GALATASARAY - KONYASPOR
Haftanın açılış maçında Galatasaray, Torku Konyaspor’u ağırladı. Karabükspor ve Kayserispor galibiyetlerinin ardından 3’te 3 yapmak için sahaya çıkan Sarı-kırmızılılarda, pek sırıtmasa da kadroda ufak çaplı revizyon söz konusuydu.
Mancini ile istikrarı yakalamak isteyen Galatasaray, maçın ilk tehlikeli atağını Melo’nun derin topuyla buldu. Bu derin topa hareketlenen Drogba, Sneijder’ı ceza sahası içinde topla buluştursa da Hollandalı yıldız inanılması güç şekilde topa vuramadı. Böylece ilk tehlikeli atağından eli boş dönen Galatasaray baskılarını arttıracakken, defansta Chedjou’nun Muslera’yı zora sokan pasları ile de yürekleri ağza getirdi. Aslan, bu dakikalarda ilk golü ağlarında gördü.
Ataklarının daha çok Melo ile başladığı görülen Mancini’nin Aslanı, baskıyı kurduğu anlarda rakip defanstan dönen topları almak için de orta sahanın önünde baskı yapmaya çalıştı. Ataklarının çoğunluğunda startı Melo’nun ayağından veren ev sahibi ekip, orta sahayı en az 20 metrelik paslarla geçti.
Sezon başından bu yana inişli çıkışlı bir grafik sergileyen Torku Konyaspor, ilk yarıda golcüsü Gekas, dinamosu Hasan Kabze, ve maçtaki tek golünün sahibi Recep ile rakip savunmayı zorladı. Tütüneker’in öğrencileri, Galatasaray savunmasının top çevirmesine fırsat tanımama amacıyla rakip yarı sahada adam adama pres uyguladı. Golü de bu şekilde bulan Yeşil-beyazlılar, öne geçtikleri maçta galibiyeti koruyamayınca iki yarıda da yedikleri birer gol ile sahadan mağlup ayrıldı.
Galatasaray, soyunma odasına 1-1’lik sonuçla beraberliği yakalayarak gitti. Mancini, sol bekinde sık sık aksamalar yaşayan rakibini iyi süzmüş olacak ki; Galatasaray maçın ilk yarısındaki ataklarının %85’inde (toplamda ise %70) sağ kanattan yüklendi. Cimbom, beraberliği de Umut’un sağ köşe gönderinin dibinden açtığı kesme ile Drogba’nın kafasından yakaladı.
Seyircisi önünde puan kaybetmeye tahammülü olmayan Galatasaray’da Sneijder’in 9. dakikada sakatlanması Mancini’nin planlarını zora sokmuş gibi görünürken; İtalyan Teknik adam, 65’te Umut Bulut’un yerine oyuna Aydın Yılmaz’ı aldı. Oyuna her girdiğinde sol kanadı hareketlendirmeyi başaran Aydın, bu kez de sadece 2 dakika sonra Burak’ı kaleciyle karşı karşıya bıraktığı izlemeye değer asistiyle hocasından tam puan aldı. %100’lük pas ortalamasıyla oynayan 25 yaşındaki futbolcu, böylece galibiyetin fırsatçı mimarı oldu.
2-1’lik sonuçla puanını 19’a yükselten Galatasaray, bu sene ilk kez 3 maç üst üste kazandı. Ayrıca tam 6 ay sonra 3 kez üst üste maç kazanan Sarı-kırmızılılar, 32100 taraftarının yüreğine de su serpti. Mancini ile son 3 maçını kaçanan ve ayaklandığı sinyali veren Galatasaray, bu sezon topa en çok sahip olduğu ortalamaya 10. hafta itibariyle ulaştı. Bu sonuçla puanını 19’a çıkaran Aslan, puan tablosunda da 4.’lüğe kadar yükseldi. Torku Konyaspor ise 10 puanda kalırken puan tablosunda 2 basamak daha gerileyerek 14. sıraya yerleşti.
Maçta en dikkat çeken oyuncu ise topla en uzun süre oynayan Melo oldu. Brezilyalı orta saha, ayrıca ayağına gelen 63 topun 62’sini adresine ulaştırmayı başardı.
BURSASPOR - FENERBAHÇE
Haftanın en dikkat çeken maçında Bursaspor, lider Fenerbahçe’yi ağırladı. Karşılıklı gollere sahne olan maç, son düdüğe kadar izleyenlere adrenalin patlaması yaşattı.
Gökhan Gönül’ün yokluğunda forma şansı bulan Mehmet Topuz’un, Ferhat Kiraz’ın sol kanadı etkin kullanmasına engel olamadığı gözlendi. İlk 45 dakikada Fenerbahçe savunması rakibini karşılarken geriye yaslanıyor, orta sahası ise açık açık fire veriyordu. Bunun, aslında Fenerbahçe’nin son 3 sezondaki en büyük sorunu olduğunu ve artık kronik hale geldiğini söyleyebiliriz. Nitekim lider, ilk golü de böyle yedi. Batalla’nın uzun mesafe kat ederek ceza sahası önüne gelmesine karşı koyamayan Sarı-lacivertli orta sahalar, defansının geriye çekilmesini hesaba katmazken Ferhat’ın ayağından çıkan topu ağlarında bulmuştu bile…
Daum’un Timsahları, Fenerbahçeli futbolcuları ilk yarı boyunca kendi ceza sahasına yaklaştırmadı. Öyle ki Sarı-lacivertlilerin akılda kalan bir tek tehlikeli pozisyonu dahi olmadı… Golden sonra Bursaspor soyunma odasına daha farklı bir sonuçla gidebileceği gol pozisyonlarıyla Fenerbahçe defansını alt üst etse de skoru değiştiremedi.
Kazım-Batalla-Belluschi üçlüsüne Ferhat Kiraz’ın uyumunun eklenmesi, Kanarya savunmasını oldukça yordu. Öyle ki bu 4’lünün akınlarında adam paylaşımını bile gerçekleştiremeyen Sarı-lacivertli stoperler Galatasaray derbisi öncesindeki son sınavda kafalarda soru işaretleri bıraktı. İlk yarıda sağ kanatta istediğini alan Yeşil-beyazlılar, ikinci yarıda tamamen kontra atağa döndü. Fenerbahçe yükleniyordu yüklenmesine ancak kalesindeki ataklara da engel olamıyordu. Kurt Daum’un Timsah’ı, Fenerbahçe ataklarında arta kalan ve seken topları rakibine bırakmazken; özellikle ileride kalan Caner’in yokluğunu da akıllıca değerlendirerek kontraları sağ kanattan yaptı.
Maç bir o kalede, bir bu kalede geçip gidiyor derken; uzatma dakikalarında atılan birer golle önce beraberliği yakalayan ev sahibi ekip, sonra ise 3. golünü bulan konuk ekip sevinç yumakları oluşturdu. Haftanın maçında seyir zevki hat safhadaydı olmasına da 11. haftanın son provasında Ersun Yanal’lı Kanaryanın geri hatta verdiği fire gözlerden kaçmadı. Öte yandan Daum’lu Bursaspor evinde 3 puanı kaybetse de oynadığı futbolla takdir topladı.
3-2’lik Fenerbahçe üstünlüğüyle sonuçlanan karşılaşma sonrasında Yeşil-beyazlılar 11.’liğe gerilerken, Sarı Kanaryalar ise puanını 25’e çıkararak liderliğini sürdürdü.
BEŞİKTAŞ – KDÇ KARABÜKSPOR
Olaylı Galatasaray derbisinden sonra bir türlü dikiş tutmayan Beşiktaş’ta kan kaybı devam ediyor. Hocasına geçtiğimiz hafta kavuşan Kartal, seyircisinden eksik olarak çıktığı maçta Karabükspor’la bir puanı paylaştı.
Karşılaşmaya Serdar’ın yerine Hutchinson ve Escude’nin yerine Ersan dizilişiyle başlayan Beşiktaş, üstünlüğünü henüz ilk dakikalarda kabul ettirdi. Bilic’in dönüşüyle en azından mağlubiyeti tekrarlamayan Kartal, Karabükspor kalesini önce uzaktan bir-iki şutla yokladı. Oğuzhan’ın orta alanda pas trafiğini rahatlattığını bir kez daha gördüğümüz maçta, ağırlını çabuk koyan Beşiktaş Oğuzhan, Almeida ve Töre ile 3 net pozisyonu tabiri caizse yedi. Son haftalarda eleştirilerin hedefi olan Olcay Şahan’ın gayreti, Siyah-beyazlıların sol kanatta boşluklar bulmasını sağlarken; Gökhan Töre’nin özellikle ilk yarıdaki performansı da sağ kanatta tehlikeler yaratılmasını sağladı.
KDÇ Karabükspor’un Beşiktaş deplasmanında oyun kurmakta güçlük çektiğini oyun boyunca bariz şekilde izledik. Lua Lua ve İlhan Parlak’la rakiplerini oldukça zorladığını izlediğimiz Karabükspor, Tolga Zengin’in koruduğu kalede -2 etkili köşe vuruşu dışında- sadece bir kez tehlike yaratabildi.
Beşiktaş; 5. haftadan bu yana Almeida’nın boş geçmediği, Olcay Şahan ve Gökhan Töre’nin kanatlardaki yaratıcılıklarını kullandığı ve rakip ataklarda beke yaslandığı, Muhammed Demirci’nin oyuna girdiği andan itibaren coşku yarattığı, taraftarını arkasına aldığı, hafta içleri başarılı oyunuyla manşetten düşmediği, futboluyla güven verdiği, mutlak favori olarak sahaya çıktığı, attığı kadar gol yemediği maçları özletmeye devam etti.
Golsüz beraberlikten sonra Beşiktaş 5. sıraya düşerken, konuk ekip ise yerinde saydı.
TRABZONSPOR – ELAZIĞSPOR
9. haftada aldığı mağlubiyeti telafi etmek isteyen Trabzonspor, seyircisi önünde çıktığı maça Yusuf’un sağ kanattaki agresif oyunuyla başladı. Malouda’nın kalitesini konuşturduğu karşılaşmada oyuna hızlı başlayan Bordo-mavililer kısa sürede baskıyı arttırdı. Henrique ile defans arkasına sarkarak üstünlük golünü arayan Reşit Hocanın talebeleri, kornerlerde seken toplarda hücum ribaundlarını da alarak Elazığspor savunmasını bunaltmayı iyi becerdi. Yusuf ile sağ kanatta iyi işler çıkaran ev sahibi ekip, solda da Olcan’la etkili olmaya başladığı dakikalarda golü buldu. Hocasının kendisine biçtiği rolü layıkıyla yerine getiren Olcan Adın, kavisli ortasıyla Yusuf Erdoğan’ı golle buluşturdu. Sakatlanma pahasına maçtaki ilk golü atan Yusuf, gol sevincini yaşayamadan yerini Soner’e bıraktı.
Trabzonspor öne geçtikten sonra dahi ileri uçtaki baskısından ödün vermezken, rakibinin savunmasını hataya zorlayarak birçok gol pozisyonu yakaladı. Reşit Akçay’ın istediği her şeyi sahaya döktüğünü rahatlıkla söyleyebileceğimiz Karadeniz ekibi, Adrian ve Malouda’nın orta alandaki hızlı ve tek paslarıyla topu kanatlara başarıyla taşımayı da bildi.
Elazığspor ise ilk yarıda oldukça pasif kaldı. Atağa çıkmaktansa daha çok Trabzon’un fırtınalı ataklarıyla boğuşan Gakkoşlar, ikinci yarıya daha istekli başlasa da kaçırdığı penaltının ardından ivmesini iyice bozdu.
Onur Kıvrak kaptan olarak çıktığı maçta bir de penaltı kurtararak en az golcüler kadar önemli işlere imza atarken, sayılı ancak etkili olan Elazığspor pozisyonlarında da adeta devleşti. Sol adımını gösterip sağıyla ikinci golü atan Henrique, top takibi yaparak üçüncü golü yazan Olcan, son 15 dakikada oyuna dahil olan ve istekli futbolunu takımı adına attığı dördüncü golle süsleyen Emre ile farkı 4-0’a getiren Bordo-mavililer rakibini bozguna uğratarak uğurlamış oldu.
Trabzonspor bu sezon kaydettiği en farklı galibiyet ile 4 sıra birden yükselerek 6. sıranın yeni sahibi oldu. Kabuğundan bir türlü çıkamayan Gakkoşlar ise düşme hattında kaldı.
KAYSERİ ERCİYESSPOR - KASIMPAŞA
Ligin 10. haftasına girilirken tehlike potasından kurtulma hesapları yapan Erciyesspor, bu sezonki güçlü kadrosuyla fark yaratan Kasımpaşa’yı ağırladı. Defansında bariz şekilde alarm verdiğini gözlemlediğimiz ev sahibi ekip, yenen ilk golde de sol bekte neye uğradığına şaşırdı ve ardından ceza sahasından uzaklaştıramadığı topu ağlarında buldu. Mavi-siyahlılar, Adem Büyük’ün golünden sonra Cem Can’ın etkili şutu ve Traore’nin bulduğu net pozisyonu değerlendiremedi. Art arda kaçan bu iki pozisyon, aslında Erciyes adına maçın kader anı oldu.
Zira akabinde oyundan düşen sol beklerinin tarafından ikinci gole de engel olamadılar. Yine Adem’in kaydettiği bu golde her şeyden önce Kasımpaşalı futbolcuların rakip ceza sahasını ablukaya almış olduğu dikkatlerden kaçmadı. Yenen bu gol ayrıca, Adem’e 18’in içinde göstere göstere jeneriklik gol attıran Erciyes savunmasındaki işlevsel bozukluğu ortaya serdi.
Kasımpaşa ise, ilk devreyi 2-0 önde kapatmanın verdiği rahatlıkla istediği zaman tempoyu yükseltip istediğinde düşürdü. Konuk ekip ileride Scarione, Adem Büyük, Babel ile orta alanın gerisinde Donk’un yerinde top çıkarmalarıyla oyunun her alanında aktif oldu. Gürcü Teknik adam Şota, elindeki Scarione faktörünü topla olabildiğince fazla oynayarak adam eksiltmede kullandı. Keza Scarione de üstlendiği rolün hakkını vererek kanattaki arkadaşlarına fevkalade paslar ulaştırdı.
74’te Erciyesspor’un rakibine hediye ettiği gol, maçın skorunu tayin etti. Kasımpaşa deplasmanda kazandığı 3 puanla liderin en sıkı takipçisi olmayı sürdürürken, Erciyesspor evinde uğradığı hezimetle ligin dibine indi.
ÇAYKUR RİZESPOR – AKHİSAR BLD.
Ligimizin hiç kuşkusuz bir numaralı hakemi olan Cüneyt Çakır’ın yönetiminde oynanan karşılaşmaya daha istekli başladığını gördüğümüz Akhisar Belediyespor, henüz ilk dakikalarda Niasse ve Kenan ile tehlike yaratmaya çalıştı. Kısır geçen ilk yarının ardından ikinci yarıya daha istekli çıkan ev sahibi ekip, baskıyı arttırarak Kalu Uche ve Ali Adnan’la konuk takımın savunmasını zorladı. Evinde kaybetmek istemeyen ve seyircisinin desteğini arkasına alan Karadeniz ekibi, rakibinin kontralarına da davetiye çıkardı. Maçın son bölümlerine yaklaşılırken tamamen kontralı futbola dönen Hamza Hoca, iki hızlı oyuncusu Bruno ve Niasse ile Rize defansını çok kez gafil avlama şansı yakaladı. Son olarak, Bruno ve Niasse’yi durdurmanın yolunu faullerle bulduğu dikkatlerimizden kaçmayan ev sahibi ekip, 1 puanı kalecisi Serkan Kırıntılı’nın kritik kurtarışlarıyla kazandı diyebiliriz.
Daha etkili olan tarafın konuk ekip olduğu maçta gol sesi çıkmayınca, iki takım da 1 puana razı oldu. Bu sonuç, puan çizelgesinde alt alta yer alan iki takımı birer basamak aşağıya çekti.
GAZİANTEPSPOR – SİVASSPOR
Bülent Uygun ve Roberto Carlos’u karşı karşıya getiren maç karşılıklı ataklarla başladı. Utaka ile Antep ceza sahasında tehlike yaratan Sivasspor ilk golü, kalabalık yüklendiği atakta kazandığı penaltıyla Atıf Chahechouhe’nun ayağından buldu.
İlk yarıda rakip ceza sahası önlerinde Cenk Tosun ile pozisyon arayan ev sahibi ekip, 55. ve 65. dakikalarda Hakan Arslan’ın kaydettiği iki gole engel olamayınca 3-0 geriye düştü. Bu sene Kamil Ocak Stadyumu tribünlerinden sık sık duyulan ‘‘yönetim istifa’’ seslerine sebep olan bu iki golden sonra, Sivasspor’un direkten dönen bir topu ve Anteplilerin çizgiden çıkarılan net pozisyonu oldu. Yiğidoların yiğidi Chahechouhe’nin bireysel yeteneğini ortaya serdiği 4. gol maçın skoru oldu.
6. haftadan sonra yakaladığı çıkışı geçen hafta Fenerbahçe tarafından durdurulan Kırmızı-siyahlılar, kendi evindeki bu farklı mağlubiyetle tehlike bölgesinin sınırına geriledi. İşlerin yolunda gittiği Carlos’lu Yiğidolar ise 3.’lüğe yükselerek Fenerbahçe ve Kasımpaşa’nın hemen altına yanaştı.
MP ANTALYASPOR – KAYSERİSPOR
Mücadeleye 4-3-3 dizilişiyle başlayan ev sahibi ekip, ilk dakikalarda Isaac ve Diarra ile etkili pozisyonlar yakaladı ancak golü bulamadı. Scoreboard dakika 5’i gösterirken Kayserispor genç yıldızı Sefa ile 1-0 öne geçti. 1-0’ın ardından Diarra ve Nacho ile Sarı-kırmızılılara zor anlar yaşatan Antalyasporlular kaleci Gökhan’ı geçemeyince ilk yarı bu skorla bitti.
İkinci yarının hemen başında Emrah Başsan’ın frikiğinde kaleci Gökhan’ı çaresiz bırakarak durumu eşitleyen Kırmızı-beyazlılar, kısa süreyle rölantiye alınca konuk takıma şut pozisyonları verir oldu. Bu anlardan birinde yakaladığı karşı atakla penaltı kazanan ev sahibi ekip, 90 dakika boyunca harikalar yaratan kaleci Gökhan’ı geçemedi.
Orta sahaların 90 dakika boyunca kolay geçildiği maçta Kayserispor, ikinci kez öne geçmeyi bildi. Ancak üstünlüğü yine koruyamadı. 2-1’den sonra karşılıklı atakların sıklaştığı mücadelede dakika 87’ye kadar yakaladığı 5 fırsatta Gökhan’ı geçemeyen Diarra, Emrah’ın ortasında bu kez ağlarla buluşmayı başardı. 2-2’lik düelloyla son düdüğün çaldığı karşılaşma ile 2 takım da 1’er sıra yükseldi. Buna göre MP Antalyaspor 10. olurken Kayserispor ise hemşerisi Erciyesspor’la birlikte ligin sonunculuğunu paylaşmaktan kurtulamadı.
GENÇLERBİRLİĞİ – ESKİŞEHİRSPOR
Mehmet Özdilek’le geçtiğimiz hafta ilk maçınca çıkan ve Elazığspor deplasmanından kayıpsız dönen Gençlerbirliği, evinde Eskişehirspor’u ağırladı. İki eski dost teknik adamı karşı karşıya getiren maça ev sahibi ekip daha organize ve daha inançlı şekilde başladı. Sağlı-sollu gelen ataklarla konuk ekibi henüz ilk dakikalarda baskı altına alan Gençlerbirliği, geçen hafta galibiyeti getiren golü atan Stancu ile 7. dakikada 1-0 öne geçti. Göze hoş gelen oyununa golün ardından da devam eden başkent temsilcisi Stancu, Petrovic, Jimmy Durmaz ve Ermin Zec ile konuk ekibi zorlarken; ilk yarıda rakibine yalnızca bir pozisyon verdi.
Ev sahibi takımın ilk yarıdaki disiplinli, arzulu, organize oyununu ikinci devrenin ilk düdüğünden itibaren de sürdürdüğünü gördük. Ana pas bağlantılarını Gosso ile başarılı bir biçimde tasarlayan Şifo’nun askerleri, Stancu’nun müthiş dönüşü ve muazzam bitirici vuruşuyla farkı ikiye çıkardı. Bu dakikadan sonra rahatlayan Gençlerbirliği, rakibinin pozisyon bulmasından korkmayarak geriye yaslandı. İlk 45’te takım halinde ekarte olan konuk ekip, Gençlerbirliği’nin geriye çekilmesiyle ataklarına ancak başlayabildi. Necati, Camara ve Erkan Zengin ile gol arayan Eskişehirspor, 4 kez tehlike yaratsa da kaleci Ramazan’ı geçemedi.
2-0’lık sonuçla rakibini evine eli boş gönderen Gençlerbirliği, başarılı oyunuyla gündem yaratırken; puan tablosunda da üçer üçer atlamaya devam ediyor. Zira Mehmet Özdilek ile küllerinden doğan Gençlerbirliği, 10 puana ulaşırken yeni haftaya 12. sıradan ‘‘merhaba’’ dedi. Ertuğrul Sağlam’ın öğrencileri ise belli aralıklarla yaşadığı puan kayıplarına bir yenisini daha ekledi. Böylece 3. olma fırsatını da tepen Eskişehirspor, sıralamada 4.’lükten 7.’liğe kadar düştü.
Yazar: Kaşif YAVAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder