Merhabalar Doğancan, öncelikle bize futbola başlama hikayenizi anlatır mısın?
Merhaba, futbola bende herkes gibi sokaklarda oynayarak başladım. 8 yaşında Kayserispor alt yapısına girdim. Burada birkaç sene oynadıktan sonra, Kayseri Erciyesspor Süper Lig'e çıkınca Kayserispor ve Erciyespor isim değişikliğine gitti. Alt yapılar değiştirildiği için bütün alt yapı olarak Erciyespor adını aldık. Burada da birkaç sene oynadıktan sonra ayrılma kararı aldım ve Kayseri'nin Süper Amatör Ligi'nde mücadele eden takımlardan Ağırnas Şimşekspor'a geçtim. Oradaki 1 senelik maceradan sonra 15 yaşımda Gençlerbirliği'ne transfer oldum.
Futbola başladığınız günden bugüne kadar yaşadığınız zorluklar karşısında futbolu bırakma noktasına hiç geldiniz mi?
Hayır. Çünkü ben her zaman çevremdeki insanlara tek bir şey söylüyordum. "Ben futbolcu olacağım".. Ailem her zaman yanımdaydı, zor günlerimde hep destek oldular. Onların hakkını asla ödeyemem.
Annem ve babam iyi günümde ve kötü günümde ne olursa olsun her zaman yanımda olduğu için sonsuz teşekkür ediyorum. Kayseri'deyken amatör kulüpten beni Gençlerbirliği’ne gönderen ve üzerimde çok emeği olan Zeki Akparlar hocama da çok teşekkür ediyorum. O olmasa buralara gelemezdim, bunu çok iyi biliyorum. Son olarak 6 yıl alt yapıdan Hacettepe A takımına kadar beni çalıştıran eski ünlü futbolcu Tarık Daşgün'e, Gençlerbirliği alt yapısına kabul eden ve üzerimde çok emeği olan rahmetli Ahmet Canatan hocama teşekkür ediyorum, nur içinde yatsın inşallah.
Maç içinde yaşadığın ilginç ya da en komik bir anın oldu mu hiç?
Alt yapıdayken bir maçta kendi kendime takılıp düşmüştüm ve hocamız Tarik Daşgun bile maçı bırakıp dakikalarca gülmüştü :)
Spor- Toto 3. Lig'de oynayan bir futbolcu olarak yaş sınırı uygulamasını doğru buluyor musun?
Genç bir futbolcu olduğum için benim açımdan bakıldığında bana ve benim yaşlarımdaki futbolcu kardeşlerime avantaj sağladığını ve önümüzün açıldığını söyleyebilirim. Fakat uygulamanın yanlış olduğunu ve değiştirilmesi gerektiğinin düşüncesindeyim. Ne olursa olsun hakkeden ve iyi niyetle çalışan bütün futbolcular oynayabilmeli.
Maç ve antrenmanlardan kalan boş zamanlarında nasıl vakit geçirirsin?
Boş zamanlarımda sinemaya gitmekten ve sevdiğim insanlarla vakit geçirmekten hoşlanırım. Bunun dışında genellikle dinlenerek geçiriyorum.
Kariyerinde bundan sonraki hedefleriniz neler?
Hedefim öncelikle Süper Lig'de oynamak ve A milli takım düzeyinde ülkemi temsil etmek. Ayrıca istediğim seviyeye ulaşabilirsem bir gün İspanya Ligi'nde top koşturmayı çok isterim.
Oyun karakterini genel olarak nasıl tanımlarsın?
Ben karakter olarak pes edecek veya kolay vazgeçecek bir oyuncu olmadım hiç. Biz Gençlerbirliği alt yapısında her zaman daha üstün ve daha baskılı oynamayı öğrendik. Onun için mücadele etmeyi ve sonuna kadar savaşmayı severim.
Türkiye'de en çok beğendiğim stoper Semih Kaya. Avrupa'da ise Gerard Pique ve Thiago Silva'yı izleyerek onlardan bir şeyler öğrenmeye çalışıyorum.
Bir defans oyuncusu olarak ileri çıkmayı seviyor musun? En çok hangi şekilde gol atıyorsun?
1.92 boyunda olduğum için gollerin çoğunu kafayla atıyorum. Duran toplarda ileri çıkmayı seviyorum ama şŞunu da eklemeliyim ki, attığım kadar da kaçırıyorum.
Sana göre saha içi artıların ve eksilerin neler?
Hava hakimiyetimin ve bir defans oyuncusu için çok önemli olan oyun bilgisi ve pozisyon almamın çok iyi olduğunu düşünüyorum. Bunların dışında sol ayağımı biraz daha geliştirmem ve daha çok çalışarak gol atma özelliğimi geliştirmem gerektiğini söyleyebilirim. Ayaklarıma güvendiğim için oyun kurma özelliğimin yeterince iyi olduğunu düşünüyorum.
Bu sezon Hacettepe'den Denizli Belediyespor'a kiralık olarak gittin. Transferin nasıl gerçekleşti?
Sezon başı yine Hacettepespor'la başladım. Daha sonrasında düzenli forma giyebileceğim bir takıma gitmek istediğimi genel menajerimiz Seçkin Topçu ve hocamız Mustafa Kaplan'a ilettim. Onlar da kararıma saygı duyup gitmem için izin verdiler. Sonrasında Tahir Çopur hocamla konuşup Denizli Belediyespor'un Bolu Kampına katıldım. bu sezon kiralık olarak Denizli Belediyespor forması giyeceğim.
Geçen sezon senin açından nasıl geçti, kırılma anı hangi maçtı?
İlk yarı Hacettepespor'daydım. Daha sonrasında Kastamonuspor'a Avni Okumuş hocam beni çağırdı ve takımı kurtarmamız gerektiğini söyledi. Kiralık olarak yarım sezon oraya geçtim. İmkanlar kısıtlıydı ama takım olarak inanmıştık. Maalesef son hafta Anadolu Üsküdarspor'u deplasmanda 4-0 yenmemize rağmen Bergama Belediyespor deplasmanda şampiyonluğunu ilan etmiş Diyarbakırspor'u 1-0 mağlup edince küme düştük. O maçı ve o dakikaları hayatım boyunca unutamam. Çok üzülmüştük.
Totemim olduğunu söyleyemem fakat maçlarda hep beyaz krampon giyme gibi bir hastalığım var.
Gençlerbirliği alt yapısında forma giymiş bir futbolcusun, sence Türkiye'de alt yapılara yeterince destek veriliyor mu?
Bu konuda Türkiye'de önde gelen 5-6 kulübün olduğunu söyleyebilirim. Bir tanesi de kesinlikle Genclerbirlğii alt yapısıdır. Bana göre yeterince destek verilmiyor çünkü hocalarımız ve kulüp yöneticileri genç futbolculara yeteri kadar güvenmiyor. Gerçekten Türkiye'de çok yetenekli futbolcular var ama şans bulamadıkları için daha iyi yerlere gelemiyorlar.
Bu güzel sohbet için teşekkürler, son olarak senin eklemek istediğin bir şey var mı?
Bu röportajda emeği gecen herkese çok teşekkürlerimi iletiyorum. Sitenizi ve röportajlarınızı severek takip ediyorum. Yayın hayatınızda başarılar diliyorum.
Röportaj: Ümit ŞENGÜN
Bu röportaj TransferMerkez.com tarafından yapılmıştır, tüm hakları saklıdır. İzinsiz kullanılamaz.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder