GALATASARAY – ELAZIĞSPOR
Spor Toto Süper Lig’de 14. haftanın açılış karşılaşmasında Cimbom, Gakkoş’u ağırladı. Artık çıkışa geçmek isteyen Galatasaray karşısında hiç olmazsa 1 puan arayan Elazığspor, bu haftayı da eli boş kapattı.Karşılaşmaya hızlı başlayan ev sahibi Galatasaray ilk 7 dakikada 2-0 öne geçerken, Elazığspor için maç resmen başlamadan bitmiş oldu. Kendi adına sezonun belki de en hızlı ve presli başlangıçlarından birini yapan Sarı-kırmızılılar, etkisiz rakip savunma karşısındaki güçlü ayaklarıyla 3 puanı kolay kaptı. Mancini’nin amacı lig sonuncusu karşısında ilk yarıda işi bitirmek, ikinci yarıda da daha çok geriye yaslanmak oldu. Aslanlar da bunu layıkıyla ifa etti ki, ilk yarıda ne kalesinde net bir pozisyon verdi ne de Elazığ defansına nefes aldırdı. Nitekim ikinci yarıda gemileri yakan Okan Buruk, Mancini’nin geriye çekilme hamlesine kolay kandı. Bunun sonucunda orta sahada daha rahat top yapmaya başlayan konuk ekip, farkında olmadan defans hattıyla da orta alana kadar açılıyordu. Taktik savaşının açık ara galibi olan Mancini’nin Cimbom’u, önde oynamaya başlayan rakip savunmayı Drogba’nın başı çektiği kontrataklarla çok kez gafil avladı. Söz konusu av skora yansımasa da Okan Buruk, Mancini’nin İtalyanlığını konuşturduğu müthiş taktik anlayışına karşı acemiliğiyle boyun eğmiş oldu.
Sahanın galibi Galatasaray 402 pas yaparken, Elazığspor’un pas sayısı 412’ydi. Hücum bölgesinde topla oynama istatistiğinde iki takım da %14’lük oran yakaladı. Ayrıca toplam topa sahip olma yüzdesinde de Galatasaray’ın sadece %4’lük üstünlüğü vardı. Maçı izlemeden, sadece istatistiklerle konuşulacak olsa iki takımın kaydettiği rakamlarda yakınlık olduğu ortaya çıkıyor. Bu rakamlar da, 2-0 mağlup olan Elazığspor’da Okan Buruk’un Mancini’nin oltasına nasıl takıldığının resmini çiziyor. Zira ilk yarıda orta sahasını baskılı oynatan İtalyan teknik adam, ikinci yarıda daha çok ceza yayı çizgisine kadar çekilmeyi planlamıştı. Böylece Elazığspor da daha rahat topla oynama alanı buluyordu.
Mücadelede Melo’nun ön libero mevkiinde oynadığı, Selçuk İnan’ın ise ofansif anlamda 6 pasa kadar açıldığı ve Galatasaray savunmasının Elazığlılara derin top yapma şansı vermemesi dikkat çekerken; Elazığspor’un her anlamda yetersiz kaldığı bir kez daha gözler önündeydi.
2-0’lık mağlubiyetle Elazığspor bu sezon üst üste 10. kez sahadan mağlup ayrıldı. Sarı-kırmızılılarsa puanını 26’ya çıkarırken 4. sıradaki yerini korudu.
ÇAYKUR RİZESPOR- FENERBAHÇE
Son 8 haftayı puansız kapatan Çaykur Rizespor, 14. haftada lider Fenerbahçe’yi konuk etti. Ev sahibi ekip Tevfik, Cernat, Sercan Kaya ve Kweuke ile etkili başladığı mücadelede 1-0 öne geçmeyi başarsa da rakibinin duran toptan bulduğu 2 golle sahadan mağlup ayrıldı. İlk 45 dakikada istediğini sahaya daha iyi yansıtan ekip Çaykur Rizespor’du. Sakatlıktan dönen Cernat’ın, Rize’nin oyun kurmasına kolaylık sağladığını ve Yeşil-mavililer için ne kadar önem arz ettiğini belirtmek gerekir. 33 yaşındaki ofansif orta saha, takımın her atağında play-maker görevini üstlenirken özellikle ilk yarıda oyunu kanatlara yayarak da pozisyon üretmeyi bildi. Öyle ki, ilk yarıda açılan sol kanadında boşluklar veren Fenerbahçe’de Ersun Hoca’nın ikinci yarıda Caner’i çoğu kez geride bırakarak bir anlamda önlem aldığını gördük.
1-1’lik ilk yarıdan sonra ikinci yarıda yorulan, orta sahası çöken bir Rizespor izledik. Son 45 dakikada zaman zaman karşılıklı ataklara sahne olan maçta oyuna asılan Fenerbahçe, Rize orta sahasını ekarte etti. Son haftalarda yüksek fizik gücüyle öne çıkan Sarı-kanaryalar, orta alanın hakimiyetini ele alırken Yeşil-mavili ekibin ilk yarıdaki hareket alanlarını da doldurdu. Zaten fiziken rakibine direnemeyen ev sahibi ekip, %56’lık topa sahip olma oranıyla oynayan Fenerbahçeli oyuncuların ceza yayı önlerine kadar top sürmelerine dahi izin vermek zorunda kaldı. Sarı-lacivertliler, Cristian’ın gayretli oyunuyla birlikte Kuyt’ın da daha çok orta bölgelerde oynadığını gördüğümüz maçta Emenike ve Sow ile Rize savunmasına aşırı efor sarf ettirdi. Nitekim ev sahibi ekibin stoperleri, Emenike’nin dikine koşularında her seferinde yetersiz kaldı.
Hücum alanında %58’lere varan topla oynamayla ligin ceza alanına en fazla top atan takımı olan Fenerbahçe, Rize karşısında da 18’e ulaşmakta zorlanmayarak kale sahasına 60 kez top çıkarmayı bildi. Caner Erkin’in hücum bölgesine yaptığı koşularda önceki haftalara göre eksik kaldığı dikkatlerden kaçmazken ben, burada Ersun Hocanın parmağı olduğunu düşünüyorum. Zira ilk yarıda iki kanatta da agresif olan Rize, özellikle Caner Erkin’in mevkiinde daha çok boşluk bulmuştu.
Mücadeleyi 1-0 geriden gelerek kazanan Fenerbahçe, bu skorla puanını 35’e çıkardı. Ev sahibi ekip ise üst üste 9. haftayı da üç puansız kapatarak 14.’lüğe geriledi.
BEŞİKTAŞ – SİVASSPOR
Geçtiğimiz hafta Saraçoğlu’ndan beraberlikle dönen Beşiktaş, ligin flaş ekiplerinden Sivasspor’u ağırladı. Galatasaray maçlarından sonra düşüş yaşadıkları dikkatlerden kaçmayan iki ekibin mücadelesinde kazanan taraf çıkmadı. Maça 4 as eksikle çıkan Siyah-beyazlılar ilk dakikalarda önde presle rakibinin oyun kurmasına fırsat vermemeyi amaçladı. Hemen akabinde ise henüz 5. dakikada “Külhanbeyi” bıyıklı Almeida’nın ayağından bulduğu golle öne geçti. Golden sonra da baskıcı tavrını değiştirmediği dikkatlerimizden kaçmayan Kartal’ın, rakibinin ceza sahası ön çizgisinde 3 kişiyle pres yaptığı bile oldu. Ancak Akgün’ün orta alandaki etkisizliği Atiba’nın omuzlarındaki yükü 2 katına çıkarırken, Fernandes’in formsuzluğu da Sivasspor’un oyuna asılmasına vize çıkarıyordu. Keza 20. dakikadan itibaren hakimiyeti tamamen eline alamasa da pozisyon üretmeye başlayan Sivasspor’un, ilk yarıda bir de direkten dönen topu oldu. Konuk ekip, bunun yanı sıra maçta -benim sayabildiğimle- 4 kez Beşiktaş savunmasını çizgi halinde yakaladı.
İlk yarıda Gökhan Töre’nin ileri-geri dikine oyunu vardı. Töre, Oğuzhan’sızlığı aratmayacak mı derken; başını çimlere gömmeyi tercih etti. Bilic 52. dakikada ilk 15 dakikadan sonra sahada varlığını unutturan Töre’yi oyundan aldı. 58’de de uzun süredir eleştirilen Fernandes’e bu kez diretmeyerek aslında son kozunu sahaya sürdü. Ama ne fayda… Üst üste gelmeye başlayan Yiğido ataklarına karşı koymakta zorlanmaya başlayan Beşiktaş, kalesinde üst üste pozisyonlar verdi. Karşı atağa çıkmak için ilk topları Muhammed’le buluşturan Siyah-beyazlılarda genç oyuncunun mental olarak maçta olmaması orta saha hakimiyetini de tamamen konuk ekibe verdi. Carlos’un Sivas’ı İstanbul’dan 1-1’lik beraberlikle ayrılırken, bu sezon Beşiktaş karşısında en çok topa sahip olan takım unvanını da elde etti.
Almeida’nın gayreti, yine takdire şayandı. Beşiktaş, Sivasspor karşısında taraftarlarını heyecanlandırdığı her pozisyonu Portekizliye borçlandı. Zira “Külhanbeyi” bıyıklı forvet, attığı golün yanında hem pozisyona girdi hem de arkadaşlarına son vuruş pasları çıkardı. İkinci 45 dakikada orta sahada tek başına kalan Hutchinson Beşiktaş’ta en çok pas alan-veren isim olurken, sürekliliği 5 dakikaya dayandı ve 85 kez topla oynama başarısı göstererek bu sezon en fazla topla oynama ortalamasının üstüne çıktı. Kanadalı orta saha, bu anlamda oynamayan Veli ve Oğuzhan’ın dahi görevini üstlendi. Olcay yine sıradanlaştığı maçlardan birine imza atarken değinmek gerekir ki, Pazartesi akşamındaki Almeida’nın arkasında Fernandes yerine Oğuzhan olsaydı hem oyun hem de skor Kara Kartal adına çok daha farklı seyrederdi.
Sivasspor, Galatasaray maçına kadar olan rahat oyun kurma becerisinden yine uzak olduğu karşılaşmada Beşiktaş’ın zaaflarını kullanmayı bildi. 1-1’lik skorla iki ekip de puan tablosunda yerlerinde saydı.
GAZİANTEPSPOR – TRABZONSPOR
Naçizane fikrim, Gaziantepspor’un Trabzonspor’u ağırladığı karşılaşmanın haftanın en zevkli maçı olduğu yönünde. Hafta arasında Türkiye Kupası’ndan sürpriz şekilde elenen iki ekibin maçında ilk yarıda Gaziantepspor’un mutlak üstünlüğü söz konusuydu. Orta alanda Traoe, Medunjanin ve Bekir Ozan’la üst düzey pas trafiği kuran ve Cenk Tosun’un öldürücü vuruşlar yaptığı ev sahibi ekip, hücumda kreatif bir figür sergiledi. Özellikle sol kanatta boşluklar bulan ev sahibi ekip, kontrollü başladığı mücadelede orta sahada kalabalık bir blok kurarak Bordo-mavililerin oyun kurmasına büyük ölçüde engel oldu. Soyunma odasına 2-0’lık üstünlükle giden Antep, ikinci yarıda toparlanan zorlu rakibine karşı kontratak futbola döndü. Trabzonspor, son 45 dakika başlar başlamaz Antep kalesinde uzun süreli bir kuşatma sağladı. Olcan’ın çok tartışılan pozisyonuyla penaltı kazanan Karadeniz Fırtınası, farkı bire indirse de akabinde 3. golü yedi. Skoru tayin eden golde Trabzonluların başarısından daha çok Antep savunmasındaki anlık organizasyon bozukluğunun etkisi olduğunu söylemek doğru olacaktır.
Karşılaşma sona erdiğinde Trabzonspor mu kötüydü, yoksa Antep’in olağanüstü performansı mı oyunu ev sahibi lehine çekiyordu diye düşündüm. İstatistiklere baktıktan sonra ise kesin tavrım, Sergen Yalçın’lı Gaziantepspor’un Trabzonspor’u her açıdan ekarte ettiği oldu. Zira ev sahibi ekip orta sahada %56’lık topla oynama yüzdesi sağlamış ve Trabzonspor’un pas sayısını 266 ile sınırlarken 318 kez pas yapmıştı.
Yoluna 3’te 3’le devam eden Sergen Yalçın’lı Antep, geçen haftaki çıkışını bu hafta da sürdürdü ve 12.’liğe yükseldi. Avrupa Ligi’nde dolu dizgin ilerleyen Bordo-mavili ekip ise ligdeki performansıyla yine şaşırttı. Trabzonspor, formda rakibi karşısında aldığı mağlubiyetle puan tablosunda 2 sıra birden gerileyerek 7.’liğe düştü.
KAYSERİ ERCİYESSPOR – ESKİŞEHİRSPOR
Geçtiğimiz hafta Trabzonspor deplasmanından puansız dönse de oynadığı oyunla ve yakaladığı istatistiklerle 14. haftaya umutlu giren ev sahibi ekip, Eskişehirspor’a sahasında 2-0 yenildi. Karşılaşmaya daha aktif başlayan taraf, ev sahibi ekipti. Yasin Öztekin ve Cem Can’ın sağ kanattaki uyumu ile ceza sahasına top taşıyan Erciyes, Vleminckx’in son vuruşlardaki başarısızlığı ile öne geçme fırsatlarından yararlanamadı. Ve ne var ki, Mavi-siyahlılar konuk ekip üzerindeki baskısını kabul ettirmişken anti-profesyonel hareketiyle Mandjeck’in kırmızı kart gördüğü dakika, takımın bütün ateşini buza çevirdi. 9.dakikada 10 kişi kalan Mavi Ejderler, ataklarına bir süre daha devam etse de ikinci yarı sahadan silindi.
İlk yarıda rakibinin agresif oyunuyla kendi yarı alanında baskı altında kalan Eskişehirspor, maçın ilerleyen dakikalarında kontrolü ele almayı bildi. Orta sahadaki kurgusunu Erciyes deplasmanında da sürdüren Eskişehirspor, geçtiğimiz haftanın ardından bu hafta da rekorları alt üst etti. Kırmızı-siyahlar, 576 pas yaptıkları maçta %63’lük topla oynama oranıyla da sahanın söz geçireni olmayı bildi. 10 kişi kalan rakibi karşısında hücum bölgesinde de %70’lik bir üstünlükle rakibini ezen Ertuğrul Sağlam’ın Eskişehir’i, maç sonundaki ana istatistiklerde ev sahibi ekibi 2’ye katladı.
Verilmeyen bir penaltısına rağmen(Tarık Çamdal-Yasin Öztekin) maçı 2-0’lık üstünlükle sonuçlandıran Eskişehirspor, böylece puanını 23’e çıkardı ve tekrar 5. sıraya yerleşti. Maça daha agresif başlasa da bunu 90 dakikaya yayamayan Lacivert-siyahlılar ise yerlerinde saydı.
BURSASPOR – GENÇLERBİRLİĞİ
Geçtiğimiz hafta Elazığ deplasmanından moralli dönen Bursaspor, başkent temsilcisi Gençlerbirliği’ni ağırladı. Batalla’sız oyun stilini oturtmaya çalışan Daum, 14. haftada bu sezon 2. kez ilk 11’de sürdüğü Sestak’a şans tanıdı. Maç boyunca sol kanadı koridor yapan Bursaspor, ağırlığını erken koyduğu maçta 90 dakika boyunca etkili olan taraftı. %55’lik oranla topa sahip olan Yeşil-beyazlı ekip, rakibine orta sahada da %58’lik oranla üstünlük kurdu. 19 kez gol girişiminde bulunan ve ceza alanına 57 kez top ulaştıran Bursaspor, yakaladığı pozisyonları gole çeviremeyince seyircisini 1 puanla avuttu. Yeşil-beyazlılar adına dikkatimi çeken unsur ise, Gençlerbirliği’ne kendi ceza yayları önünde top yaptırmamalarıydı. Bu hususta ligin başından beri eleştirdiğim Timsah, bu sezon ilk kez rakibini kalesinden bu kadar uzak tutmayı başardı.
Mehmet Özdilek’le başta sürpriz bir çıkış yakalayan ancak son 2 haftayı puansız kapatan Gençlerbirliği, Bursa deplasmanında kaleye gitmekte bariz şekilde zorlandı. Sağ bekte maç boyunca fire verilmesine önlem alınamaması dikkatlerden kaçmazken, elde ettiği düşük kaleye şut(9) ve kale alanına ulaştırabildiği top(22) sayılarıyla da 1 puana duacı oldu.
14. haftanın gol sesi çıkmayan tek maçında taraflar birer puanı paylaşırken, ev sahibi ekip 10.’luğa geriledi ve konuk takım 15. sırada kaldı.
MP ANTALYASPOR – KASIMPAŞASPOR
İnişli çıkışlı grafiğe sahip olan Antalyaspor, lig üçüncüsü Kasımpaşa’yı konuk etti. 3 kırmızı kartın çıktığı mücadelede taraflar birbirlerine üstünlük sağlayamadı. İlk yarısı durağan geçen karşılaşmanın ikinci yarısı MP Antalyaspor orta alanını çözen Kasımpaşa’nın ataklarıyla başladı. Göbekten kanatlara oyun yayarak pozisyon yaratmaya çalışan ve başarılı olan konuk ekip, 55. dakikada 1-0 öne geçerken ev sahibi ekibe kendi yarı sahasına girme izni de vermiyordu. Geçtiğimiz hafta oynanan Sivasspor-Antalyaspor maçını iyi analiz ettiği anlaşılan Şota, defans oyuncularını da kaleden uzaklaştırmayarak Kırmızı-beyazlıların Diarra ve Isaac gibi hızlı isimlerine derinlemesine koşu da yaptırmadı. İstanbul temsilcisi, golden sonra bastıran ev sahibi ekibin art arda pozisyon yakalamasını önleyemedi. Golden 10 dakika sonra durumu eşitleyen Aybaba’nın Antalya’sı, ilerleyen dakikalarda aynı anda gelen iki kırmızı kartla neye uğradığını şaşıran konuk ekip karşısında oyunun üstünlüğünü ele geçirdi. Apaçiler, Babel ve İlhan Eker’in oyundan atılmasıyla sol kanadı kırılsa da Antalyaspor’un akın akın gelen ataklarında kalesini gole kapatmayı bildi.
9 kişi tamamladığı mücadeleden 1 puan çıkarmayı bilen konuk ekip, yenilmezlik serisini de 8 haftaya çıkardı. Evinde oynadığı maçlarda 3. kez berabere kalan Antalyaspor, 2 sıra birden gerileyerek 11. sırada yer sahibi oldu.
KDÇ KARABÜKSPOR – KAYSERİSPOR
Son haftaların formda ekibi Karabükspor’un Kayserispor’u ağırladığı maç karşılıklı ataklarla başladı. Mouche-Bobo-Cleyton üçgeniyle rakip sahada organize atak girişimlerinde sonuçsuz kalan Kayserispor, ilk yarının son dakikalarında önde yakalanınca İlhan Parlak ve Akpala işbirliği ile 1-0 yenik duruma düştü. Aslında sahada oynanan futboldan çok saha koşullarıyla gündem yaratan mücadelede zorlu hava şartları, zaman zaman görme mesafesini de düşürdü. Ancak yine de devam ettirilen maçta ikinci yarıda skor da değişmedi. Son düdükten sonra oluşan tabloda konuk ekibin orta sahada %64’lük topa sahip olma ve rakibinden %50 daha fazla pas yapma gibi istatistikleri çıkmış olsa da, rakip kaleye giderken daha etkili olmayı başaran Mavi Ateşler 3 puanı almayı bildi. Böylece yenilmezlik serisini 6 maça çıkaran Karabükspor puan cetvelinde 8. olurken, Kayserispor hem yerinde saydı hem de kırmızı kart gören iki önemli ismi Gökhan ve Salih’i kaybetti.
AKHİSAR BELEDİYE – TORKU KONYASPOR
Son haftalarda aldığı mağlubiyetlere bir son vermek isteyen Akhisarspor, Torku Konyaspor’u konuk etti.Genel hatlarıyla ilk yarısı kısır geçen mücadelede soyunma odasına avantajlı giren ekip 1-0’lık skorla Torku Konyaspor oldu. İkinci yarının başlarında karşılıklı ataklar gördüğümüz mücadelede dakika 62’de durumu eşitleyen Akhisarspor bu andan sonra maçı tek kaleye çevirdi. Çoğunluğu sol kanattan olan yüklenmelerle Niasse ve Bruno ile Konya defansına zor anlar yaşatan Akigolar, son yarım saati rakip sahada geçirdi. Rakibine de sadece 232 pas yaptırarak orta alandan çıkmasına izin vermeyen ev sahibinde Hamza Hoca, son haftalarda kademeye girmekte eksik kalan defans bloklarına da çare bulmuş görünüyor. Orta sahadaki seri ve sıkı yapısıyla Tütüneker’in öğrencilerini yoran, yer yer çaresiz bırakan Akhisarlılar, son 15 dakikada defans arkasına gönderdiği hava toplarıyla dikkat çekti. Konuk ekipte ön liberoların çöktüğü bu anlarda Akhisarspor galibiyet golünü kaydederek 6 hafta sonra 3 puana kavuştu.
Torku Konyaspor’da ise ligin başından beri devam eden düzensiz form grafiği devam ediyor. Zira geçen hafta evinde Rize’yi 2-1’le geçen konuk ekip, baştan sona ekarte olmaktan kurtulamadığı 14. hafta maçında dakikalar geçtikçe rakibine teslim oldu ve 3 puanı Manisa’da bıraktı.
Hazırlayan: Kâşif YAVAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder