Maçın başlama düdüğüyle beraber saha dizilişlerine baktığımda Derince Belediyespor 4-4-2, Silivrispor ise 4-2-3-1 oynuyordu. Orta sahalar kalabalık olunca top bir oyana bir bu yana gitti geldi, tenis maçındaymışım gibi hissettim kendimi. İki takım da kesinlikle 3 pas üstüste yapamıyordu, oyunu dar bir alanda oynuyorlardı. İki takımda da oyunu iki yöne açacak, derinlemesine top atacak, kanatları oyuna sokacak oyuncular olmayınca ilk yarı tatsız tuzsuzdu maalesef. Silivrispor biraz daha iyi diyebilirim. Taner Gürsoy'un ve İsmail Düzgün'ün defansın arkasına koşular yapması ve özellikle Silivrispor sol bekinin bindirmeleri beni heyecanlandırıdı fakat bunlar da son vuruşlarda etkisizdi. Derince Belediyespor ilk yarıda yokları oynadı sadece Silivrispor ataklarına karşılık vermeye çalıştılar. Oyun planları yoktu, Derince'nin oyuncu kalitesine baktığımda oyun tarzları ve skor bu şekilde olmamalıydı.
İkinci yarıda Silivrispor, ilk yarıdaki gibi biraz daha iyi olan taraftı. Yine İsmail ve Taner defansın arkasına koşular yapmaya başladı. Bunun neticesinide 50. dakikada İsmail Düzgün topu 20 metre kadar sürüp kaleciyi avlayarak aldı. Soyadı gibi çok düzgün bir vuruşla skoru 1-0'a getirdi. Dakikalar 56'yı gösterene kadar Derince hala oyunda yoktu. Bu dakikada Derince teknik direktörü Ali Asım Balkaya, sahada varlığıyla yokluğu tartışılan Deniz Sert'i oyundan alıp, sol ayaklı orta saha oyuncusu Cenk Cengiz'i oyuna alarak ortasahayı tamamen avucunin içine aldı. Bu değişiklikten sonra orta saha ve oyun üstünlüğü tamamen Derince'ye geçti. Silivrispor'da bu dakikalarda 1-0 yatmış görüntüsü vardı, topu orta alanda tutup bir kaç pas yapıp zamana oynuyorlardı. Bu büyük hataydı çünkü Silivrispor, 60. dakikadan sonra fizik olarak tamamen oyundan düşen bir takımdı. Bunu da iyi analiz edip oyuna orta saha oyuncusu alan Ali Asım Balkaya, skoru değiştiren hamleyi yapmış oldu ve taktiğinin karşılığını 73. dakikada aldı. Yalnız Cenk Cengiz gibi sol ayaklı skoru değiştirebilecek yetenekte bir oyuncunun kenarda beklemesine anlam veremediğimi de söylemeliyim. Cenk, oyuna girince bir anda oyunda dengeler değişti.
Ayrıca Silivrispor teknik direktörü Erdal İşkar'ın maçta yaptığı ilk değişiklik hem orta saha üstünlüğünü hem de skoru karşı tarafa verdi bence. İleride top tutan pivotu santrafor Mustafa Kaya'yı oyundan alıp sağ açık Sebahattin Horoz'u oyuna sokarak üstünlüğü rakibe kaptırdı. Böyle olunca da oyun Silivrispor'un defansına yığıldı. Ahmet Şahbaz'ı tebrik ediyorum hatasız oynadı. Bütün atakları tek başına kesti, müthiş bir eforla oynadı. 90 dakika ayakta kalan tek oyuncuydu. Ama Silivrispor her maçı bence 60-70 dakika üzerine oynuyor. Fiziki güçleri çok yetersiz, hemen hemen her oyuncu dakikalar ilerledikçe sahada elleri belinde dolaşıyor. Ya çok çalışmıyorlar ya da teknik ekip oyuncuları fizik olarak doldurmuyor. Bunın neticesinde oyun tamamen Derince'nin kontrolüne geçti ve sayısız gollük pozisyonları harcadılar. Özellikle son dakikada 11 numaralı oyuncu Serhat Baştan'ın kaçırdığı yüzde yüzlük pozisyon skorun 1-1 berabere bitmesine neden oldu.
Sonuç olarak iki takım da bu skoru hak ettiler oynadıkları oyun kalitesi olarak. Maçın en iyisi Ahmet Şahbaz, diğer iyiler ise Derince'den Cenk Cengiz, Silivri'den Taner Gürsoy ve İsmail Düzgün'dü. Son olarak Derince Belediyespor'dan Abdi Malkoç'a göstermiş olduğu misafirperverlik için sonsuz teşekkür ediyorum. Bir başka yazıda görüşmek üzere..
Yazar: Ali KARAKAŞ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder