Bu sezonun genel değerlendirmesini dinleyelim senden. Konya Şeker’den Anadolu Selçuklu oluşuna neler yaşadınız? Senin üzerinde nasıl bir etkisi oldu?
Öncelikle Konya Şeker çok büyük bir markaydı, bizden sponsporluğunu çekince Anadolu Selçuklu olarak yola devam ettik ve birçok iyi oyuncu takımdan ayrıldı. Konya Şeker’den kalan 4-5 oyuncu vardık ve artık bütün yük bizim omuzlarımızdaydı. Böyle olunca daha fazla sorumluluk almamız gerekiyordu, ben de bunun bilincinde başladım sezona. Daha çok sorumluluk aldım ve bu sorumluluk beni kendime getirdi. Takım adına iyi bir sezon olmasa da kendi futbolum adına çok iyi bir sezon geçirdiğime inanıyorum. Bu yıl futbolculuğumun ve yeteneklerimin üzerine fazlasını koydum.
Takımın öncelikli hedefi kümede kalmaktı ama ilk 8 hafta çok iyi bir çıkış yakaladık ve hedefi yükselttik. Daha sonra planladığımız gibi yürümedi işler, düşüş başladı. Dalgalı bir sezon yaşadık işin açıkçası.
Sen futbola başladığın yıllardan beri alışkınsın biraz bu dalgalanmalara. Türkiye’nin iki büyük kulübünün alt yapısında da oynadın, Galatasaray ve Fenerbahçe… Bu iki takımda da değişik tecrübeler edindin. Peki geçmişten bu güne kadar üzerine koyduğunu düşündüğün şeyler oldu mu Anadolu Selçuklu'da?
Önce Fenerbahçe alt yapısında başladım sonra Galatasaray ve sonra Konya Şekerspor. Her takım bana yeni bir şeyler öğretti. Bir yerden başlamam gerekiyordu ve iyi ki de Konya Şeker gibi bir takımdan başlamışım. Çünkü benim futbolculuğum ve futbol anlayışıma çok şey kattı. Yetenek olarak belki iyiydim ama düşünce yapısı olarak kendimi çok geliştirmem çok çalışmam gerektiğini öğrendim burada. 3 sene oynadım ve her defasında biraz daha iyi olmak için çabaladım. Her sene maç sayımı ve istatistiklerimi yükselttim. Benim şansım şu oldu; ilk oynadığım yıl Beşiktaş’a bir gol attım ve o golle insanlar beni tanıdı. 2 yıl maç sayımı 25’e çıkardım 3 gol attım. Bu sene de dediğim gibi birkaç oyuncunun üzerine kaldı takım ve daha çok çalışmam gerekiyordu. Elimden gelenin en iyisini yapmaya çalıştım, takım içindeki lider oyuncu olma özelliğine sahip oldum ve 2. yarı kaptanlık bandını koluma taktım. Bana güvendiler ve bende bu güveni boşa çıkarmadığımı düşünüyorum. Ne kadar yetenekli olursan ol futbol bence kendine güven işidir.
Ben seni ilk bir duran top golünle keşfettim. Gol istatistiklerine baktığımda bir kanat oyuncusu ya da forvet arkası olduğunu düşünmüştüm. Sonra araştırdığımda sol ayaklı bir ön libero olduğunu gördüm. Bana biraz ilginç geldi senin bu özelliğin, bu yıl kaç gol attın?
Bu sezon 9 gol attım, takımın en golcü oyuncusuydum. Bence artık futbolda mevki kavramı çok kalmadı. Futbolun her iki yönünü de oynayabilen oyuncular daha çok tutunuyor. 2. Lig'e de çok aşina oldum artık, nasıl oynamam gerektiğini iyi biliyordum. Tecrübemden dolayı bu kadar gol atabildim. Dediğin gibi duran top kullanabilme özelliğim de vardı özellikle bu sezon duran toplarımı daha da geliştirdim.
Süper Lig’de örnek aldığın bir oyuncu var mı?
Süper Lig’de son iki sezondur Selçuk İnan var çok beğendiğim, müthiş bir performans sergiliyor. Maçlara çıkmadan önce Selçuk İnan’ın ve Mesut Özil’in performanslarını izliyorum. Kendi yapabileceklerimi onlarla kıyaslıyorum. İdmanlara ve maçlara bu şekilde hazırlanmak beni motive ediyor. Emre Belözoğlu’nu da çok beğeniyorum.
Konya'daydın ve Ptt 1. Lig'i de yakından takip etmişsindir. Bu ligin kalitesini nasıl değerlendiriyorsun? Eksik gördüğün noktalar var mı?
PTT 1. Lig ve Süper Lig arasında gözle görülür derecede farklar var. 2. Lig ile 1. Lig arasında da öyle. Örneğin PTT 1.Lig’in en iyi takımı da olsan Süper Lig’e çıktığında doğru takviyeler yapılmazsa başarı sağlanmaz. Zamanında Bucaspor’un şu an da Altınordu’nun yaptığı gibi kendi futbolcusunu kendisi yetiştirmesi çok güzel. Alt yapılardan gelen yetenekli futbolcularla takımın iskeleti oluşturuluyor ve bir üst ligde bir iki takviyeyle ciddi başarılar sağlanabilir. Ligde tecrübeli yaşça büyük iyi oyuncuların olması güven verici, yabancı sayısı da çok ideal bana göre. Anadolu takımlarının taraftar potansiyeli sanıldığından daha fazla bu yüzden alt liglere yayıncı kuruluşlar daha fazla yer vermelidir.
Anadolu Selçukluspor ile sözleşmen bitti, mutlaka teklifler vardır? Ne yapmayı düşünüyorsun kararını verdin mi?
Yetiştirme ücretim var bir tek, onun dışında serbestim. İyi bir sezon geçirdim, isteyen kulüpler var. PTT 1. Lig’den, kulağıma gelen güzel duyumlar da var. Sezon içinde Süper Lig’den birkaç kulübün beni izlediğini de biliyordum. Şuan PTT 1. Lig’den resmi olarak görüştüğüm bir iki kulüp var. Benim için en doğru kararı vereceğim. Çünkü oynayabileceğim ve kendimden bir şeyler katabileceğim bir takım olsun istiyorum.
Geçmişinden bu güne Yusuf’u Yusuf yapan.. Bende yeri ayrı dediğin bir teknik adam var mı?
Birçok hoca var üzerimde emeği olan ama ilk beni Galatasaray’a alan Halim Fıçıcı vardı, o benim için önemli bir dönüm noktası oldu. Daha sonra beni Konya Şekerspor’a aldıran Mehmet Altıparmak var, onun da yeri ayrıdır bende. O ligi tanımamda, özelliklerimi doğru kullanmamda Mehmet Altıparmak’ın etkisi çoktur.
Peki Yusuf Akyel’in hedefi nedir?
Benim hedefim Süper Lig’e çıkıp orada kalıcı olmak. Ben inanıyorum ki; Süper Lig’de oynamaya başladığımda orada kalıcı ve ses getiren bir oyuncu olacağım. Benim kendime güvenim tam fakat Türk futbolunda biraz şans faktörü önemli umarım şansım açık olur.
Yusuf Akyel’in saha içindeki en önemli özelliği nedir?
Özellikle bu yıl kendime kattığım en önemli özellik takımdaki lider oyuncu vasfını kazanmış olmaktı. Bu görevi hakkıyla yerine getirdiğime inanıyorum. Teknik olarak ise duran toplarımı iyi geliştirdim. Normalde sol ayağım ama sağ ayağımı da artık iyi kullanabiliyorum. İyi pas attığımı söylerdi hocalarım.
Baktığımız zaman büyük takımların alt yapısında oynadın, Beşiktaş'a karşı mücadele ettin ve çeşitli tecrübeler yaşadın. Unutamadığın bir maç var mı?
Benim unutamadığım maç Beşiktaş maçıydı. 3-2 yenildik ama inanılmaz iyi oynadık. Quaresma ve Guti’ye karşı oynadım. Guti benim hayranı olduğum bir futbolcuydu. 30-35 metre gibi bir mesafeden bir gol attım bir de asist yaptım o maçta. Bence kariyerim açısından bu maç önemliydi. İyi bir izlenim bıraktığımı düşünüyorum. Daha sonra Şükrü Saraçoğlu’nda da sahaya çıktım bu da benim için önemliydi. O sahada alt yapıda oynarken top toplayıcı olarak görev yapmıştım. Yıllar sonra o top topladığım sahada Alex gibi yıldızlarla oynamak beni heyecanlandırmıştı.
Bir futbolcunun gelişimi açısından iyi-kötü ne varsa yaşadın. Galatasaray alt yapısı, Fenerbahçe alt yapısı derken neredeyse boş mukaveleye imza atarak farklı bir takıma transfer oldun, forma şansı bulamadığın zamanların oldu. Bu anlarda en büyük destekçin neydi?
Tabi ki de ailem oldu. Alt yapıda oynadığım dönemlerde futbolu bırakmayı çok düşündüm. Yaşım küçüktü hassastım ve küsmeye kaçmaya çok meyilliydim. Sonra futbolu ne kadar sevdiğimi düşündüm hocalara küserek, başkalarına kızarak bu kadar sevdiğim bir şeyden kaçamazdım. Ailemin de desteğini alarak daha sıkı sarıldım her şeye.
Son olarak sana şunu sormak istiyorum: Türk futbolunda, "bu futbolcu bundan çok daha iyi yerlerde olmayı hak ediyor" dediğin bir futbolcu var mı?
Evet, var. Cafercan Aksu. Onunla aynı takımda oynamıştım, belki de Türkiye’nin en özel oyuncularından biri. İnanılmaz bir sol ayaktı, müthiş bir yetenekti. Bence Cafercan Aksu ona güvenen bir hocayla çok daha farklı bir konumda olabilirdi şuan. Oynadığı her takımda çok etkili olabileceğini düşündüğüm bir futbolcu.
Röportaj için çok teşekkür ederim. Şansın açık olsun Yusuf Akyel…
Röportaj: PELİN KOÇ
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder