11 Aralık 2013 Çarşamba

Röportaj: Mustafa Cevret (Sivas 4 Eylül)

       Transfer Merkezi Dergisi olarak sizlere alt liglerin genç yeteneklerini tanıtmaya devam ediyoruz. Bugünkü konuğumuz Sivas 4 Eylül Belediyespor'un orta sahadaki yıldızı Mustafa Cevret. Bu hafta oynanan Tekirova maçının 13. saniyesinde attığı golle Türkiye liglerinin en erken gol atan futbolcusu olmayı başaran 1990 doğumlu oyuncuyu kısa süre içinde önemli takımlarda görebiliriz.

Merhabalar Mustafa Cevret, bizlere futbola başlama öykünü anlatır mısın?
       9 yaşındayken Ankara'dan İstanbul'a yerleştik. Futbolu çok sevmemden dolayı evimin yakınlarında bulunan Avcılar Spor Kulubüne kayıt oldum ve lisansımın çıkmasıyla beraber futbol yaşantımın ilk adımını atmış oldum.

Alt yapılardan bugünlere uzanan kariyerinde sana en çok kimlerin katkısı oldu. Buralara gelmende hangi hocaların daha çok rolü var sence?
       Futbol yaşantım boyunca en büyük destekçim ailem oldu, her yönden desteklerini esirgemediler. Özellikle de annemin bana olan ilgisi ve desteğini asla unutamam. Bütün çalıştığım hocalarımın her birinin bende emeği vardır fakat amatör futbol yaşantımda çok katkısı olan Fatih Türkkan ve profesyonel yaşantımda bana büyük destek olan Alaettin Çiçek hocamın benim için yerleri her zaman ayrıdır.

Ankaraspor, Polatlı Bugsaş kariyerlerinden sonra bir düşüş dönemine girmişsin. Bu düşüşü neye bağlıyorsun ?
       Düşüşten ziyade kısmetsizlik olarak yorumluyorum. Bana engel olan bir kaç sakatlık yaşadıktan sonra kendimi sizin de nitelendirdiğiniz gibi bir düşüşün içinde buldum. Ama bana göre bu bir kısmetsizlikti ve böyle durumlar futbolun içinde her zaman vardır. Yaşadıklarıma rağmen her zaman kendimi geliştirmek için çabaladım, çok çalıştım.

Bu sezon başında 3. Lig'in başarılı takımlarından Sivas 4 Eylül'e transfer oldun, bu transferin arka yüzünü okuyucularımıza aktarır mısın?
       Bu kulübe transfer olmamdaki en büyük etken yine Alaettin Çiçek hocam olmuştur. Bana olan güveni ve inancından dolayı hiç düşünmeden kabul ettim teklifini.

Sivas 4 Eylül Belediyespor düşük maliyetlerle kurulmuş fakat genç ve yetenekli oyuncuları kadrosunda barındıran bir takım. Bu sezona da çok iyi başladınız, bu başarının sırrı nedir?
       Takımdaki arkadaşlık ortamı üst seviyede. Kısa zamanda aile gibi bir bağ kurduk ve bunun da başarılarımıza ve performansımıza en büyük etken olduğunu düşünüyorum. Bununla beraber çok çalışıyor ve iyi hazırlanıyoruz. Takımdaki rekabet ortamı da üst seviyede olunca başarıyı da hak etmiş oluyorsunuz.


Mustafa Cevret, Sivas temsilcisiyle birlikte performansının en parlak sezonlarından birini yaşıyorsun. Bir orta saha oyuncusu olmana rağmen performansını 8 golle süslemeyi başardın. Bu istikrarın hakkında neler düşünüyorsun?
       Takımın performansıyla birlikte bizlerin de bireysel olarak performansları artıyor. Ben de takımıma en iyi şekilde katkıda bulunmaya çalışıyorum. Umarım bundan sonrası için de daha çok çalışarak bu istikrarımı devam ettirebilirim.

Biraz da Türk futbolu hakkında konuşalım istersen. Türk futbolu son yıllarda genel olarak bir düşüş içinde, sizce bu neden kaynaklanıyor? Çözüm için neler yapılabilir?
       Benim şahsi düşüncem; Türk futbolculara gereken değerin ve önemin verilmediğidir. Bu konudaki en büyük sorun; yeterli sayıda iyi hoca olmaması ve yetiştirilmemesidir. Siz futbolcuya değer verip başarılı olması için en doğru şekilde eğitmelisiniz ki Türk futbolu kazansın. Günümüz futbolunda Türk oyuncusuna, özellikle genç futbolculara önem verilmiyor. Avrupa futbolcusu merakımız çok fazla bizim. Bu yanlış bir düşünce bana göre. Biz Türk futbolu için kendi etrafımızdaki kendi genç yeteneklerimize değer verip onlara eğilmeliyiz ki Türk futbolunu geliştirelim, Türk futboluna kazanç sağlayalım. Bu sebeple öncelikle zihniyetin değişmesi gerekiyor.

Futbolcuların yaşantılarına dikkat etmeleri gerekiyor. Sen bu konuda neler yapıyorsun?
       Futbolu mesleğim olarak görüyorum ve yaşantıma da çok dikkat ediyorum. Uyku düzeni ve beslenmenin bu konuda büyük öneminin olduğunu düşünüyorum. Kendinize ne kadar iyi bakarsanız hem gücünüz hem de performansınız o derece artıyor, ben buna inanıyorum..

Maça nasıl konsantre oluyorsun? O gün karşında oynayacak olan futbolcuyu analiz eder misin?
       Bütün maçlara kendimi çok iyi hazırlıyorum. Maçı düşünüp yapacağım şeyleri gözümün önüne getirerek konsantre ediyorum kendimi. Ve çok dua ediyorum. Karşımdaki rakip oyuncu konusunda bilgilendiriliyoruz. Anlatılanlara göre kişi ve oyun yapısını önceden analiz etmiş oluyorum.

Futbolun dışında hayatında neler var? Nelerden hoşlanırsın, boş zamanlarında neler yaparsın?
       Futbol dışında hayatımda okul var, üniversite okuyorum. Boş zamanlarımda genelde takım arkadaşlarımla PS oynuyorum, sinemaya gidiyorum, alışveriş yapıyorum. Yüksek sesli olarak müzik dinlemeye bayılıyorum. Boş boş gezmeyi dolaşmayı hiç sevmem bir amacım varsa giderim yoksa tesiste dinlenirim ve dizi izlerim. Tenise büyük bir merakım var, futbolun dışında sevdiğim ikinci spor dalıdır. Boş zamanlarımı mümkün olduğunca dolu dolu geçirmeye çalışıyorum.

Bu keyifli sohbet ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak senin okuyucularımıza iletmek istediğin bir şey var mı?
       Ben teşekkür ediyorum benim için keyifli bir sohbet oldu. Okuyucularınıza da zaman ayırıp okudukları için teşekkür ediyorum. Size de yayın hayatınızda başarılar dilerim.
Röportaj: Oğuzhan ARSLAN
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Transfer Merkezi

Transfer, Röportaj, Araştırma, Analiz

www.TransferMerkez.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder