FENERBAHÇE – GALATASARAY
El Turco derbisine sahne olan haftanın
maçında lider Fenerbahçe, üst sıralardaki alışıldık makamları için yer arayan
Galatasaray’ı Saraçoğlu’nda ağırladı. 14
senedir Kadıköy’de Fenerbahçe’yi yenemeyen Galatasaray, bu seriyi
bozamadığı karşılaşmadan 2-0 mağlup ayrıldı. Fenerbahçe’de ise derbi sonrası
yüzler gülüyor.
Karşılaşmanın
ilk dakikalarında Galatasaray, savunması ile birlikte önde oynayarak alan daraltmaya çalıştı. Öyle ki,
Galatasaray’ın savunma hattı ile forvet oyuncuları arasındaki fark zaman zaman 30-35 metreye kadar düştü. Ancak
Emre’li, Baroni’li ve Mehmet Topal’lı Fenerbahçe orta sahası bu baskıyı kısa
zamanda püskürterek orta alanın hakimiyetini büyük ölçüde Fenerbahçe’ye verdi.
İki takım
da oyuna ısınmaya başlarken; Gökhan Gönül’ün sağ kanattan etkili iki
bindirmesine karşılık Galatasaray da Bruma
ve Drogba ile tehlikeli sayılabilecek ataklar yaptı. İlk devrede Fenerbahçe
rakip sahada Kuyt ve Emre ile sık
sık top dağıtırken, Galatasaray’ın dinamoları Melo ve Selçuk İnan’ın bu paslara çoğu kez engel olamadığını
gördük. Baskıyı arttıran Sarı Kanaryalar, 23. dakikada Emre’nin ayağından
bulduğu penaltı golüyle 1-0 öne
geçti. Golden sonra hakimiyeti elinden düşürmeyen ev sahibi ekip, solda Sow’un
driplingleri ile pozisyon ararken sağda da Gökhan’ın art arda gelen ortalarıyla
ceza sahası içine rahatça top
sürükleyebildi. 1-0’lık Fenerbahçe üstünlüğüyle sona eren ilk yarının bir diğer
önemli istatistiğiyse
Sarı-lacivertli oyuncuların, kendi ataklarından seken topları da kazanması
oldu.
İkinci
yarıya savunma arkasına uzun toplarla
sarkmaya çalışarak başlayan ev sahibi ekip, bu toplarda Sow ve Emenike’yi bir
çok kez 18’in içine kaçırdı. Galatasaray’a oyun
kurma izni vermeyen Fenerbahçe, ilk yarıda olduğu gibi ilk 10 dakikadan
sonra yine baskıyı arttırmaya başladı. Söz konusu baskı ikinci yarı daha
şiddetliydi. Zira yapılan ataklarda Galatasaray ceza sahası önünde en az 3
Fenerbahçeli beklerken, savunmadan seken
topların da neredeyse tamamı yeni bir Fenerbahçe akınına zemin hazırladı.
Nitekim ikinci golü de kalibresi yüksek
baskısı ile bulan Sarı-lacivertli ekip, hem rahatladı hem de ezeli rakibini
oyundan sildi.
Bu golün
ardından orta alandaki hakimiyetinde gevşemeler görülen Fenerbahçe, kalesinde
de Aydın ve Umut’un oyuna girmesiyle
hareketlenen Aslan’ın ataklarını gördü. Bu atakların etkisinin cılızlığı bir
yana, salt sağ kanattan gerçekleşmiş
olması da Mancini’nin aslında elindeki koz
sayısının azlığını ortaya koydu. Zira oyuna aldığı iki ismin de ayağına
değen top sayısı toplamda 15’i
geçmezken; Burak Yılmaz’daki form düşüklüğü bu maçta daha bariz
ortaya çıktı. Egemen-Alves ikilisinin
Drogba’yı ablukaya alarak ekarte etmesi de işin cabası oldu. Son dakikalarda
3’lü defansa dönse de Ersun Yanal’la
girdiği taktik savaşını henüz ilk
dakikalarda kaybeden Mancini, ezeli
rakibinin Kadıköy’deki derbilerde mağlup olmama serisini al aşağı edemedi.
Son
senelerde tansiyonu yüksek olarak
izlediğimiz dev derbinin ardından yaşanan güzellikler,
maça damgasını vuran en değerli
görüntülerdi. Evinde Galatasaray’a 3
puanı unutturan Fenerbahçe, bu seriyi 14 yıla çıkardığı maçtan sonra
puanını 28’e yükseltirken;
Sarı-kırmızılılarda ise travma etkisi
devam ediyor. Fatih Terim ile olaylı şekilde yollarını ayıran ve yerine Mancini’yi
getiren Cimbom, Florya’ya moralsiz döndüğü derbi sonucunda 2 sıra aşağı düşerek 6. sıraya yerleşti. Galatasaray ayrıca,
2013-14 sezonundaki en düşük şut atma
ve gol pozisyonuna girme
istatistiklerinin yanında, hiç korner
kazanamamasıyla da ağır bir yenilgi almış oldu.
KAYSERİSPOR – BEŞİKTAŞ
Şampiyonluk
yarışından kopmak istemeyen Beşiktaş’la düşme potasından kurtulmak isteyen
Kayserispor’u karşı karşıya getiren maçta gülen taraf konuk ekip oldu.
Ortada
başlayan karşılaşmanın ilk golü dk.
21’de Olcay Şahan’dan geldi. Son haftalarda formdan düşmesiyle eleştirilen Olcay Şahan, takımının ilk golünü
kaydederken oynadığı futbolla da göz
doldurdu. Golden sonra Töre ile Olcay’ın kanatlarda yer değiştirmesi Kayserispor’un sağ bekinde boşluklar
yaratılması açısından başarılı bir hamleydi. Ev sahibi ekip, ilk devrede
Beşiktaş’ta sağ bekte tercih edilen Atiba’nın
üzerinden yüklendiği atakların çoğunda topu ceza sahasına ulaştırmayı başarsa
da sonuca gidemedi. Son iki haftadır hücum
ağırlıklı oynadığı dikkatlerimizden kaçmayan Oğuzhan, gole kadar Beşiktaş’ın topla en çok oynayan ismi olurken golden sonra daha çok geride
kaldı. Gökhan Töre’nin ilk yarıda
ağır kalan Atiba’ya köşe gönderine kadar geri çekilerek yaptığı yardımlar, teknik direktör Bilic’in
kadroya almadığı Serdar Kurtuluş’u aramamasını sağladı.
1-0’lık
Beşiktaş üstünlüğüyle sonuçlanan ilk yarının ardından, ikinci yarıya yine
Atiba’nın üzerinden yüklenerek başlayan Kayserispor, Mouche ile yakaladığı net
bir pozisyonda Tolga Zengin’i
geçemedi. Devam eden dakikalarda yine aynı bölgeden atak şansı yakalayan
Sarı-kırmızılılar, 6 pasa kadar girse de Ersan
Adem Gülüm tehlikeyi savurdu. Kaçan pozisyonları Kayserispor adına kader
anı olarak nitelendirmek de yanlış olmaz. Kaldı ki, Beşiktaş ikinci devreye Sefa, Jaja, Cleiton ve Mouche ile
etkili başlayan rakibine 60. dakikaya kadar orta sahayı kolay geçme fırsatı
verdi. Ancak bu durumu sezen Bilic,
önlemini Necip’le alarak orta alanda üstünlüğü tekrar kazandı.
Necip Uysal girdiği dakikadan itibaren takımının hem rakibini karşılama direncini arttırdı, hem de ileri hatta pozisyon
yarattı.
Kartal, Olcay’ın da Necip’e katılmasıyla
Kayserispor orta sahasını oyundan düşürdüğü dakikalardan sonra Oğuzhan-Kerim Frei değişikliğiyle 4’lü kontraya döndü. Bu taktik savaşını
da kazanan Bilic’li Beşiktaş, son 8 dakikada kaydettiği iki golle farkı üçe
çıkararak evine galip dönmeyi bildi.
Siyah-beyazlılarda
toparlanma sinyallerini aldığımız
11. haftada Olcay, Fernandes ve Töre’nin yanında, 40 senelikmiş gibi uyumlarıyla Kayserispor’lu oyunculara ceza
sahası önünden kaleyi görme fırsatı vermeyen Ersan-Sivok ikilisinin oyun kaliteleri de muazzamdı. Motta’nın maçın başından beri
sergilediği istekli tutum da
konuşulmaya değerdi. Almeida’nın gol
vuruşlarındaki yetersizliğinin bir
kez daha su üstüne çıktığı maçta Beşiktaş’ın
bir kazancı da son golün sahibi Eneramo oldu. Zira Eneramo, sezon
başından bu yana bir çok tartışmanın subjesi konumundaydı.
Evinde
kaybeden Kayserispor’da en belirgin eksiklik ise forvetinin olmayışıydı. Sarı-kırmızılılar ara transferde santrafor sorununu çözmediği takdirde
ligde kalma umutlarını tamamen yitirecektir.
İki eski
dost olan Bilic ve Prosinecki’yi karşı karşıya getiren karşılaşmada üstün gelen
Beşiktaş, bir üst basamağa
yükselerek 4.’lük koltuğuna
otururken; ev sahibi ekip ise kendini ligin
dibinde buldu. En etkili ismi Cleiton’un
sarı kart cezalısı durumuna düşmesi de bir sonraki hafta için işleri zora
soktu.
GENÇLERBİRLİĞİ – TRABZONSPOR
Son
haftaların formda takımı
Gençlerbirliği, Karadeniz fırtınası Trabzonspor karşısında çıktığı karşılaşmada
3 puanı hanesine yazdırarak çıkışını sürdürdü. Şifo’nun gençleri, 2-0 geriye düştükleri mücadeleyi uzun yıllar unutulmayacak bir zaferle
3-2’lik üstünlükle sonuçlandırmayı başardı.
Kaleci
Ramazan Köse’nin eşine az rastlanan hatasında fırsatçılığını konuşturan Henrique’nin
golüyle maça 1-0 yenik başlayan Gençlerbirliği, ayakta kalmaya çalışsa da 34’te
penaltıdan yediği golle 2-0 geriye düştü. Az kişi ile çıktığı atakta carpe diem gerçekleşen organizasyonda
topu önünde bulan Stancu ile ağları
bulan başkentliler, ilk yarıyı da bu skorla umutlu bitirdi.
İkinci
yarıya umutlu başlayan Gençlerbirliği, Trabzonspor üzerine atak olup yağmaya
başladığı 60’lı dakikalarda yan top organizasyonuyla durumu eşitlemeyi bildi.
Devamında ise Mustafa Reşit Hocanın
takımını ileri hatta yığmasıyla kontra atağa dönen Şifo’nun gençleri,
yaklaşık 15 dakika baskı altında kaldıktan sonra Jimmy ile sürpriz bir gol buldu. Bu gol Gençlerbirliği’ni yoktan var eden Mehmet Özdilek’in
karnesine unutulmaz bir başarı öyküsü olarak yazılırken, takımın puanını ise
13’e çıkardı. Malouda’nın etkisiz
kaldığında tüm takımı etkilediğini gördüğümüz maçtan puansız ayrılan Bordo-mavililer,
puan tablosundaki yerlerini Galatasaray’a devrederken 7.’liğe geriledi. Son olarak belirtelim ki; topla
oynama yüzdesinde %56’lık orana
erişen ev sahibi ekip, maçtaki bir çok istatistikte de güçlü rakibinin üzerine
çıkmayı başardı.
SİVASSPOR – BURSASPOR
Sezonun alkışı en çok hak eden takımlarının
başında gelen Sivasspor, Daum’lu Bursaspor’u konuk etti. Geçen hafta sahip
olduğu 3.’lüğü korumak isteyen ev sahibi ekip, çıkış arayan zorlu rakibini
2-1’lik skorla mağlup etmeyi başardı.
Mücadeleye orta sahada alan daraltarak başlayan
Sivasspor, ilerleyen dakikalarda aşırı
baskı da uygulayınca rakibinin hazırlık pasları yapmasına ve oyun kurmasına
engel oldu. Bu sıralarda yakaladığı penaltı
şansını da tepen ev sahibi ekip, Bursaspor’luların oyuna dönmesine neden
oldu. Kaçan penaltıdan sonra ilk yarı
boyunca orta saha kapışmasına sahne
olan mücadelede ikinci devre ise hızlı başladı.
İkinci 45’e
sağdan Aydın, soldan Aatıf ile yüklenerek start veren Yiğidolar, ilk golü de bu
atakların sonucunda buldu. İlk golün ardından yine ortada geçmeye başlayan
maçta Bursaspor, Taiwo’nun bombasıyla durumu eşitledi. Ancak daha agresif olan
ev sahibi, seyircisi önünde yediği beraberlik golünün şokunu 3 dakikada
atlattı. 80. dakikada Aatıf’ın kendi yarattığı pozisyonda attığı gol ile 2-1 öne geçen Carlos’un kangalları,
Yeşil-beyazlıları evine boynu bükük yolladı.
Ligin
başından beri yaşadığı problemi henüz çözemediğini gördüğümüz Bursaspor, Sivas deplasmanında da kendi
ceza sahası önünde rakibinin top yapmasına
vize çıkardı. Zira Bursaspor’lu oyuncular, ev sahibi ekibin etkili ayaklarına
ceza sahasının çevresinde kolay orta
açma şansı vererek savunmacılarını zor durumda bıraktı. Bunun yanında Carlos’un bu maça daha çok kanat organizasyonu taktikleriyle
hazırlandığı ve takımının iki golünü de kanatlardan bulduğu göz önüne
alındığında ise, mağlubiyetin nasıl geldiğini çözmek Daum için hiç de zor olmayacaktır.
Mete
Kalkavan’ın son düdüğüyle tamamlanan zorlu mücadelenin ardından puanını 22
yapan Sivasspor, sıralamadaki 3.’lüğünü korudu. 14 puanlı Bursaspor ise, 11.
sırada kaldı.
ELAZIĞSPOR – KAYSERİ ERCİYESSPOR
Ligin
formsuz ekiplerini karşı karşıya getiren maçta Elazığspor, Kayseri
Erciyesspor’u konuk etti. İlk yarısı kısır geçen maçta Elazığspor, ikinci
yarıda da hiç varlık gösteremedi. Elazığ Atatürk Stadyumu’nda 7000 taraftar
karşısında oynanan ve seyir zevkinden
de bir hayli uzak olan maçta
istediği sonucu alan ekip Erciyesspor oldu. İkinci yarıda Vleminckx’in kaydettiği golle 1-0 öne geçen Mavi-siyahlılar, maçın
da skorunu tayin ettiler.
Konuk
takımda Yasin Öztekin’in formundaki
düşüş gözlerden kaçmazken, orta sahanın bel kemiği Traore yine takımın en iyisi
oldu. Azofeifa’nın yerine ilk 11’de tercih edilen ve daha çok sağ kanatta
izlediğimiz Hanzel Arauz’un
performansı da Teknik direktör Fuat Çapa’yı memnun edici mahiyetteydi.
Teknik
direktörlüğe Okan Buruk’u getiren Elazığspor ise kötü gidişe bu hafta da ‘‘dur’’ diyemedi. Orta alanda Sane’nin oyununda yaşanan düşüşün de takımı hayli etkilediğini söylemek
yerinde olacaktır. Zira Sane, son haftalarda pas alıp verme, pas dağıtma
işlevinde geri planda kaldı. Aslında takım halinde kötü bir Elazığspor izledik.
Hem defans bloğu, hem orta sahası, hem de ileri uçlarda problemleri olan
Gakkoşlar, Okan Buruk’la da henüz sorunun
merkezine inebilmiş değil.
Haftanın en az gollü geçen maçından sonra
Kayseri Erciyesspor, geçen hafta düştüğü ligin dibinden 15. sıraya sıçrayarak nefes aldı. Gakkoşlar ise puan hasretini 7 haftaya çıkararak
kritik bir maç daha kaybetti.
ESKİŞEHİRSPOR – AKHİSAR BLD.
Sezona
Ertuğrul Sağlam’la başlayarak iyi işler çıkaran Eskişehirspor, oyun gayretiyle lige renk veren ekip Akhisarspor’u
ağırladı. Karşılaşmanın henüz başlarında sol kanatta yarattığı etkili
pozisyonla kolay lokma olmadığı
sinyalini veren konuk ekip, art arda kaleyi yokladığı pozisyonlardan birinde
kaleciyi geçse de direklere takıldı. İlk 45
dakikada iki takımın da maçı isteyen oyunları dikkat çekti. Akhisar Belediye
Güray ile bulduğu gol pozisyonunu değerlendiremezken, Eskişehirspor da ev
sahibi olduğunu gösteriyordu.
Hamza
hocanın oyununu okuyan Ertuğrul Sağlam, takımını ikinci yarıya baskılı
başlattı. Erman Kılıç ve Erkan Zengin’in
rakip ceza alanı önündeki hareketli
futbolu ilk golü de beraberinde getirdi. 55. dakikada Hürriyet’in ayağından bulduğu enfes plaseyle 1-0 öne geçen Kırmızı-siyahlı ekip, rakip alandaki baskısına devam
edince farkı da ikiye çıkardı. Çalışılmış olduğunu düşündüğümüz bir korner
organizasyonunda topla buluşan Necati
Ateş, kaleci Oğuz’u şık artı şık golüyle
mağlup etti. 2-0’dan sonra tempoyu düşüren ev sahibi ekip cılız gelen Akigo
ataklarına fırsat tanırken, Necati ve Jorquera
ile çıktığı kontra ataklarla da geri durmadı. Hürriyet ve Ndiaye’nin ön liberodaki diriliği ve maç boyunca sıkı
savunma anlayışından taviz vermeyen Eskişehirspor defansı, Akhisarspor’un siyahi
forveti Niasse’a gol sevinci
yaşatmadı. İkinci yarıda rakibini
resmen kilitleyen Eskişehirspor,
Jorquera ve Hürriyet’le birlikte Erkan Zengin başta olmak üzere takım oyununun nasıl oynanacağı
hususunda resmen ders verdi. Zira konuk
ekip maç boyunca yalnızca 6 kez gol
girişiminde bulunabildi.
Eskişehirspor,
2-0’lık net skorla seyircisi önünde galip gelerek bu sezon evinde yenilmeme serisini sürdürdü. Bu sonuçla
puanını 19’a çıkaran ve 5.’liğe yükselen ev sahibi ekip, rakibini Manisa’ya eli
boş göndererek yerinde saydırdı.
KASIMPAŞA – GAZİANTEPSPOR
Sezonun flaş takımlarından Kasımpaşaspor,
kurduğu kaliteli kadroyla kaliteli işler
yapmaya devam ediyor. Paşalılar, Gaziantepspor’u konuk ettikleri maç
sonunda 11. haftayı da eksiksiz kapatmayı bildi.
İlk düdükle
birlikte ev sahibi olduğunu hissettiren oyunuyla henüz 22. dakikada 3-0’lık skorla
rakibini şoke eden Kasımpaşa, maçı
da ilk 45 dakikada bitirdi. Maç boyunca çıktığı her atakta Gaziantepspor’lu oyuncuları devre dışı bırakmayı beceren Paşalılar, ikinci yarıda farkı daha da
açma fırsatları bulsa da skoru değiştiremedi. Gaziantep’te ise çan sesleri tekrar çalmaya başladı.
Mağlubiyet serisine tekrar takılan Kırmızı-siyahlıların, zorlu deplasmanda pozisyon
kurmakta zorluk çektiğini gördük. Bekir
Ozan’ın azmi bir kenara atılırsa konuk ekibin orta alandan top çıkarmakta
da sorunlar yaşadığını gördük.
Yoluna emin
adımlarla devam eden Kasımpaşaspor, seyircisine hediye ettiği 3 puanla
Fenerbahçe’nin liderlik ortağı olmaya
devam etti. Gaziantepspor, işleri bir türlü rayına oturtamayan Bülent Uygun’un istifasını verdiği maç sonunda düşme bölgesinin zirvesinde yer
sahibi oldu.
Takım
halinde oyuna asılan ve sahada hatasız oynayan
Kasımpaşa’da Castro’nun yükselen
grafiği de konuşulmaya değerdi.
KDÇ KARABÜKSPOR – ÇAYKUR RİZESPOR
Tolunay
Kafkas’lı Karabükspor, berabere kalarak geçirdiği son iki haftanın ardından özlediği galibiyeti Karadeniz
temsilcisi Çaykur Rizespor’a karşı aldı. Ev sahibi ekipte Lua Lua ve İlhan Parlak
gibi isimlerin önceki haftalara oranla daha
hırslı başladığı maçın ilk
yarısında iki takım da kontrollü oyunlarından taviz vermedi. Ancak bu kontrollü
oyunun galibi, ilk devrenin sonlarına doğru çıktığı hızlı atağı golle
sonuçlandırarak soyunma odasına önde giden Karabükspor oldu. Kırmızı-mavililer,
Lua Lua’nın sağ kanattan sürükleyerek ceza sahasına kat ettiği ve direkte
patlattığı şutunu tamamlayan İlhan Parlak’la 1-0 öne geçti.
İkinci
yarıda yer yer karşılıklı ataklar
izlenilen maçta dakika 64’teki yan topla farkı ikiye çıkaran Karabükspor, bu
dakikadan sonra rakibinin farkı azaltma çabalarından dolayı kurduğu baskıya
maruz kaldı. Golden sadece 4 dakika sonra sonuç veren bu baskı ile konuk takım
biraz da şansı ile durumu 2-1’e
getirdi. Bu skorla tamamlanan ve kalecisinin 1 golü rakibine hediye ettiği
maçta İlhan Parlak-Lua Lua-Akpala üçlüsünün
uyumlu pasları, Karabükspor adına
gelecek haftalar için umut ışığı
yaktı. Mücadele deplasman ekibinin yıldızı Ali Adnan’ın etkili frikiğinin
akabinde sona erdi. Beraberlik için elde ettiği son şansı da kaçıran Rizespor,
böylece 15 puanda kalırken; Mavi Ateşlere baktığımızda galip gelinse de
sıralamadaki yerlerinde saydıklarını görüyoruz.
TORKU KONYASPOR – MP ANTALYASPOR
Son 3 haftada 8 puan kaybeden Torku
Konyaspor, 5 haftadır mağlubiyet yüzü
görmeyen Antalyaspor’u ağırladı. Karşılaşmaya özellikle sağ açıktaki organizasyonlu oyunuyla
başlayan ev sahibi ekip, ilk golü de erken buldu.
İkinci yarıya Djalma, Hasan Kabze, Ali Çamdalı ve
Recep ile Antalyaspor’lu savunmacıları boğarak başlayan Yeşil-beyazlılar,
henüz 46. dakikada durumu 2-0’a taşıdı. Torku Konyaspor’lu
oyuncular farkın ikiye çıkmasıyla birlikte MP Antalyaspor sağ bekini koridora çevirdi. Yine 2-0’dan sonra en
az 3 net gol vuruşunda etkili ama başarısız olan ev sahibi ekip, kalesinde ise
Antalyaspor’un gol ayağı Diarra’ya
tehlikeli sayılabilecek tek pozisyon
verdi.
Karşılaşmanın
ilk 60 dakikasında Uğur Tütüneker’in, takımının defans çizgisini bile zaman zaman rakip sahaya kadar çektiğini gördük. Diarra gibi hızlı ve çabuk adam eksiltebilen
golcüye karşılık bu riski alan Uğur Hoca,
maçın taktiksel galibi de oldu. 2-0’lık sonuçla yürekleri bir nebze de olsa
rahatlatan Konyaspor puanını 13’e
yükseltirken, 5 haftanın ardından ilk kez puansız bir maç çıkaran Aybaba’nın
öğrencileri ise puan tablosunda 10.
sıradaki yerlerini korudu.
Yazar: Kaşif YAVAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder