. Bursaspor, topa sahip olma yüzdesiyle rakibinden %22 geride kalarak bu kategoride bu sezonki en kötü performanslarından birine ulaştı. Orta sahada resmen ayağında top tutamayan Daum’un Timsah’ı, %36’lık rakamla açık açık fire verdi. Ayrıca toplam pas, hücumda zaman geçirme, 18’e top sürme ve kaleye attığı 9 şutla hem kendi ortalamasının altına düşen hem de rakibinin altında kalan Bursaspor, 1 puana şükretti.
Trabzonspor’da bir dönem kadro dışı kalan Colman’ın son zamanlardaki performansı göz doldururken, Arjantinli oyuncunun 15. haftada kaydettiği rakamlar da dikkat çekti. Takımının ve sahanın en fazla topla buluşan ismi olan Colman, bu çerçevede en yüksek ortalamasını elde etti ve 6 dakika ile sahanın devamlılığı en yüksek ismi oldu. Öte yandan göbekten top dağıtmaları ve ceza sahasına uzattığı toplar da oyuncunun eski günlerini aratmadı. Bordo-mavililer adına yıldızlaşan diğer isimse Olcan Adın oldu. Olcan, kariyerinin zirvesini yaşadığı Trabzonspor’da “Nirvana”ya ulaşacak gibi… Adın, Colman’dan sonra en yüksek bireysel istatistiklere ulaşmasının yanı sıra, 15 kez ile ceza alanına en çok top taşıyan isim oldu. 2-2’lik beraberlik ile ev sahibi ekip 7. sıradaki yerini korurken, Yeşil-beyazlılarsa 9.’luğa yükseldi.
KASIMPAŞA – BEŞİKTAŞ
Lig tarihinin futboldan en uzak, dışarıdan ellerin en uzandığı ve en çarpıcı 90 dakikalarından birine şahit olduğumuz maçta bu sezon için aynı sahayı paylaşan iki ekip karşı karşıya geldi. Maç içinde yaşanıp da futbolla, sporla, centilmenlikle, hatta insanlık değeriyle ilişiği olmayan enstantanelere sahne olan mücadeleyi, Beşiktaş’ın önüne set çekme haddinin alenen yapılmaktan çekinilmediği bir ortam yaratıldığı gerekçesiyle bu haftalık yazmayarak protesto ediyorum… Kaldı ki, söz konusu hadiselerde artık her kesim hem fikir olma erdemini dahi gösterme yetisinde bulunmuşken hakkı yenen bir takımın salt mağlubiyetini değil, farklı galibiyetini dahi ele almam! Biraz vicdan, biraz da empati rica ediyorum! Hepsi bu…
TORKU KONYASPOR – KDÇ KARABÜKSPOR
Torku Konyaspor, haftanın bir diğer açılış karşılaşması olan maçta 6 haftadır kaybetmeyen Karabükspor’u ağırladı. Orta alandaki hakimiyeti ele alma savaşıyla başlayan karşılaşma, maç boyunca bu şekilde devam etti. Organize ataklardan çoğu dakika yoksun geçen mücadelede ev sahibi ekibin ikinci golü haricindeki tüm goller, biri penaltı olmak üzere duran toptan geldi.
Konyaspor’un maç boyunca orta sahayı kalabalık tutma isteği oldu. Buna karşılık, konuk ekip de çoğu kez rakibinin taktiğine göre hareket etti. Tolunay Kafkas’ın Mavi Ateşi, rakip önde oynadığında daha çok beklemeyi tercih ederken, sürekli öne geçen taraf olduğu maçta galip gelmeyi bildi. Karabükspor’un rakibine oranla yaklaşık %45 daha az pas yaptığı mücadeleden galip ayrılması, Kafkas’ın kağıt üzerinde istediklerinin çimlere yansımasına kanıt oldu.
Yeşil-beyazlılarda ise Hasan Kabze ve Ali Çamdalı’nın gayretleri, takımın geri kalanında görülmedi. Torku Konyaspor %55’lik topa sahip olma, %60’lık orta alana hükmetme gibi rakamlara rağmen iyi kapanan Karabükspor’a karşı sahasında boyun eğdi.
Mücadele sonunda yenilmezlik serisini 7 maça çıkaran konuk ekip, puanını da 23 yaparken 8. sıradaki yerini korudu. Konuk ekipte ise alınan mağlubiyet, beraberinde teknik direktör Uğur Tütüneker’in istifasını getirdi. Ayrıca takımın önemli isimlerinden Ali Çamdalı’nın gördüğü kırmızı kart da Kayserispor deplasmanı öncesi alınan yenilgiye ekstra yük oldu.
SİVASSPOR – ÇAYKUR RİZESPOR
3 haftadır galibiyet yüzü görmeyen Sivasspor, seyircisinin soğuk havaya rağmen yoğun ilgi gösterdiği maçta Çaykur Rizespor’u konuk etti. Karşılıklı ataklarla başlayan mücadelede ilk yarıda iki takım da atak futbol sergiledi. Sivasspor daha kalabalık ataklar yaparken, Rizelilerin daha kalabalık savunma bloğu oluşturduğunu gördük. Ev sahibi ekip Aatıf Chahechoue, Djebbour ve Utaka ile pozisyona girerken, ilk 45 dakika boyunca sol kanadı etkin kullanan konuk ekipte ise Cernat’ın pas dağıtmaları ve Eren’in bindirmeleri pozisyonları sağlayan etken oldu.
İkinci yarıda da başlangıçta benzer bir tablonun yanı sıra bu kez tam 4 gol de izledik. 52’de Cernat ile öne geçen Rizespor, atak futboldan rölantiye geçiş yapınca Sivasspor’un üst üste atakları da kaçınılmaz oldu. Kaldı ki, son haftalarda 3 puan hasreti çeken ve üst sıraları zorlayan ev sahibi ekip, ligin en agresif hücum hatlarından birine de sahip. İlk yarıdaki 3 ismin yanına Burhan Eşer’in de katkısı eklenince Sivasspor, art arda bulduğu 3 golle 3 hafta sonra 3 puanı seyircisi önünde kazandı.
Sivasspor, 3 haftalık aranın ardından galip gelse de yapılan pas sayısında ortalamasının altına düştü. Buna karşılık 28 kez kaleyi şutlayan Yiğidolar, bu sezon en fazla şut attığı maçı da geride bırakmış oldu. Yeşil-mavili ekipte ise önce galibiyet korunamadı ve sonra orta sahadaki büyük düşüş 2 farklı mağlubiyeti getirdi. Kweuke’nin oyuna girdikten sonra bireysel birkaç girişimi dışında konuk ekip ikinci yarıda bir varlık gösteremedi.
Üst üste 10. haftadan da galip ayrılamayan Rize puan tablosunda 15.’liğe gerilerken, ev sahibi ekip ise 1 sıra yükselerek 5. oldu.
SB ELAZIĞSPOR – MP ANTALYASPOR
Puan tablosunda son sırada yer alan Elazığspor, sahasında Antalyaspor’u ağırladığı maçta farklı bir galibiyet elde ederek uzun süre sonra yüzleri güldürdü.İlk yarısı sıradan ve ortada geçen maçın ikinci yarısında Gakkoşlar tam bir şölen yaşadı. Golsüz sonuçlanan ilk devrenin ardından ikinci yarıya Sane’yi olabildiğince hücuma alan Elazığspor, Antalya orta sahasını da oyundan düşürmeyi bildi. 60. dakikada bulduğu penaltıyla rakibini 10 kişi bırakan ve 1-0 öne geçen Elazığspor, Sane ile orta sahadan taşıdığı topları Köksal ve Serdar Özkan’a dağıtırken rakibinin ceza sahasına girmekte de hiç zorlanmadı. Bunun akabinde de farkı ikiye çıkarmayı başaran Elazığspor, kontratağa döndüğü sıralarda durumu 3-0’a getirdi. Son düdük çaldığında 4-1’lik skorun oluştuğu karşılaşmada Antalyaspor’a orta alanda top yapma fırsatı vermeyen, öte yandan korkak da olmayan bir Elazığ izledik.
10 hafta sonra puan alan, hatta kazanan Kırmızı-beyazlı ekip puanını 10’a yükseltirken, ligin dibinden kopamadı. Ancak oynadığı oyunla hem zevk veren hem de ezici bir skor elde eden ev sahibi takım, sezon arası öncesinde olumlu sinyaller verdi. Artılı-eksili grafiğine devam eden konuk ekip ise 1 sıra daha gerileyerek 12. sıraya yerleşti.
KAYSERİSPOR – ESKİŞEHİRSPOR
13. haftadan itibaren oynadığı oyunla ligde tutunma gayreti daha iyi okunan Kayserispor, dişli rakibi Eskişehirspor’dan 1 puan almayı başardı.13. haftadaki Akhisar galibiyetiyle ligde 11 haftanın ardından galip gelen ve oynadığı futbolla umut veren Kayserispor, geçen hafta da iyi oynamış ama galip gelememişti. Bu hafta da aynı kaderi yaşayan ev sahibi ekip, zorlu rakibi Eskişehirspor karşısında daha etkili pozisyonlar bulsa da ancak 1 puan alabildi.
Karşılıklı atakların hiç aman vermediği mücadelede Kayserispor’da Biseswar, Bobo ve Sefa’nın etkili oyununun yanında Jaja’nın yerine oyuna giren Ömer’in son 20 dakikada sol kanattaki yüklenmeleri de konuşmaya değerdi. Eskişehirspor’da ise Cristobal Jorquera’nın ultra agresif oyunu Eskişehir’de golü de getiren başlıca unsur oldu. Ev sahibi ekip, Necati’nin usta vuruşu ile 1-0 mağlup duruma düşse de maçta kalmayı bildi. Durumu 1-1’e getirdikten sonra dahi hem ataklarını sıklaştıran hem de Kırmızı-siyahlı rakibinin çıkmasına izin vermeyen Prosinecki’nin öğrencileri, sahadan 1-1’lik sonuçla ayrılsa da oynanan oyun fevkaladeydi.
Konuk ekipte ise hem toplam pas sayısında, hem ceza alanına atılan top hem de kaleye gönderilen şutlarda son 6 haftada elde edilen yüksek ortalamanın altında kalındığı dikkat çekti. 1-1’lik beraberlikle ev sahibi ekip yerinde sayarken, Ertuğrul Sağlam’ın ekibi ise 6.’lığa geriledi.
GAZİANTEPSPOR – KAYSERİ ERCİYESSPOR
Henüz ilk dakikalardan itibaren karşılıklı ataklar izlediğimiz mücadelede istediğini alan ekip Sergen Yalçın’la yoluna namağlup devam eden Gaziantepspor oldu.İlk yarıda bariz bir üstünlüğü söz konusu olan Gaziantepspor, 9 dakikada bulduğu iki golle birlikte Turgut Doğan, Medunjanin ve Cenk Tosun’la da kaleyi tehlikeli şekilde yoklamaktan geri kalmadı. İkinci yarıya daha çok geriye yaslanarak başlayan ve yarı boyunca bu tavırdan vazgeçmeyen Sergen Yalçın’lı Antep, son düdük çaldığında galibiyeti almayı bildi.
İkinci yarıda ev sahibi ekibin geri çekilmesiyle orta sahada daha rahat top dağıtma şansı bulan Erciyesspor %55 topla oynama ve orta sahada %63’lük topa sahip olma üstünlüğü gösterse de ancak farkı bire indirebildi. Murat Akın’ın ofansa top çıkarması ve geride rakibi karşılama çabasının yanında Azofeifa’nın 74 pas ve yaklaşık 14 dakikalık süreklilikle maça damgasını vurduğu maçta gole giden ayaklarının sonuca gidişlerdeki eksikliği, konuk ekibin ivediyle çözmesi gereken bir problem olarak bu maçta iyice belirginleşti.
Mücadele sonunda 4 maçlık galibiyet serisi elde eden ev sahibi ekip 10. sıraya yükselirken, konuk ekip ise tehlikeli bölgedeki yerinde saydı.
Hazırlayan: Kâşif YAVAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder