1- Gareth Bale (Real Madrid): Transfer dönemi başlamadan dedikodusu başlayan Real Madrid ve Bale flörtü, transfer dönmeninin son günlerinde mutlu sona ulaştı ve Bale Madrid'in yolunu tuttu. 100 Milyon Euro bonservisle gelen Bale ne kadar faydalı olur bilinmez ama ederi konusundaki tartışmaların yersiz olmadığı kesin. Dünyada hiç bir futbolcuya bu kadar bonservis ödenmemeli. Kaldı ki forvet sıkıntısı yaşayan dünya devinin 100 milyon Euro'ya Bale'yi transfer etmesi akıllara şunu getiriyor; Real Madrid sportif başarıdan ziyade sükse yapma peşinde...
2- Neymar da Silva (Barcelona): Transfer dünyasının bir diğer başrol oyuncusu Neymar ise Barcelona'nın yolunu tuttu. Real Madrid veya Barcelona'ya transferine kesin gözüyle bakılan Brezilya'lı tercihini Barça'dan yana kullandıve 57 milyon Euro'ya transfer gerçekleşti. Brezilyalı yıldız şu an için tam olarak uyum sağladı denemez ama zaman içerisinde Barcelona'da fark yaratacağı kesin...
3- Radamel Falcao (Monaco): Transfer sezonuna hızlı giren Monaco'nın en büyük bombası olan Falcao'nun bonservisine 60 milyon Euro ödendi. Bu sezon Fransa Lig Şampiyonluğunu hedefleyen Monaco'da Falcao'dan beklentiler büyük. Falcao'nun ise bu beklentilere cevap verecek kapasitesi fazlasıyla var. Sonuçta Falcao Avrupa'nın sayılı forvetleri arasında yer aldığı bir gerçek...
4- Mario Götze (Bayern Munih): Henüz transfer sezonu başlamadan Dortmund ve Bayern Munih'in 37 milyon Euro bonservis bedeline anlaşmasıyla transferi kesinleşen Götze, transfer sezonu açıldığında Münih'in yolunu tuttu. Messi'nin oyun tarzına benzer özellikleriyle dikkat çeken genç oyuncu Dortmund'da bu özelliklerini çok iyi sergilemiş ve başarılı olmuştu. Bayern Münih formasıyla aynı seviyeye ulaşacak mı bilinmez ama Almanya'da 'en iyiler her zaman Bayern Münih'te yer alır' algısını devam ettiren bir transfer olduğu kesin...
5- Mesut Özil (Arsenal): Bu sezon ciddi anlamda transfer yapmayan Arsenal'de teknik direktör Arsene Wenger için çatlak seslerin çıktığı sırada transfer edilen Mesut henüz forma giymemesine rağmen takıma ilaç gibi geldi. Her ne kadar Wenger'in hızlı futbol hızlı futbolcu anlayışına ters bir transfer gibi görünsede tekniği ve akıl dolu paslarıyla takıma seviye atlatabilecek kapasitede bir isim. Ayrıca takıma gelmesiyle -en azından şimdilik- çatlak sesleri kestiği kesin. 50 milyon Euro'ya transfer edilen Mesut'un nasıl bir performans sergileyeceği merak konusuyken, Real Madrid'in Mesut'u gönderip iki katı fiyatına Bale'yi transfer etmesi de bir o kadar tartışılır bir hamle oldu..
6- Edinson Cavani (PSG): Ezeli rakibi Monaco'nun transfer bombalarını bir bir patlatmasıyla bir süre sessiz kalan PSG sessizliğini Cavani transferiyle bozdu. 64.5 milyon Euro bonservis ödeyerek adeta gövde gösterisi yapan Paris ekibi geçtiğimiz sezon kurmuş olduğu güçlü kadroya çok faydalı bir takviye yapmış oldu. Santrafor mevkinde oynayan oyuncu aynı zamanda kanat forvet mevkinde de çok başarılı maçlar çıkarttı. PSG için önemli ve bir o kadarda olumlu bir transfer...
7- Samuel Eto'o (Chelsea): Bir dönem Barcelona'da fırtına gibi esen Samuel Eto'o Inter macerasının ardından Rusya'nın yolunu tutmuştu. Anzhi'den aldığı astronomik maaşı attığı gollerden daha fazla konuşulmaya başlayan Eto'o, tam unutulmaya başlandığı sırada Morinho'lu Chelsea'nın yolunu tuttu. Kariyerinde yeni bir sayfa açan Kamerunlu oyuncu, bedelsiz olarak transfer olduğu Chelsea'de yıllık 7 milyon Sterlin kazanacak. Anzhi'de 17 Milyon Sterlin kazanan Eto'o'nun Chelsea'ye para için gelmediği ise apaçık ortada...
8- Carlsos Tevez (Juventus): Geçen sezon Juventus ile ilgili herkesin ortak görüşü bir forvet transferinin yapılmasıydı. Transfer sezonunda bir çok isim ile ilgilenen Juventus sonunda Carlos Tevez'de karar kıldı. Manchester City'de sorunlar yaşayan ve mutlu olmayan Tevez Juventus'un teklifini kabul etti ve 9 milyon Euro'ya transfer gerçekleşti. Şuana kadar oyanan maçlarda görüldü ki Juventus çok isabetli bir transfer yaptı ve artık hedefi Şampiyonlar Ligi olarak belirledi...
9- Ricardo Kaka (Milan): Bu transfer adeta yuvaya dönüş oldu. Yıldızı Milan'da parlayan Kaka astronomik bir ücretle Real Madrid'e transfer olmuştu. İspanya'da sakatlıklardan dolayı bir türlü istenilen seviyeye ulaşamayan 31 yaşındaki Brezilyalı eski takımı Milan'a bedelsiz olarak geri döndü. Eğer sakatlıklarla ilgili sorun yaşamazsa eski günlerinden esintiler izletebilir taraftarına. Ama sakatlık sorunları aynen devam ederse 1-2 sene sonra futbola veda etmesi sürpriz olmayacak diye düşünüyorum...
10- Marouane Fellaini (Manchester United): Transferin bir diğer sessiz takımı Manchester United, sessizliğini transferin son saatlerinde bozdu. Everton forması giyen David Moyes'in eski öğrencisi Fellaini'yi 32.4 milyon Euro'ya transfer ettiler. Orta sahada oyunu çift yönlü oynayabilen ayaklarına hakim ve adam eksiltme yeteneğini geliştirmiş bir oyuncu ihtiyacı bulunan Manchester United için Fellaini transferi iyi bir tercih oldu...
11- Joao Moutinho (Monaco): Fransız devinin bombası transferlerinden Moutinho, Porto'dan 25 milyon Euro'ya transfer edildi. Monaco orta sahasında forvete top taşıyacak ve servis yapacak oyuncu ihtiyacının giderilmesi amacıyla transfer edilen oyuncunun nasıl performans sergileyeceği merak konusu. Portekiz Milli Takımında da görev yapan oyuncu Porto'daki performansını Monaco'da da gösterebilirse verilen paralar havaya gitmemiş olur...
12- James Rodriguez (Monaco): Moutinho ile birlikte Porto'dan transfer edilen bir diğer isim ise Rodriguez. Kolombiya'lı genç oyuncuya ödenen miktar ise 45 milyon Euro. Henüz 22 yaşında olan oyuncudan beklentiler yüksek. Porto genellikle sağ kanatta görev alan Rodriguez her iki kanadıda kullanabiliyor...
13- Pepe Reina (Napoli): Liverpool'un başarılı file bekçisi Pepe Reina Napoli'ye kiralandı. Napoli her hangi bir kiralama bedeli ödemezken sadece oyuncunun maaşını ödeyerek oyuncuyu bir sene kadrosunda bulunduracak. Morgan De Santcis'i Roma'ya gönderen Napoli bu seneyi Reina ile geçirmek amacında...
14- David Villa (Atletico Madrid): Valencia'da yıldızı parlayan David Villa ardından Barcelona macerasını da başarılı bir şekilde geçirdi. Ta ki ayağı kırılana kadar. Geçirdiği sakatlığın ardından bir türlü eski formuna kavuşamayan Villa sezon başında Atletico Madrid ile anlaştı ve 5.1 milyon Euro bonservis ile transfer gerçekleşti. Şu ana kadar oynanan maçlarda Villa'nın uyum sorunu yaşamadığı görüldü...
15- Gonzalo Higuain (Napoli): Cavani'yi sattıktan sonra forvet arayışı içine giren Napoli, çareyi Higuain'i transfer etmekte buldu. Bana kalırsa İtalya'da oynamak için çok yumuşak bir forvet olan Higuain'e 37 milyon Euro bonservis verildiği de göz önünde bulundurulursa ne kadar doğru tercih yapıldığı konusunda şüpheler de olacaktır tabi ki. Kağıt üstünde iyi transfer gibi gözüksede zamanın neler getireceği merak konusu...
16- Francisco Isco (Real Madrid): Real Madrid'in en akıllı transfer denebilir Isco için. Genç ve gelecek vaadeden bir oyuncu. Ayaklarına hakim, adam eksiltme ve pres özellikleriyle Real Madrid'e faydalı olabilecek bir oyuncu. Mesut'un takımdan ayrılmasıyla daha da önem kazanan bir transfer oldu. Önünün açık olduğunu düşündüğüm oyuncu Malaga'dan 30 milyon Euro karşılığında Real Madrid'e transfer oldu...
17- Willian da Silva (Chelsea): Sorunlarla boğuşan Anzhi takımından 35.5 milyon Euro'ya transfer edilen Brezilyalı oyuncu ofansif orta sahanın sol tarafında görev alıyor. Hızlı ve akıllı oyunuyla dikkat çeken 25 yaşındaki oyuncu şimdiye kadar forma şansı bulduğu maçlarda 3 asistiyle dikkatleri üzerine topladı...
18- Mamadou Sakho (Liverpool): İngiliz ekibin akıllı transferlerinden biri. Böylesine yetenekli ve genç bir stoperi 21 milyon Euro'ya almaları transfer politikalarının ne kadar sağlam olduğunu gösteriyor. İyi yer tutan ve zamanında kademeye girmesiyle dikkat çeken Fransız stoper uzun yıllar Liverpool forması giyecek olursa bir Sami Hyypia daha çıkartabilirler...
19-Marcos Marquinhos (PSG): Transfer piyasasında para harcamaya kıymayan PSG defans hattına takviyeyi Roma'nın genç yıldızını kadrosuna katarak gerçekleştirdi. Geçen sezon Roma kadrosuna 5.7 milyon Euro'ya transfer edilen Marquinhos, PSG'ye tam 31.4 milyon Euro'ya transfer oldu. Bu transferden şüphesiz ki en çok kârı Roma takımı yaşayacak. 19 yaşındaki oyuncunun ise ileride gerçekten bu fiyatın hakkını verip veremeyeceğini hep beraber göreceğiz...
20- Geoffrey Kondogbia (Monaco): Transferin bir diğer para babası Monaco ise PSG'ye karşılık vermeden duramıyor. Fransa U20 milli takımının genç ön liberosunu 20 milyon Euro'ya Sevilla'dan transfer eden Monaco, orta sahada süpürücü ön libero ihtiyacını karşılayacak çok önemli bir transfer yapmış oldu...
21- Asier Illarramendi (Real Madrid): Real Sociedad'ın İspanya U-21 Milli Takımında da forma giyen genç oyuncusu Illarramendi'yi ciddi 39 milyon Euro gibi ciddi bir rakama transfer eden Real Madrid gelecekte bu oyuncudan çok şey bekliyor. Oyunu çift yönlü oynayabilen orta saha oyuncusu olan Illarramendi'nin beklentilere ne kadar cevap verebileceğini tüm İspanya merak ediyor...
22- Fernando Llorente (Juventus): Avrupa'da başarıyı hedefleyen Juventus forvet sıkıntısını çözme arayışlarındayken kulübüyle sorun yaşayan Llorente'yi bedelsiz olarak kadrosuna kattı. 28 yaşındaki oyuncunun bedelsiz olarak takıma katılması tüm otoriteler tarafından çok olumlu bir transfer olarak gördüler. Henüz fazla forma şansı bulamayan Llorente şans buldukça Juventus'a faydalı olcağını düşündüğüm bir forvet...
23- Alessandro Matri (Milan): Llorente ve Tevez transferi ile forvet hattı şişen Juventus teklifleri değerlendirmeye başladı. En mantıklı teklifi yapan Milan 11 milyon Euro'ya Matri'yi Juventus'tan transfer etti. Balotelli'nin yanına iyi bir partner gibi görünen Matri transferi takıma uyum sağlarsa Milan için kârlı bir transfer olduğu kanaatindeyim...
24- Ricardo Carvalho (Monaco): Kadrosunu yıldızlarla güçlendiren Monaco savunma hattına da yaşına rağmen mevkisinin en iyilerinden bir olan Carvalho'yu transfer etti. Real Madrid'le sözleşmesi biten ve serbest kalan Carvalho'yu bedelsiz olarak transfer ederek defans hattına en azından bu sezon için çare bulmuş durumda. Portekiz'li 35 yaşında olmasına rağmen şuanda Monaco defansının vazgeçilmezi durumunda...
25- Maicon Douglas (Roma): Zamanın en iyi sağ beklerinden biri olan Maicon, yaşı 32 olmasına rağmen benim için hala vazgeçilmez bir sağ bek. Geçtiğimiz sezon Manchester City'de çok fazla oynama şansı bulamayan Maicon yaşından dolayı sakatlık sorunları yaşamazsa Roma'ya faydalı olabilecek bir oyuncu. Böyle bir oyuncuyu bedelsiz olarak transfer eden Roma Maicon'u yeniden canlandırabilecek mi hep birlikte göreceğiz...
Yazar: Serkan ÇOKAYDIN
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder