Röportaj: Murat Kayalı (Şanlıurfaspor)

       Transfer Merkezi Dergisi'nin bugünkü konuğu sezon başında Şanlıurfaspor'un başarılı orta saha oyuncusu Murat Kayalı. Şanlıurfaspor'un geçen sezon Elazığspor'dan kiraladığı 1989 doğumlu oyuncu bu sezon başında bonservisiyle Şanlıurfaspor'a transfer olmuştu. Murat, Elazığspor ile üst üste 2 şampiyonluk yaşayarak 2. Lig'den Süper Lig'e çıkan kadroda da yer almıştı.

Merhabalar Murat Kayalı, bizlere futbola başlama öykünü ve bundan önceki kariyerini kısaca anlatır mısın?
       Öncelikle şimdiden röportaj için teşekkürler. Futbola Diyarbakır Gençlerbirliği kulübünde amatör olarak başladım, daha sonra sırasıyla Diyarbakırspor, Siirt Jetpa, Batman Petrolspor ve Elazığspor formaları giydim ve bu sezon başında Şanlıurfaspor'a transfer oldum

Alt yapılardan Süper Lig'e uzanan kariyerinde sana en çok kimlerin katkısı oldu. Buralara gelmende hangi hocaların daha çok rolü var sence?
       Futbola başlamamda Diyarbakır Gençlerbirliği'ndeki hocam Ömer Çakmak ve Süleyman Arpa'nın, profesyonel kariyerimde ise Şaban Yıldırım, Osman Özköylü ve Bülent Uygun hocalarımın bana çok katkısı olmuştur.

Şanlıurfaspor, ciddi bir bütçeyle kurulmuş, PTT 1. Lig'in şampiyonluk adaylarından biri. Bu sezon için hedeflerinizi neler? Senin ve takımının şu ana kadarki performansı hakkındaki düşüncelerin neler?
       Bu sene hedefimiz Süper Lig, çok kaliteli isimlerden kurulmuş bir takımız. Sezon içinde evimizde aldığımız kötü sonuçlar takım performansımızı çok etkiledi. Deplasmanda aldığımız puanları evimizde de almış olsak şu an ilk iki içindeydik.
       Kendi performansıma gelecek olursak; ben geçen sezon da kiralık olarak Şanlıurfaspor'daydım ama bu sene takım baştan yeniden kurulduğu için yeni sistem ve uyum sorunu bizi etkiledi. Reha Hoca'nın gelmesiyle hem bireysel hem takım performansımızın arttığını düşünüyorum, inşallah böyle devam eder.

Başarılı performansınla kısa bir süre içinde Şanlıurfaspor taraftarının gözünde özel bir yere sahip olmayı başardın. Peki senin Urfaspor taraftarları hakkındaki düşüncelerin neler?
       Memleketim Elazığspor'daki 4 senenin ardından Şanlıurfaspor'a geldim. Urfaspor taraftarının sevgisine ve ilgisine teşekkür ederim, beni burada evimde gibi hissettirdiler. Deplasmanda hep desteklerini gördük. Ancak kendi evimizdeki maçlarda taraftarlardan biraz sabır istiyoruz, onları mahçup etmeyeceğiz.

Biraz da memleketin Elazığ'ın takımı Elazığspor hakkında konuşalım istersen. Elazığspor'da üst üste 2 şampiyonluk yaşadın ve Süper Lig de forma şansı yakaladın. Elazığspor kariyerin hakkında okuyucularımıza neler aktarabilirsin?
       Evet, Elazığspor için  futbol hayatımın dönüm noktası diyebilirim gerçekten. Hem memleketim olması hem şampiyonluklar yaşamak bambaşka bir duyguydu. Buradan sizin aracılığınızla Elazığspor'a başarılar diliyorum. Umarım ligde kalırlar, biz de Urfaspor olarak Süper Lig'e çıkarız.

Türk futbolunun yetiştirdiği önemli orta saha oyuncularından birisin. Daha önce U19 ve A2 Milli takımlarda forma giymiş bir oyuncu olarak duygularını bizlerle paylaşır mısın?
       Genç Milli takımda ve A2 Milli takımda oynadım. Tabi ki bunlar bir futbolcu için çok özel duygular. Milli takım formasını sırtınıza geçirdiğinizde kendinizle gurur duyuyorsunuz, bu duyguyu ifade etmek zor.

Şanlıurfa çok eski ve tarihi olan bir şehir. Şanlıurfaspor da birçok Anadolu kulübüne göre zengin sayılabilecek, yatırım yapan bir takım. Şanlıurfaspor'un gelecek yıllarda nerede görüyorsun? İlerleyen yıllarda Burasspor gibi bir şampiyonluk söz konusu olabilir mi?
       Şanlıurfa, tarihi ve konumu itibariyle çok önemli bir yere sahip ve gelişim açısından önemli bir potansiyeli var. Şanlıurfaspor'un Süper Lig'e çıkması hem şehir hem camia açısından çok önemli çünkü takıma çok destek var. Enn başta sayın valimiz Celalettin Güvenç ve Başkanımız Fethi Şimşek bize her konuda destek oluyor, kendilerine tüm takım adına teşekkür ederim. Şanlıurfaspor Süper Lig'e çıkarsa ve bununla paralel olarak kurumsal bir yapı oluşturup altyapıya daha çok önem verirse çok önemli yerlere gelebilir. Önce kendi ayaklarımız üstünde durmalıyız, bunu başarırsak 3-5 sene sonra Bursaspor gibi olmamamız için hiçbir sebep yok.

Biraz da Türk futbolu hakkında konuşalım istersen. Türk futbolu son yıllarda genel olarak bir düşüş içinde. Sence bu neden kaynaklanıyor? Çözüm için neler yapılabilir?
       Öncelikle yeni nesil yönetimler, yeni teoriler, yeni nesil hocalar ve buna bağlı olarak yeni bir sistem gerekli. Bunlar için büyüklerimize iş düşüyor, onlar ne kadar icraat yaparlarsa ülke futbolu o kadar gelişir. Mesela 3.Lig'de yaş sınırına karşıyım. Futbolda genç yaşlı kavramı yok kim iyiyse o oynasın. Çok futbolcu şu an boşta. Süper Lig'de de yabancı sınırı var, o da yanlış. Serbest yapılsın, Türk iyiyse o oynasın yabancı benden iyiyse o oynasın. Burada iş büyüklere düşüyor, sen yetiştir hazırla yabancı benden iyiyse gelsin oynasın ama sen hiç yetiştirmeden 3.Lig'e yaş sınırı koyarsan burada sorun var demektir. Büyüklerimiz bu işe artık el atmalı, sorumluluk almalı.

Hem PTT 1. Lig, hem de Süper Lig'de forma giymiş bir isim olarak ligler arasındaki farkları okuyucularımıza aktarır mısın ?
       Süper Lig ve PTT 1.Lig oyuncuları arasından çok fark yok ama liglerin oyun anlayışı çok farklı. Özetle şöyle söyleyebilirim, 1.Lig'de önce oynatmamayı hedeflerler, Süper Lig'de ise önce oynamayı sonra oynatmamayı düşünüyor takımlar. Bu nedenle Süper Lig oyuncusu PTT 1.Lig'de zorlanır ama belli bir seviyenin üstündeki PTT 1.Lig oyuncusunun Süper Lig'de zorlanacağını sanmıyorum.

Futbolun dışında hayatında neler var? Nelerden hoşlanırsın, boş zamanlarında neler yaparsın?
       Sinemaya gitmekten, PlayStation oynamaktan ve kitap okumaktan keyif alırım. Ama ailemle vakit geçirmek herşeye bedel benim için.

Bu keyifli sohbet ve bize zaman ayırdığın için teşekkürler. Son olarak senin okuyucularımıza iletmek istediğin bir şey var mı ?
       Ben teşekkür ederim. Sitenizi yakından takip ediyorum ve çok beğeniyorum, herkese selamlar.

Röportaj: Oğuzhan ARSLAN

Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.