Sabrın Sonu Lazio Zaferi

     Bir söz vardır "sabrın sonu selamet" diye. İşte bu söz dün akşam oynanan UEFA Avrupa Ligi Çeyrek Final mücadelesi Fenerbahçe - Lazio maçında çok net ortaya çıktı. Aykut Kocaman'ın oyun sistemini sezon başından beri herkes eleştirdi. Hatta bu oynanan futbol, futbol değil dendi. Ama günümüz futbolunda özellikle Avrupa arenasında başarılı olmak istiyorsanız bu şekilde kontrollü ve ayağa pas yaparak başarılı olma ihtimaliniz yüksek.

     Dün akşam Fenerbahçe yine aynı oyunu oynayamaya çalıştı. Fakat ilk yarıda hem rakibin fizik gücünün yüksek olması, hem de uzun bir aradan sonra Avrupa'da taraftarlı oynamanın vermiş olduğu heyecan buna engel oldu. Çok da başarılı geçmeyen bir ilk yarıda sorun ağır oynamak ve kaleye giderken çok zaman kaybetmek Fenerbahçe'nin oyununu bozdu. Özellikle kanatları kullanmakta zorlanan Fenerbahçe, göbekte de istediği pas trafiğini yapamayınca pozisyon sayısı ve tempoyu arttırmakta sıkıntılar yaşadı. 

     İkinci yarıda ise daha dirençli, daha hızlı oynamaya çalışan ve beklerini daha fazla çıkartarak kanatları kullanan bir Fenerbahçe vardı. Tam da bu oyun yapısını sahaya yansıtmaya çalışırken henüz 48. dakikada Lazio'nun 10 kişi kalması Fenerbahçe'nin ekmeğine yağ sürdü. 10 dakika kadar bir bocalama sürecinin ardından Fenerbahçe rakip kaleyi abluka altına aldı fakat aradığı golü 78. dakikaya kadar beklemek zorunda kaldı. Golün ardından Lazio oyundan düştü ve dirençleri kırıldı. İkinci golle birlikte Fenerbahçe tur kapısını aralamış oldu. 

OYUN ANLAYIŞI VE OYUNCULAR

     Fenerbahçe galibiyetini kesinlikle sabırlı oyununa borçlu. Aykut Kocaman yönetiminde adeta Avrupa'da nasıl oynanması gerektiğini bilen ve maçı kazanmanın yolunun gol yememekten geçtiği oyuın anlayışıyla oynayan bir Fenerbahçe izliyoruz. Artık ciddiye alınması gereken bir oyun kimliği var Fenerbahçe'nin. Şunu da söylersem yanlış olmaz sanırım. UEFA Avrupa Liginde en derli toplu futbolu oynayan takım Fenerbahçe. Bunu aksini kimse iddia edemez.

    Oyunculara da değinecek olursak. Meireles ve Kuyt maça çok büyük tecrübe koydular ve galibiyette Webo ile birlikte başrol oynayan isimlerin başında geldiler. Cristian ve Gökhan Gönül dışında tüm oyuncular maksimum performans sergiledi. Gökhan'ın çabası takdir edilecek cinsten ama top kullanmada biraz sıkıntı yaşadı dün akşam. Ziegler ilk yarı hiç ileri çıkamadı ama ikinci yarıda Aykut hocanın da zorlamasıyla ileri çıktı ve etkili de oldu. Oyuncu değişiklikler çok yerindeydi ve skora da etki etti. Özellikle Mehmet Topuz fizik gücüyle dikkatleri üzerine çekti. Bir parantezde Salih'e açmak gerek. Maçın tansiyonu ne kadar yüksek olursa olsun, rakip kim olursa olsun kendi oyununu sahaya yansıtabiliyor. 18 yaşındaki bir oyuncunun bunları yapabilmesi gerçekten çok önemli bir şey.

     Son olarak Fenerbahçe'yi almış olduğu galibiyetten ötürü tebrik ediyorum ama turun henüz geçilmediğini de hatırlatmak istiyorum. İkinci maçta bol şans dileyerek sözlerimi noktalıyorum.