Merhaba Müjdat, Transfer Merkezi dergisi okuyucularına kendini tanıtır mısın? Futbola nerede ve nasıl başladın?
Merhabalar ben Müjdat Ertop, 1987 Aydın Acarlar doğumluyum. Futbola kendi kasaba takımında başladım daha sonra babamın desteğiyle Aydınspor futbol okuluna yazıldım. Futbol okulundayken Aydınspor minik takımına seçildim ve kariyerim başlamış oldu.
Aydınspor’da futbola başladın fakat bizler seni Altay forması altında tanıdık birçok başarılara imza attığın Altay’a transferin nasıl gerçekleşti?
Aydınspor minik takımında oynarken Altay da rahmetli Hüseyin Barışcan hocamız vardı o beni izlemiş beğenmiş beni Altay’a transfer etti.
15 yaşında Altay A Takımı ile idmanlara çıkmaya başladın bizlere o günlerden bahseder misin?
Genç Takım kategorilerin çoğuna yaşım tuttuğu için her hafta başka kategorilerde oynuyordum, A Takımda idmanlara çıkıyordum. Maçlara ise bir hafta B Genç, bir hafta A Genç, diğer hafta PAF takımla çıkıyordum. A Takımda Çağdaş Atan, Necati Ateş, Sinan Kaloğlu gibi ağabeylerim vardı, her daim desteklerini gördüm. Onlara da sizin aracılığınızla ile tekrar çok teşekkür etmek istiyorum.
Milli takım tecrübelerine gelelim. U15, U16 ve U17 Milli takımlarımda toplamda 48 defa Milli formayı giydin ilk olarak U15 Milli Takımına davet edildin bundan bahseder misin?
Altay'da iken iyi performanslarım oldu, milli takım yetkilileri tarafından izleniyordum ve yeterli bulundum sanırım 4 sene aralıksız milli takımlara çağrıldım.
İlk Milli maçını Yunanistan’a karşı oynadın o anki heyecanını anlatır mısın?
1 yaş büyük kategoriye çağrılmıştım, çok heyecanlıydım gurur verici bir durumdu. Aslında o zamanlar pek farkına varamıyorduk tabi şimdi daha iyi anlayabiliyorum milli takım heyecanını, onurunu gururunu.
Altay’da 6 yıl boyunca forma giydin fakat 2006-2007 sezonunda Pazarspor’a kiralandın başarısız giden Altay’da fatura genç oyunculara mı kesildi?
Şimdiye kadar hep çıkışımdan bahsettik, şimdi sıra geldi düşüş hikayesi (gülüyor). 6 yıl boyunca Altay'da iyi şeyler yaptığımı düşünüyorum. 2 kere Süper Lig kapısından döndük, Kasımpaşa (son dakika golüyle) ve Sakaryaspor’a yenildik. Aslında Altay’dan ayrılışım futbolla alakalı değildi. 6 yılda biriken sorunların neticesinde o sezon ayrılmam gerektiği için Pazarspor’a gittim.
Altay’dan ayrılmam futbolla alakalı değildi dedin, bunu biraz açar mısın?
Altay da 6 sene her transfer döneminde başta Beşiktaş olmak üzere Gençlerbirliği, Gaziantep, Konyaspor, Karsıyaka, Göztepe gibi takımlardan transfer teklifleri geliyordu o dönemin kulüp başkanı Ahmet Taşpınar'dı. En ciddi teklif Gençlerbirliği’den geldi, 250 bin dolar önerdiler bildiğim kadarıyla ama başkanımız yeterli bulmadığı için olmadı transferim. Başkanımız değişince yerine Ömer Hızlıok geldi ne olduysa ondan sonra oldu zaten. İyi olduğum dönemlerde oynatılmadım, 17-18 yaşlarında sebepsiz yere 2 kere kadro dışı bırakıldım. Aslında tek sebep önceki başkanla çekişmesiydi (beni A Takıma Ahmet başkan çıkardı). Bundan sonrası benim için çileydi Altay'da. Zaten ne yaptıysam gözlerine batıyordu, gözünün üstünde neden kaş var olayına geldi durum. Zaten ben ayrılmasaydım Altay’dan onlar bana futbolu bıraktıracaktı!
Altay’dan ayrılmak senin futbolunu nasıl etkiledi sence?
Altay’dan ayrılışımın futboluma olumsuz etkisi oldu tabi ama bunun nedeni tercih meselesiydi. Yanlış tercihler yaptım ve menajerlerin gazabına da uğradım. Doğru zamanlarda yanlış insanlarla çalıştım, bu da karayerimi olumsuz etkiledi.
2006-2007 sezonunu Pazarspor ve Aydınspor’da tamamladıktan sonra Altay ile bağları tamamen kopararak Kahramanmaraşspor’a transfer oldun bize bundan bahseder misin?
Kahramanmaraspor’a Rumen hoca Gigi Multescu transfer etti beni. İyi bir kadromuz vardı, şampiyonluğa oynuyorduk, ben de iyi maçlar çıkarıyordum. Sonrasında yönetim değişti, hocayı gönderdiler Şenol Fidan geldi. Daha sonra Turhan Sofuoğlu geldi, bir senede 3-4 hocayla çalıştım. Ben de takım da istikrarı yakalayamadık.
Senin için artık zor günler başlıyor Kilis Belediyespor, Gölcükspor, Çerkezköyspor maceraları. Çerkezköyspor ile kariyerinin en kötü dönemi sanırım, takım küme düşüyor. Bu dönemden bahseder misin biraz?
Zaten bir düşüş başladı mı engelleyemiyorsun, bir de benim gibi kırılgan yapıya sahipsen bu daha da zor oluyor. Kilisspor kariyerimin en kötü zamanlarıydı keşke olmasaydı dediğim dönem Çerkezköyspor’a ben devre arası gittim takım düşme potasındaydı. 2. yarı 4 maçta 10 puan topladık ve düşme potasının üzerine çıktık ama bizim istediğimiz kadar ne yönetim, ne de şehir takımın ligde kalmasını istedi takımın. Kaldığımız yer, sahamız, yemeğimiz çok kötüydü, futbolculara 1 kuruş ödenmiyordu. Açıkçası profesyonel ligde olmayı hak etmiyorlardı.
Teklifler olmasına rağmen Çerkezköyspor ile BAL Ligi'nde 1 yıl daha oynadın ve sanırım bu da kariyerini etkileyen en büyük sebeplerden biri oldu. Neden BAL Ligi'nde devam etme kararı aldın?
Aslında kararı ben almadım, kulüp vermedi beni. Anlaştığım takımlar vardı ancak bonservisimi vermediler, mecbur sözleşme gereği kaldım.
TFF'nin sitesine girip baktığımızda 48 milli maç, PTT 1. Lig ve 2. Lig'de onlarca maç oynadığını görüyoruz ama henüz çok genç yaşta amatör ligde oynamak zorunda kaldın. Geçmişine ait bilgileri görünce neler hissediyorsun?
Kariyerime çok erken başladım sanırım, bu dezavantaj oldu ama dönüp arkama baktığımda gurur duyacağım şeyler yaptığımı düşünüyorum.
Geçmişe baktığımız zaman milli takımlarda Arda Turan, Uğur Uçar, Serdar Özkan, Ergin Keleş, Volkan Babacan ve ismini sayamadığımız birçok ünlü isimle birlikte oynadığını görüyoruz. Milli Takım’dan arkadaşlarınla görüşüyor musun?
Görüşmüyorum ancak iyi işler yaptıklarında seviniyorum.
Ülkemizde futbol camiası için nankör deniliyor, senin görüşün nedir?
Futbol hayatın ta kendisi bence. Sen iyiysen herkes yanında, sen düşmeye başladın mı önünde arkanda sağında solunda kimseyi göremezsin. Futbolda her zaman güçlü olacaksın, futbol nankör değil insanlar nankör. Özellikle ülkemizde bunun acı gerçeklerini yaşıyoruz.
Senden Avrupa’da oynayacak bir yıldız adayı olarak bahsediliyordu ne oldu da Müjdat Ertop henüz 23 yaşında iken Amatör lige düştü?
Tabi ki en büyük sebep benim ancak Türkiye'de bir gerçek var iyi giden bir şeyin hep önüne taş koyulur. Altay'da iken Süper Lig'den birçok teklif geldi ama bir şekilde transferim gerçekleşmedi. Süper Lig'e gitseydim, daha bilgili insanlarla çalışsaydım daha farklı olabilirdi. Bir de söylemek istedim başka konu da yeterli bilgiye sahip hocalarımız çok az, genelde günü kurtarmanın peşindeler. Ben forvet arkası oyuncusuyum ama Milli takımda 2 sene sol bek oynatıldım, Altay’da sol açık oynatıldım, Kahramanmaraşspor'da defansif orta saha oynatıldım. Her yerde farklı şeyler yaşadım, yaşadığım daha bir sürü şeyler var hepsini söylemek isterim ama zamanımız yetmez. Aslında yaşadığım haksızlar karşısında direnemedim karşı çıkamadım bu da yapımın kırılgan olmasından kaynaklanıyor sanırım. Dönüp arkama baktığımda belki olmam gereken yerde değilim ama kimseye de eğilmedim bükülmedim, kişiliğimden ödün vermedim diyebiliyorum.
Müjdat, 26 yaşındasın ve şu an doğduğun yerin takımı Acarlar Belediyespor’da oynuyorsun. Bundan sonraki hedeflerin, düşüncelerin neler?
Ben Acarlar’lıyım, kendi kasabama futbol anlamında bir şeyler katmak istiyorum. Çok yetenekli gençler var kasabamızda, onların bir şekilde keşfedilmesini istiyorum. Belediye başkanımız Aşkın Şimşek'in desteği ile spor okulları açarak çocuklarımızın, gençlerimizin spor yapmasını, kötü alışkanlıklardan uzak durmalarını amaçlıyoruz.
Sana bizlere zaman ayırdığın için çok teşekkür ederim. Son olarak Transfer Merkez okuyucularına ve genç meslektaşlarına mesajın nedir?
Ben de sizlere çok teşekkür ederim bana bu fırsatı verdiğiniz için. Genç kardeşlerimize şunu tavsiye ediyorum; futbolcu olmak için önce çok disiplinli olmak ve ne olursa olsun pes etmemeleri gerekiyor. Haksızlıklara karşı dik durmalarını ve daha çok çalışmalarını tavsiye ediyorum.
Röportaj: Haydar BULACA
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Müjdat Ertop futbolda yitip giden yeneklerden sadece biri... Kaprislerle, sadece kendi çıkarını düşünenlerle yönetilen yerlerde ki futbol, snayi, politika farketmez daha ne cevherler için ağıt yakacağız. Olan da sonuçta bize olacak. Bu kafayla ve sistemsizlikle Cumhuriyetimizin 100. yılında dünyanın ilk 10 ekonomisinden biri oluruz (!!!!!!).
YanıtlaSil