Haftanın açılış maçında Balıkesirspor evinde 1461 Trabzon ile karşılaştı. Maça ev sahibi takım hızlı başladı ve oyunu rakip alana yıkmak için uzun ve öne toplar ile oynamayı tercih etti. Her iki takımda sonuç odaklı oynamaya çalıştı ve topu orta alanda hiç oyalamadan üçüncü bölgeye taşımaya çalıştırlar. İlk yarıda pozisyonlar daha çok ceza sahası çevresinde kullanılan duran toplar ile gerçekleşti. İkinci yarıda her iki takım da ataklarını kanatlardan yapmayı tercih etti. 1461 hızlı hücumlar ile girdiği gol pozisyonlarından Mustafa, Barış ve Gökhan ile yararlanamadı. Bu pozisyonlara karşı Balıkesirspor takımı Karikari ve Lalawele ile kenarlardan taşıdığı toplar ile pozisyonlar buldu ve Muhammet Reis'in kenardan gelen topa şık vuruşu ile öne geçti. Lalawele kenardan taşıdığı topları daha olumlu kullanmış olsaydı fark daha erken gelebilirdi. Muhammet Reis ikinci golde kornerden aldığı topu akılıca ve iyi bir vuruşla gol yapıp farkı ikiye çıkardı. İlhan'ın birebirdeki becerisi Göksu'nun birebirdeki savunma zafiyetini gösterdi. Üçüncü golden sonra 1461 Trabzon takımı oyun disiplininden iyice koptu. 1461 Trabzon takımı için özel bir fikrimi söylemek istiyorum. Takımın santrafor sorunu var, Mustafa ve Yakubu bunu çözecek durumda değiller. Fakat takımın santrafor sorununa rağmen gol bulmakta sorun yaşayacağını düşünmüyorum. Eğer hem takımın zayıf olan orta saha sorununu çözmek hem de gol yollarında etkili olabilmeleri için oyun formasyonu olarak 4-6-0'ın takıma daha uygun olacağı fikrindeyim. İlginç ve kabul edilmez gelebilen bir formasyon fakat Gökhan, Savaş, Barış, Oktay, Jebrin ve Mehmet Sıddık özelliğinde oyuncularınız ve ileride etkisiz forvetiniz varsa tüm bunları orta alanda kullanabileceğiniz ve dinamik bir orta sahanının yanında hücuma her an cesurca çıkabilecek bir yapı sorunu çözebilir.
Orduspor evinde İstanbul BBSK'ne karşı ilk mağlubiyetini aldı. Favori gösterilen Orduspor takımı iyi savunma yapabilen ve hücumdan defansa çok çabuk geçiş yapabilen, takım halinde oyunu iyi daraltan bir takım. İlk yarı bu oyun yapısında oynadı. İlk yarı biterken Landel'in çıkarken kaptırdığı topla savunma dengesiz yakalandı ve savunma oyuncularının gereğinde fazla oyalama ve geri çekilme gerçekleşince Mustafa Sarp İBB adına golü buldu. Golden sonra Anıl ile pozisyon buldular fakat anıl koşarken ters ayağına geldiği topu değerlendirmedi. İkinci yarı İBB geri çekilince Orduspor baskı kurdu. 25 dakika boyuncu yoğun baskı kurmasına rağmen golü bulamadı. İBB dengeyi kurar gibi oldu fakat oyunun son bölümlerinde Orduspor baskısı yeniden başladı. Orduspor'da oyuncu değişikliklerinin, sonucu değiştirme şansı çok azdı. İBB takımı kapanmışken ve Gençer ile Can gibi iki uzun boylu, hava hakimiyetleri iyi oyuncular varken, Orduspor'un Faruk ve Ufukhan'ı oyuna alınıp yüksek oyuna dönmesi İBB takımının işini kolaylaştırdı.
Mersin İdman Yurdu baştan sona üstün oynadığı maçta üç puanı almayı başardı. TKİ Tavşanlı Linyitspor iyi direnç gösterdi ve gol yemeden puan alması mümkün olabilecek bir maçta kaleci ve savunma iletişimsizliğinden gol yedi. Cafercan gibi duran topları etkili kullanan bir oyuncunuz varsa ceza sahasına duran toplarda hücuma giden oyuncuların daha etkili olması gerekir. Duran topta ofsayt taktiği uygulamayan bir takıma karşı bir oyuncu ofsaytta düşmemesi gerekir. Tavşanlı takımı eğer duran toplara biraz daha vakit ayırıp organize çalışırlarsa duran toplardan çok gol bulabilirler.
Ankaraspor-Adana Demirspor haftanın en önemli ve merakla beklenen maçıydı. Ankaraspor takımı maça 4-4-2 formasyonu ile başlayarak oyunu kazanmak istediğini gösterdi. Buna karşılık Adana Demirspor klasik oyun kurgusuyla 4-2-3-1 formasyonu ile sahaya çıktı. 4-2-3-1 formasyonunun 4-4-2 formasyonuna karşı avantajları vardır. Fakat Adana Demirspor takımı bu avantajların hiç birini kullanamadı. Bu avantajlara kısaca değinecek olursak. Orta alanın göbeğinde Birol-Gökay-Efe'ye karşı Ankaraspor takımında sadece Emrullah ve Galip vardı. Her durumda bir oyuncu boşta kaldı ve boş oynadı. Fakat orta alanda bu avantajı hiç kullanamadı. Dilaver ve Serdar savunma yönleri zayıf olmalarına rağmen Demirspor'un iki bek oyuncusu hücuma katkı hiç sağlamadı. Erçağ ve Juninho daha içerde oynayıp, bek oyuncularından birini hücuma çıkarmış olsalardı, Ankaraspor savunması çok zor durumda kalacaktı. Deplasmanda ligin güçlü ekiplerinden birine karşı bunu yapmak çok mantıklı gelmeyebilir. Eğer hedefiniz puan almaksa çıkmayıp defans yapmak mantıklı olandır. Fakat geriye düştükten sonra bu oyun yapısına devam etmek ve karşılıklı oyun formasyonlarının avantajlarını kullanma yerine, geriye düştükten sonra stoperi oyundan çıkarıp orta saha oyuncusunu stopere çekmek geriden sadece oyunu daha olumlu başlamaya yarayacaktır -ki öyle de oldu. Fakat nihai hedef skor bulmaksa bunun sonuçsuz kaldığını gördük.
Teknik Direktörsüz iki takımın maçında Şanlıurfaspor, Denizlispor'a karşı rahat bir oyun sergiledi ve farklı kazanmasını bildi. Denizlispor takımı için işlerin her geçen gün kötüye gittiği görülüyor. Takımı toparlayacak ve yeniden hedefe odaklatacak bir teknik direktöre ihtiyaçları var. Şanlıurfaspor ise arayışlar devam ediyor. İsimden çok yapıya uygun bir teknik direktör seçiminde bulunulmaması durumunda işler beklenildiği gibi gitmeyeceği, şampiyonluk hedefinde olan takımlar ile karşılaştırdığımızda bunu açıkça görebiliyoruz. Sercan'ın isteği ve goldeki becerisi izlemek istediğimiz Sercan'a doğru yol aldığını gösteriyor.
Adanaspor son üç haftada aldığı 7 puanla bu maça çıktı ve bu maçtan alınacak 3 puan, puan sıralamasında da üst sıralarda yer almasını sağlayacaktı ancak Fethiyespor'u mağlup etmeyi başardamı. Adanaspor maalesef her hafta farklı kadro ile sahaya çıkmaya devam ediyor. Sakatlık, formsuzluklar tabi ki bunda etkili oluyordur fakat üst sıradaki takımlara baktığımızda, -ki futbol için doğru olanı bu, kadrolarını sabitlediği ve bunda istikrar gösterdiklerini görüyoruz. Buna rağmen öne geçtiği maçta skoru korumayı başaramadı. Öne geçtikten sonra orta alanda Ali Zorlu hamlesi yapılabilseydi eminim son 15 dakika sıkıntı yaşamadan skor koruna bilirdi.
Ligde hedeflediği yerde olmayan iki takımın karşılaşmasında Samsunspor evinde Gaziantep BŞB.Spor'u zorda olsa mağlup etmeyi başardı. Samsunspor takımı evinde oynamasına rağmen gereğinden fazla geri çekildi ve rakibi ikinci bölgede karşılamayı tercih etti. İkinci yarıda Haluk'u oyundan alıp Arif oyuna sokarak orta alanda karşıladığı rakibe üstünlük sağlamaya çalıştı. Antep takımının Serdar ve Abdullah Halman ile bulduğu pozisyonları değerlendiremeyince, Samsunspor duran topta attığı gol ile öne geçti. 90ç dakikada attığı gol ile beraberliği yakalayan Antep takımı son saniyelerde yediği gol ile sahadan mağlubiyet ile ayrıldı.
Karşıyaka takımı sahasında ligin kötü giden takımlarından Kahramanmaraşspor ile karşılaştı. Maraş takımı yeni teknik sorumlusu ile çıktığı maçta deplasmanda puan almayı başardı. Haftalardır en azından mağlup olmayı durdurmaları gerekir diyorduk, bu hafta bunu başardılar önümüzdeki haftalarda neler olacağını hep birlikte göreceğiz. Karşıyaka takımı istikrarı bir türlü sağlayamadı. Üst sıralara oynayan takımların kazandığı haftada evinde galip gelebileceği maçta puan kaybetti.
Bucaspor evinde Boluspor'u mağlup ederek haftanın kazananlarından oldu ve çok önemli üç puanı aldı. Zafer ve Umut mücadeleleri üst düzey olan oyunculardandı. Boluspor'da işler iyi gitmiyor. Savunma kurgusu için yapabileceği çok şey yok ve ideal kadrosu bu fakat geri kalanda sıkıntılar var. Fatih ile Alp beraber oynayacaksa Fatih koşup top kazanan ve Alp topu kullanıp hücuma destek olacak oyuncu olmalıdır. Fakat Fatih Şen aldığı her topu öne oynamaya çalışan ve oyun kurmaya çalışan bir yapıda fakat bu özelliklere sahip bir oyuncu değil. Alp'ın üzerine defansif anlamda çok yük biniyor ve yapmak istediklerini yapamıyor, çok geriye gelip top aldığında topu kullanabileceği mesafe çok uzuyor ve gereksiz hareketler yapmak zorunda kalıyor. Dimitrov ve Emre her ikisi de kenarlarda oynadıklarında çizgiyi kullanmaya çalışıyorlar, çizgide etkili olabilmeleri için içerde forvet oyuncusunun olması gerekir fakat böyle bir oyuncu yok. Alican orta alanda oyundan düşenin yerine koşmaya çalışıyor fakat oynadığı pozisyon çok koşmasından ziyade hücumda iş yapacak ve etkili olacak bir pozisyon, Alican'ın hücumda hiç bir etkisi olduğunu düşünmüyorum. Emrah 6 maçta sadece 1 gol atmayı başardı ve geçmiş yıllarına baktığımızda 3. Lig'de de gol ortalaması 2.6. Sırtı dönük top alamıyor, topu gerektiği kadar boş alanlara taşıyarak takımın önde kalmasını sağlamıyor, Birebirde adam geçme becerisi sınırlı, hava toplarında etkisini görmedik, çok koşan mücadele eden ve rakip stoperleri yıpratan bir yapısı da yok. Tüm bu eksiklere karşı takımın tek forveti pozisyonunda oynaması takımın hücumda etkisiz kalmasını sağlamaktan başka bir şey değil. Sinan'ın şuan ki durumunu bilmiyorum fakat eski formuna yakın bir durumdaysa eğer çok etkili olacak bir oyuncu, bunun yanında Gökhan Emreciksin ve Çağrı'nın oynama süreleri artarsa Boluspor'un hücum gücü artacaktır. Boluspor zorluk düzeyi yüksek maçlar periyoduna giriyor bu hafta ve bu maçlardan çıkışı ligdeki konumunu belirleyecektir.
Haftanın Takımı: İstanbul BBSK
Haftanın Teknik Direktörü: Osman Özköylü (Ankaraspor)
Haftanın Futbolcusu: Muhammet Reis (Balıkesirspor)
Haftanın Üzüntüsü: 1461 Trabzon takımının oyun disiplininden kopması
Haftanın Formsuzu: Göksü Alhas (1461 Trabzon), Şener Özcan (ADS), Boluspor takımı.
Haftanın Gölü: Muhammet Reis (Her iki golü)
Yazar: Namet ATEŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder